Değişen dünyada artık haftanın 4 günü mü çalışılacak?

Avrupa'da birçok sendika bugünlerde 4 günlük çalışma programları üzerinde çalışıyor. Ülkeler 4 günlük çalışma programının yanında çalışanlarına birçok olanak da sağlıyor.

Dört günlük çalışma programı yıllardır pekçok insanın hayali. Dönem dönem tekrar gündeme getirilen bu çalışma düzenlemesi ilk kez Covid-19 salgının ardından ciddi bir şekilde konuşulmaya başlandı. Dünya genelindeki bu salgının ardından işçiler ve işverenler işyerinde esneklik ve üretkenliğin önemini yeniden düşündüler.

Çalışma programının içeriği aslında basit. Çalışanlar eskisiyle aynı imkanlara sahip olacaklar, aynı iş yükü mevcut olacak ama bunlarla birlikte günlük çalışma saatlerinde bir değişiklik olmayacak. İşverenler çalışanlarının daha kısa bir sürede daha verimli çalışmasını destekleyecek. Avrupa'nın birçok yerinde şu an bu çalışma düzeni deneme aşamasında. Peki hangi ülkeler bu fikri benimsedi ve bu fikir şu ana kadar nasıl gitti?

Belçika

Belçika, Avrupa'da dört günlük hafta yasasını çıkaran ilk ülke. Şubat 2022'de Belçikalı çalışanlar, maaş kaybı olmaksızın normal beş gün yerine tam bir çalışma haftasını dört günde gerçekleştirme hakkını kazandı. Yeni bir yasayla bu çalışma düzenini çalışanlara sunan Belçika hükümeti, çalışanlara çalışacakları gün sayısını seçme olanağı sağlıyor. İsteyen çalışan 4 gün çalışabilirken isteyenler 5 gün çalışmaya devam edebiliyor. Belçika Başbakanı Alexander de Croo bu konuda öncü olan projeleri için "Amaç insanlara ve şirketlere çalışma saatlerini düzenleme konusunda daha fazla özgürlük vermektir." diyor.

Portekiz 

Portekiz 4 gün çalışma stilinde hızla ilerleyen bir başka ülke. Haziran ayının başında duyurulan hükümet destekli pilot çalışmanın bir parçası olarak, 39 özel şirket 4 gün çalışma programına geçiş yaptı. Şirketler bu yeni düzeni "100:80:100 modeli" olarak adlandırıyor. Bu da en az yüzde 100 üretkenliği sürdürme taahhüdü karşılığında, zamanın yüzde 80'inde maaşın yüzde 100'ünü vermek demek oluyor. 

İngiltere

İngiltere bu davada zaten son derece başarılı olduklarını iddia ediyor. Dört günlük çalışma haftasının altı aylık denemesini yürüten Birleşik Krallık'taki şirketler, deneyi "son derece başarılı" olarak bitirdikten sonra artık daha kısa çalışma haftasını kalıcı hale getirmeyi planlıyor. Yapılan bu deneme çalışması 61 Birleşik Krallık şirketi ve 3.300'den fazla çalışanla birlikte yürütüldü. 4 Günlük Hafta Birleşik Krallık Kampanyası direktörü Joe Ryle, "Benzer programlar ABD ve İrlanda'da başlayacak, Kanada, Avustralya ve Yeni Zelanda için daha fazlası planlanacak" dedi.

İzlanda

İzlanda bu konuda lider ülkelerden biri. İzlanda, 2015 ile 2019 yılları arasında, herhangi bir ücret kesintisi talebi olmaksızın, haftalık 35 ila 36 saatlik çalışma (geleneksel çalışma süreleri 40 saat) ile dünyanın en büyük pilot çalışmasını gerçekleştirdi. Test aşamasına yaklaşık 2.500 kişi katıldı. Araştırmacılar, çalışanların stresinin ve tükenmişliğinin azaldığını ve yaşam-iş dengesinde iyileşme olduğunu bildirdi. 

Unilever şu anda Yeni Zelanda'da daha kısa çalışma haftasını deniyor

Yeni Zelanda'da tüketim ürünleri devi Unilever'de çalışan 81 çalışan şu anda tam maaşla dört günlük bir çalışma haftasının bir yıl süren denemesine katılıyor.

Unilever Yeni Zelanda Genel Müdürü Nick Bangs, "Amacımız, performansı zaman değil, çıktı açısından ölçmek. Eski çalışma yöntemlerinin geçerliliğini yitirdiğine ve artık amaca uygun olmadığına inanıyoruz" dedi. Şirket, deneyin başarılı olması durumunda diğer ülkelerde de projeyi yaygınlaştıracağını bildirdi. 

Yaz aylarında kapanma sistemi

Avrupa'da sıcak yaz aylarında çalışmanın ve odaklanmamın zorluğundan ötürü çeşitli ülkelerdeki çalışanların ve sendikaların ortak yürüttüğü eylemler ve baskılarla şirketler yaz aylarında kapanmaya gitmeye karar verdi. 

İspanya'da bir ay süreyle iş yerlerinin kapalı kalmasına karar verilirken bir yandan da yaz çalışma düzenleri güncellendi. Çalışanlar sabah işe bir saat erken başlayıp öğleden sonra 3-4 arası işten çıkarak güneşli günlerin tadını çıkartıyor.

Fransa ve İtalya'da da benzer bir hikaye var. Bu ülkelerde temmuz ve ağustos ayları yılın en sıcak ayları olarak kabul ediliyor, bu nedenle pek çok şirket yaz aylarında çalışmıyor. Öyle ki buna sadece büyük şirketler katılmıyor. Restoranlar, kafeler ve küçük işletmeler de yaz aylarında iş yerlerini tatile çıkartıyor. 

Norveç ve Danimarka gibi İskandinav ülkelerine gelince; uzun, soğuk ve karanlık kışlar göz önüne alındığında, pek çok kişi yaz tatilinin tadını doyasıya çıkarmak istiyor. Bu ülkelerde ise çalışanların bu isteği temmuz aylarında verilen 3 haftalık tatille sonuçlanıyor.

Çalışanlar hibrit çalışmak istemiyor

Yeni dünya düzeninde değişen tek değişken iş günlerindeki azalma değil. Şirketler pandemide herkesin alıştığı hibrit çalışma sistemini de gündeme getirdi. Şaşırtıcı olan şu ki bu çalışma stilini çalışanlar benimsemek istemedi. Avrupa'da yapılan bir araştırmaya göre Avrupalıların yalnızca yüzde 3'ü hibrit sistemle çalışmayı destekliyor, bunun yerine yüzde 82'si şirket ofisinde iyileştirmeler yapılmasını istiyor.

Kariyer
Sosyal Medyayı Kadınlar mı, Erkekler mi Daha Etkin Kullanıyor?

Geçtiğimiz günlerde onuncu yılını tamamlayan Facebook’un  bugün 1,23 milyar aylık aktif kullanıcısı mevcut. Dünya çapında 37 ofis ve 6 binden fazla da [...]

Bunlar İlginizi Çekebilir