Pazarlamasyon Dergi'de
Doğaya Dönüş bölümümüze konuk olan ve uzun yıllar dijital mecralarda editörlük yaptıktan sonra Aydın’ın bir köyüne yerleşip
egeusulu.com adlı girişimi kuran
Atakan Uslu, Ege’nin yeşil denizlerinde başlayıp gerçeğe dönüşen doğaya dönüş ve e-ticaret hayalini anlatıyor.
Hayali uzun yıllara dayanan ve Ege’nin en verimli topraklarını altına alan Madran Baba Dağı’nın eteklerinde başlayan hikâyemiz, bu satırları sizlere aktarırken birbirinden farklı 60+ ürün ile birlikte 4 yılında. Peki nerede, niçin ve nasıl başladık? Doğada bir gün nasıl geçiyor? Yeşille dolu kısa bir yolculuğa çıkmak istiyorsanız, başlıyoruz.
Bu yolculuğun temeli Aydın’ın Yenipazar ilçesinde kurulu... Her şey, öğrencilerinin “Osman Hoca”sı olan edebiyat branşlı babamın emekliliğiyle 900 rakımlı bir dağ köyündeki bahçemizde başladı. Köyümüz Alioğullar; batısında Çine, güneydoğusunda Bozdoğan, kuzeydoğusunda da Yenipazar’ı gören Madran Baba Dağı’nın altında yer alıyor. İlçe merkezine yaklaşık yarım saat uzaklıkta yeşil denizlerle yani ağaçlarla, çevresi ormanla dolu bir dağ köyü. 20 yılı aşan süredir bu bölgenin insanı olmamız, benim aracılığımla internet dünyasına aşina olmamız ve ailecek kendimizi şanslı hissetmemizi sağlayan verimli topraklar, aile şirketimiz ile hayalimizi harekete geçirmemizi sağladı. “Ege’nin en verimli topraklarına karşı sorumluluğumuz olduğu” inancıyla harekete geçtik. Çünkü incir başta olmak üzere yöresel ürünler konusunda çok önemli bir coğrafya olan bu topraklar, bizlere önemli bir sorumluluk yüklüyordu. Ana çıkış yaptığımız ürün Türkiye listelerinde Aydın’ı, Türkiye’yi de dünya listesinde ilk sıraya yazdıran kuru incir ile oldu. Bu sebeple logomuzda incir ve incir yaprağından ilham alıyoruz.
Anahtar kelimeleri bahçe, tarım, doğa, toprak ve e-ticaretten oluşan bir Ege hayali, şu anda hepsi birbirinden farklı olarak 60’tan fazla ürünle Türkiye’nin her yerine kargo ulaştıran bir “gerçek”. Ambalajları tek tek denedik. Hangi ürün nasıl muhafaza edilmeli, hangi şartlarda paketlenmeli, nasıl ambalajlanmalı? Hepsini denedik. Tecrübe edindik. Hayalden daha öte bir bildiğimiz yoktu. Teknik ve resmi konular başta olmak üzere e-ticaretin parçalarını birleştirmemizi sağlayacak hiçbir deneyimimiz daha önce olmadı. Türkiye’nin her noktasındaki sofralara konuk olmamızı sağlayan tek gerçek şu ki; hali hazırda yayında olan e-ticaret siteleri neyi yapmıyorsa, bizim onu yapmamızdı. İnternet üzerinden alışveriş deneyiminden bıktıracak şeylerden kaçınarak memnuniyet odaklı olarak adım atmamız, bize gülücük ve güvenle dolu kapıları açtı. İncir ile başladığımız yolcuğumuzda kuru meyveler, sofraların ana ihtiyacı olan salça-soslar, zeytin-zeytinyağı, reçeller, baharatlar, bitki çayları ve kozmetik kategorisine kadar (kolonya, zeytinyağlı sabun) ilerledik. Kendi bahçemizden, çevremizdeki dostlarımız ve tedarikçilerimizden tedarik ettiğimiz ürünlerle birlikte 60’tan fazla çeşide ulaştık.
Doğa ile dolu bir gün nasıl geçiyor?
İncir sezonumuzdan yola çıkarak, sizleri tatlı telaşımıza konuk etmek istiyorum. Yaş iken dalında kurumaya dönen incir öylesine hassas ve önemli bir meyve ki, her gün ayrı bir özen göstermeniz gerekiyor.
En ufak bir hava ve rüzgar değişiminden dahi veriminin etkilendiği incir ile toplanma aşamasından kurutulmasına kadar önemle ilgilenilmesi gerekiyor. Ağustos-Eylül aylarında yeşil yani yaş durumdayken kurumaya dönen incirler gün geçtikçe kendiliğinden yere düşüyor. Toprakta uzun süre bekletilmesi oldukça sakıncalı.
Her sabah kahvaltıdan önce kendiliğinden yere düşen incirleri toprakta bekletmeden topluyoruz ve terastaki kerevitler üzerine (incir kurutma tepsisi) seriyoruz. Bir süre bu şekilde güneş gören incirlere kuruma evresini tamamlatmış oluyoruz ve dışarıyla temasını keserek hemen derin donduruculara alıyoruz.
Birkaç gün bu şekilde bekleyen incirler, e-ticaret operasyonumuzun bir parçası olmaya ve paketlenerekevlere ulaşmaya hazır hale geliyor.
Arada hiçbir beton yığını olmadan güneşi doğrudan görerek günü batırmanın ve yorgunluğun getirdiği dinlenme huzuruyla birlikte sessizliğin tadını çıkarıyoruz. Yaz sezonunda her gün bu şekilde tatlı telaşımız devam ederken, diğer yandan günlük olarak Nazilli’deki iş yerimizde paketlemeyi yapıyor, siparişleri kargoya teslim ediyoruz.
Tüm bu süreç üç kişilik ‘dev’ bir kadroyla, anne-baba ve bendeniz ile birlikte devam ederken, bu satırları okuyarak yolcuğumuza konuk olanları güzel Ege’den selamlıyoruz...