Estée Lauder Companies Meme Kanseri Kampanyası, bugün dünyanın en yaygın sosyal farkındalık hareketlerinden biri haline geldi. Bugüne kadar küresel çapta 144 milyon dolardan fazla fon yaratarak 60’tan fazla kuruluşu destekleyen kampanya, milyonlarca kadının yaşamına dokunmaya devam ediyor.
Estée Lauder Companies Türkiye, Meme Kanseri Farkındalık Ayı kapsamında bu yıl “Sarılarak Saralım” temasıyla özel bir dijital çekim gerçekleştirdi. Alanlarında başarılı isimlerin yer aldığı projede Çağla Şıkel, Şebnem Bozoklu, Tuvana Büyükçınar, Estée Lauder Companies Türkiye Genel Müdürü Nazlı Altıpat ve Pazarlama İletişimi Grup Müdürü Papatya Karadede kamera karşısına geçerek, kadınlara kendi sağlıklarını önceliklendirmeleri gerektiği mesajını verdi.
Kampanya, meme kanseriyle mücadelede bir kadına yalnız olmadığını hissettirebilmenin önemine dikkat çekerken, sarılmanın fiziksel bir eylemin ötesinde duygusal destek, empati ve güven taşıdığını anlatıyor. Çekimlerde özellikle “erken teşhis hayat kurtarır” mesajı ön plana çıkarıldı.
Hazırlanan dijital içerikler, Pi Kadın Kanserleri Derneği’nin sosyal medya hesaplarında yayımlanarak geniş kitlelere ulaşıyor. Kampanya, farkındalık yaratmanın ötesinde, düzenli kontrollerin ve erken teşhisin önemini hatırlatmayı, kanserle mücadele eden kadınlara umut ve dayanışma mesajı vermeyi amaçlıyor.
Kampanya yüzlerinden model ve sunucu Çağla Şıkel, “Kendimizi sevmek ve bedenimizi tanımak, sağlığımızın ilk adımı. Her kadının kendi bedenine zaman ayırması, düzenli kontrollerini ihmal etmemesi çok kıymetli. ‘Sarılarak Saralım’ projesinde yer almak, kadınlara bu bilinci hatırlatmak benim için büyük bir anlam taşıyor.” dedi.
Oyuncu Şebnem Bozoklu ise, “Biz kadınlar genelde sevdiklerimizi ve sorumluluklarımızı her şeyin önüne koyuyoruz. Oysa önce kendimize sarılmak ve sağlığımıza özen göstermek de bir sevgi biçimidir.” ifadelerini kullandı.
Moda tasarımcısı Tuvana Büyükçınar, “Kadınlar olarak birbirimize destek olduğumuzda her şey mümkün hale geliyor. Bu proje, sarılmanın sadece bir jest değil; güç, umut ve farkındalık paylaşımı olduğunu hatırlatıyor. Her kadının kendi sağlığına özen göstermesi, toplumun genel sağlığına yapılan en güçlü yatırımdır.” sözleriyle dayanışmanın önemine değindi.
Estée Lauder Companies Türkiye Genel Müdürü Nazlı Koruyan Altıpat, “Bugün hepimizin tanıdığı ve şirketimizin öncüsü olduğu pembe kurdele, milyonlarca kadının hikâyesinde umut, cesaret ve dayanışmayı temsil eden evrensel bir sembole dönüştü. Meme Kanseri Kampanyası, Estée Lauder Companies’in en büyük küresel kurumsal sosyal etki programı olma özelliği taşıyor. Biz de lokal kampanyamızda böylesine güçlü ve duyarlı isimlerle dayanışmanın, duygusal desteğin ve erken teşhisin önemini vurgulamayı çok kıymetli buluyoruz.” dedi.
Altıpat ayrıca, Estée Lauder Companies Türkiye’nin 2022 yılından bu yana Pembe İzler Kadın Kanserleri Derneği’nin PinkLine projesine destek verdiğini belirtti. PinkLine projesi kapsamında, kanser tedavisi gören kadınlara yönelik çevrim içi psikolojik destek, beslenme danışmanlığı ve güzellik seansları sunularak bugüne kadar 3000’den fazla kadına ulaşılırken 7800’ün üzerinde seans gerçekleştirildi.
Pembe İzler Kadın Kanserleri Derneği Başkanı Seral Çelik ise, “Meme kanserinde en büyük güç; bilgi. Bu alandaki bilimsel bilgiyi topluma ulaştırarak, farkındalığın artmasını ve böylece erken teşhis oranını yükseltmeyi hedefliyoruz. Çünkü erken teşhis edildiğinde meme kanserinin tedavi başarısı yüzde 90’ların üstüne çıkabiliyor.” dedi.
Çelik, Estée Lauder Companies Türkiye ile yürütülen işbirliğinin farkındalığı artırmada önemli bir rol oynadığını vurgulayarak, “‘Sarılarak Saralım’ mottosuyla yapılan dijital iletişim çalışması, hem farkındalık hem de bu hastalıkla mücadele eden kadınlar için çok anlamlı mesajlar içeriyor. Çünkü herkesin anlaşılmaya, sevilmeye ve şefkate ihtiyacı var; özellikle kanserle mücadele ederken.” ifadelerini kullandı.