Ekonominin Yolculuğu: Sabandan Nesnelerin İnternetine

Merhaba Pazarlamasyon ailesi, İlk yazının enerjisini ekonominin gidişatı gibi kapsamlı bir konuya ayırarak başlayalım. Ekonomi… Ürettik, bunları nasıl paylaştık ve bu eylemlere bağlı doğan bütün ilişkiler. Nasıl çalışacağımızdan, nerede yemek yiyeceğimize kadar hayatımızı belirleyen disiplin… Multi disiplin… İçinde sosyoloji, matematik, teknoloji, antropoloji, psikoloji, siyaset olan tek disiplin. Bu disiplin yaklaşık 10.000 yıldır hayatımızı şekillendiriyor. Yani organize tarım ile yaşıt. Avcı toplayıcıların tarıma geçmesiyle beraber barınma, koruma, lojistik, depolama, muhasebe, satma gibi pek süreç hayatımıza girdi. Artan fazla üretimi korumak ve satmak gerekiyordu. Bu da pazarlamanın doğuşu demekti. Pazarlamanın pek çok akademik tanımı var. Ben sahada daha çok işlevi olan bir tanım kullanıyorum. Pazarlama “faydanın iknasıdır.” Değer odaklı bu tanım ekonominin ve yolculuğunun yönünü belirtmekte. Dream-Marketing-Job Tarım, sanayi ve bilişim devrimlerinin ardından, IoT (nesnelerin interneti) çağı bizi yeni bir gerçekliğe hazırlıyor. Kara saban ile fazla üretmeye başlayan insanlık yeni bir yaşam birimi oluşturdu. Yerleşik hayat başladı, toplumsal sınıflar doğdu. Ekonominin yolculuğu hayat biçimimizi belirlemeye başladı. İnançlar bile bu değişimden etkilendi. Pagan dinler yerlerini organize dinlere bırakmaya başladı. Yeni yaşam koşullarıyla ortaya çıkan toplumsal sınıflar ise “tarihin” konusu olarak dünya kültürünü değiştirdi. Sanayi devriminin etkisi tarım devrimi kadar sert oldu. Ekonominin yönü çarklara, sisteme ve daha fazlaya doğru hızla ilerledi. Devlet yapıları değişti. Coğrafyalar değişti. Bilişim çağı daha insancıl bir dönüşümle hayatımıza girdi ve bizi, ticareti, işi, medyayı ve her şeyi dönüştürdü. Etkisi hala devam ediyor. Şimdi ise 10.000 yılda gelinen noktadan çok daha fazla etkiye sahip olacak bir devrim ile değişiyor hayatımız. Nesnelerin interneti… Kısaca IoT. İnternet çoktandır Web’in dışında hayatımıza daha fazla hakim. loT devrimi ile 2025 yılında 25 milyar cihaz birbiri ile iletişim kuruyor olacak. Bu da giderek kolaylaşan üretimin çok çok daha kolay olması anlamına geliyor. 5 tişört üretirken 25 tişört üretilecek. Fazla üretim nedeniyle yeni satış biçimleri ortaya çıkacak. Bu da ekonominin merkezinde pazarlamanın ve markalaşmanın olacağı anlama geliyor. İnsan sayısı aynı kalırken üretim 5 kat arttığında “katma değer” daha çok satacak. Bu da pazarlamanın işi. IoT’u iyi okuyan pek çok marka özellikle dijital kanallarda yatırımlara başladı. Bakalım sanayi devrimini ve bilişim devrimini ıskalayan ülkemiz  IoT’ yakalayabilecek mi? Yoksa tüketici ve büyük bir pazar olarak kalmaya devam mı edecek? -- Bu yazı konuk yazarımız 'Can Emir' tarafından kaleme alınmıştır.  
Kariyer
Sosyal Medyayı Kadınlar mı, Erkekler mi Daha Etkin Kullanıyor?

Geçtiğimiz günlerde onuncu yılını tamamlayan Facebook’un  bugün 1,23 milyar aylık aktif kullanıcısı mevcut. Dünya çapında 37 ofis ve 6 binden fazla da [...]

Bunlar İlginizi Çekebilir