Temizlik, iyilik ve mutluluk kavramlarını anlamlı bir proje etrafında buluşturan Cif; Temizken Güzel projesi kapsamında temizlediği ve yenilediği ortak yaşam alanlarıyla insanların iyilik haline katkı sağlıyor. Cif marka ekibinin “mutluluk serüveni” olarak da adlandırdığı Temizken Güzel projesini ve proje ile yapılan anlamlı çalışmaları Cif Marka Müdürü Nedim Can Serintürk ile konuştuk.
“Temizlik” ve “iyilik kavramlarını birleştirme fikri nasıl ortaya çıktı?
Cif markası 1985 yılından beri Türkiye'de. Yaklaşık 40 yıla yakın bu süreçte boyunca krem, sprey, jel gibi yenilikçi ürün ve formatları tüketicilerimizle buluşturduk, buluşturmaya da devam ediyoruz.
Bir yandan tüketicilerimize yenilikçi ürünler sunarken; bir yandan da topluma ve gezegene katkı sağlayan misyon üstlenmeyi değerli buluyoruz. Esasen bu Unilever’in şirket olarak benimsediği bir yaklaşım. Her bir Unilever markasının topluma ve gezegene katkı sağlayan bir marka amacı bulunuyor.
Cif olarak biz de temizliğin mutlulukla bir ilişkisi olduğunu biliyorduk; temiz evlerde yaşamanın yarattığı pozitif duygular ve mutluluk artık bilimsel olarak da ele alınıyor. Bu içgörüler sonucunda yaşam alanlarını temizlik ve bakımla güzelleştirerek insanların esenliğine katkı sağlamayı marka amacımız olarak belirledik.
Temizlikten gelen bu mutluluğu yaşadığımız şehirlere taşımak, insanlara ilham vermek için de üç sene önce bir yolculuğa çıktık ve Temizken Güzel projemizle bir mutluluk serüveni başlattık.
Proje kapsamında hangi çalışmaları yaptınız?
Yarattığımız etkiyi ve faydayı genişletmek adına projeye Türkiye’nin en yoğun nüfuslu şehri İstanbul’dan başladık. İstanbulların gündelik yaşamlarında sıkça zaman geçirdiği İstanbul Boğazı ve çevresi proje uygulama alanımız oldu.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) paydaşlığında İstanbul Boğazı’na yerleştirdiğimiz 27 Cif Çöpkapar ile bugüne kadar denizlerden 39 tona yakın atık topladık ve bunları geri dönüştürerek Cif Krem şişelerinde kullandık. Eski ve yıpranmış durumdaki Eminönü-Karaköy Alt Geçidi ile Zincirlikuyu Metrobüs İstasyonu’nu yeniledik. Böylece her gün milyonlarca insanın daha temiz ve dolayısıyla mutluluk veren bir yoldan geçmesini sağladık. Pandemi şartlarında Türkiye’nin ilk sosyal mesafe kurallarına uygun parkı olan Kadıköy Cif Parkı’nı inşa ettik. Cif Çöpkaparlarımızın içerisindeki filtreleri değiştirerek müsilajı toplayan ve müsilajın dibe çökmesini engelleyecek bir üniteye çevirdik, böylece müsilajla mücadeleye destek olduk.
Depremin başından bu yana projeyi bölgede sürdürüyorsunuz, yaptığınız çalışmaları da anlatabilir misiniz?
Cif olarak, topluma ve gezegene pozitif katkı sağlamak noktasında sorumluluklarımız olduğunu düşünüyoruz. Türkiye’nin birçok ilinde milyonlarca insanı etkileyen deprem felaketi karşısında da bölgedeki yaşamın iyileştirilmesi ve yaraların sarılması için harekete geçmek istedik. Öncelikle hızla ürün desteklerimizi bölge halkına ulaştırdık. Daha sürdürülebilir projeler için çalışmaya devam ettik.
Bölgenin en önemli ihtiyaçlarından biri olan temizlik standartlarının iyileştirilmesi, temiz ve bakımlı yaşam alanlarıyla insanların iyilik haline katkı sağlama noktasında Temizken Güzel projesini Kahramanmaraş, Hatay, Adıyaman ve Malatya’daki çadır kentlere taşıdık.
Bölge halkından istihdam ettiğimiz 44 kişilik Cif Temizlik Ekibi ile toplam 55 çadır kentte mutfak, banyo gibi ortak yaşam alanlarının temizliği ve bakımına destek oluyoruz. Ayrıca bölgeye düzenli olarak ürün gönderimlerinde bulunuyoruz.
Deprem bölgelerinde ilerleyen süreçte başka bir çalışma gerçekleştirecek misiniz?
Az önce bahsettiğim çalışmalarımız halen devam etmekte. Bunun haricinde de bölgede güzel ve temiz alanlar yaratmak için gerçekleştirmeyi planladığımız projeler var. Bu projelere yönelik çalışmalarımız sürüyor.
İyiliğin Gücü; Projeye yönelik dönüşler nasıl oldu?
Yola “iyilik” ve “mutluluk” gibi anlamlı kavramlarla çıkmanın güzel dönüşlerini aldığımızı söyleyebilirim. Yaptığımız araştırmalara göre, 10 kişiden 9’u bu değişimlerin farkında ve bunları çok olumlu yorumluyor. İnsanların yüzde 97'si proje kapsamında yapılanlardan olumlu etkilendiğini, yüzde 98’i ise yenilenen alt geçitleri kullanırken daha rahat ve mutlu hissettiğini söylüyor. Projenin Cif’e ait olduğunu bilenlerin sayısı ise yüzde 85’e ulaştı. Kampanyayı ilk defa duyanların oranı ise yüzde 60 arttı. Çevresel temizlik dendiğinde insanların yüzde 75’inin aklına gelen ilk marka Cif. Aldığımız bu güzel dönüşler bizlere de ilham oluyor. Projenin diğer bir güzel tarafı ise Birleşmiş Milletler’in (BM) Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nda yer alan “Sürdürülebilir Şehirler” ve “Sudaki Yaşam” konularına da katkı sağlaması.
Deprem bölgesindeki çalışmalarımızla da her gün 1 milyon insana ulaşıyoruz. Etkimizi ve faydamızı daha da büyütmeyi amaçlıyoruz.