Dünyanın Yeni Konumlandırma Trendi: “Anlamlı / Değerli” Marka Olmak!

yazaresrabaykal

Her markanın farkında olduğunu umduğum bir gerçek: Tüketiciler güvendikleri markaları satın alırlar. Hatta tüketiciler, yaşadıkları alanları, çevreleri, toplumları, dünyayı geliştiren markaları alırlar. Eğer bir marka, tüketicilerini rafa yeni bir ürün koymaktan çok daha fazlasını yaptığına ikna ederse, işte o zaman yaşam boyu bir beraberlik başlar. Çünkü tüketiciler yaşamlara dokunan markaları tercih ederler. Havas Media Group tarafından yapılan araştırmaya göre artık markaların “daha büyük bir iyilik” için yatırım yapmasının tüketiciler tarafından beklendiği ortaya çıkmıştır. Meaningful Brands araştırması, vicdanlı markaların daha pozitif bilinirlik daha yüksek satış ve sürdürülebilir tüketici ilişkisinde elzem olduğunu ortaya koymuştur. 34 ülkede, 300.000 kişi ile gerçekleştirilen araştırmada 12 farklı sektörden 1000 marka hakkında tüketicilere sorular yöneltilmiştir. Araştırma kapsamında tüketicilerin 3 faktör üzerinden markaların “anlamlı” algılanıp algılanmadıklarını ortaya çıkmıştır: “ markanın hayatlarına kattığı gerçek değer” / “markanın tüketicinin kişisel faydasına katkısı” / “  markanın tüm topluma sunduğu faydalar. “anlamlı/değerli” bulunan markaların, tüketicinin cüzdanının %46’sını oluşturduğu gözlemlenmiştir. Ve bu markaların gelirlerinin, diğer markalara kıyasla çok daha kar ettikleri ortaya konmuştur. Araştırmanın sonunda Amazon, açık ara en beğenilen marka olmuştur. Bunun nedeni sadece toplumsal anlamda yaptıkları ve ürün gamı değil, kişinin öz faydasına sundukları olduğu da vurgulanmıştır Maria Garrido’nun sonuçla ilgili yorumu şöyle: Amazon, sadece insanlarını hayatını kolaylaştırmıyor bunun yanı sıra yeni fikirleri, onlara özel bir deneyim içerisinde sunarak yaşamlarını zenginleştiriyor.” Araştırmanın diğer anlamlı/değerli bulunan markaları ise: Target, Johnson & Johnson, Campbell's and Google. Tüketiciler sadece ürün satın almaz, hikayeler, deneyimler, yaşamlarını zenginleştirecek fikirler satın alırlar. Hep diyoruz ya, marka olmak kan, ter ve gözyaşı ile, uzun süreli bir yolculuktur diye.

Marka olmak için bu yola baş koyulduğunda, firmaların unutmaması gereken en önemli noktalar şunlar:

  1. Tüketicilerin yaşamlarına ilham veren, sürdürülebilir hikayeler yaratmak ( Marka öyküleri, KSS çalışmaları)
  2. Bu hikayeleri, yaşamları ile özdeşleştirecekleri deneyimleri yaşatmak ( Eventler, Direct marketing çalışmaları, sosyal medya)
  3. Deneyimlerin sürdürülebilir, kendi içerisinde gelişen bir devinime sahip olması ( Yeni açılımlar, trendleri takip etmek, uzun ve orta vadeli stratejiler)
  4. Yüzü eskimeyen, güncel kalan atılımlar yapmak ( Sosyolojik analizleri ve çıktıları marka faydası ile birleştirmek)
  5. “Durursam, sürünerek ölürüm” hissi ile hareket ederek, her daim tüketici ile birebir teması kaybetmeden markayı hep farklı, farkında, canlı tutmak. ( Düzenli araştırmalar ve bu sonuçları hızla pazarlama aktivitelerine uyarlamak)
   
Kariyer
Sosyal Medyayı Kadınlar mı, Erkekler mi Daha Etkin Kullanıyor?

Geçtiğimiz günlerde onuncu yılını tamamlayan Facebook’un  bugün 1,23 milyar aylık aktif kullanıcısı mevcut. Dünya çapında 37 ofis ve 6 binden fazla da [...]

Bunlar İlginizi Çekebilir