Bir Google Çalışanından 7 Önemli SEO Dersi

  • Bu yazımızda girişimci Neil Patel'in bir Google çalışanından öğrendiği 7 büyük SEO dersini sizlerle paylaştık.
  • Google'ın SEO algoritmasında yapılan güncellemeler nedeniyle internet sitelerinin trafiğinde dalgalanmalar yaşanması gayet normal bir durumdur.
  • Google pazarlamacıların bunları satın aldıklarını ve bunları sitelerine yönlendirdiklerini ya da backlink'lerden yararlanmak için bir bloglar ağı meydana getirdiklerini biliyor. Bu yüzden paranızı kullanım süresi dolmuş alan adlarına harcamayın.
  • Google'ın kullanıcıları yalnızca kendi sitesinde tutmak istediğine dair iddialar, büyük bir yanılgıdan ibaret. Google'ın arama motorunda yaptığı değişiklikler, tamamen aramalardan elde edilen verilere dayanıyor.
  • Yakın gelecekte, Google'dan trafik elde etme şekillerinin değişiklik göstereceğine dikkat çeken Neil Patel, bu noktada yapabileceğimiz tek şeyin, Google'dan trafik almamızı garanti altına almak için teknolojiye uyum sağladığımızdan emin olmamız olduğunu dile getiriyor.
  • İlgili Yazı: SEO Analiz Araçları İle Gerçeklerle Yüzleşin

İnternet siteleri için arama motoru optimizasyonu ya da daha sık kullanılan ismiyle SEO, hayati bir önem taşımaktadır. Ancak internet sitelerinin büyük kısmının SEO'ya ne kadar uygun bir hale getirildikleri tartışmaya açık bir konu. SEO'nun içerisinde dikkat edilmesi gereken çok fazla etken bulunuyor ve bu etkenler zaman içerisinde değişebiliyor. Girişimci Neil Patel de kişisel internet sitesinde, bir Google çalışanından öğrendiği 7 büyük SEO dersini paylaştı.

1. Google'daki cezalar ve yasaklar, çoğu insanın düşündüğü şekilde işlemiyor.

Google’ın amacı siteleri cezalandırmak değildir. Onların amaçları, her bir arama yapan kişi için en alakalı listelemeyi sunmaktır. Örneğin eğer BMW, kendisine dikkat çeken bazı kötü linklere sahipse ya da link oluştururken yakalandıysa, BMW'yi yasaklamak ya da cezalandırmak aptalca olabilir. Bunun nedeni de BMW'nin popüler bir marka olması. Zira her yıl BMW ifadesini Google'da aratan milyonlarca insan var. Yani ortalama bir kişi, SEO'nun tam olarak ne olduğunu bilmez. Ayrıca link oluşturmayı ya da Google’ın algoritmasını bile umursamazlar. Sadece BMW'yi Google'da arattıkları zaman, BMW.com'u görmeyi beklerler ve görmediklerinde ise hayal kırıklığına uğrarlar. [caption id="attachment_85168" align="aligncenter" width="700"] 1 Ocak 2004 ve 1 Mart 2018 Tarihleri Arasında Google'da Yapılan BMW Aramalarının Oranı[/caption] Şimdi Google’ın BMW.com’u indeksinden kaldırmaya karar verdiğini ve BMW için arama yapan kullanıcılara rastgele bir internet sitesi gösterdiğini varsayalım. Google, böyle bir durumda linke tıklama verilerini baz alarak kullanıcıların hayal kırıklığına uğrayacaklarını bilir. Ve kullanıcıların, Google’da umduklarını bulamamaları durumunda, Google’ı tekrar kullanmama ihtimalleri yüksektir. Ki bu da Google için uzun vadede daha az reklam geliri anlamına gelir. İşte tam olarak bu nedenden ötürü, Google siteleri yasaklamıyor ya da cezalandırmıyor ve ücretli bağlantılar ya da negatif SEO gibi kötü işaretleri görmezlikten gelmek için algoritması üzerinde ince ayar yapmaya devam ediyor. Neil Patel, bu konuyla ilgili olarak yıllar önce yaşadığı bir olayı örnek gösteriyor: "Birisi siteye binlerce yetişkin içerikli link oluşturdu ve bunlar, backlink'lerin çoğunluğunu oluşturdu. Yetişkin içerikli linkler devreye girmeden önce, site, Google’dan ayda 100 binden fazla ziyaretçi üretiyordu. Ve tüm bu kötü linkler indekslendiklerinde ne olduğunu tahmin edebilir misiniz? Hiçbir şey! Google, bunun doğal olmadığını görecek kadar akıllıydı, bu yüzden bunu görmezden geldi. Benim trafiğim aynı kaldı."

2. Algoritma güncellemeleri nedeniyle site trafiğinde yaşanan dalgalanmalar normal.

Google, neyin yanlış olduğunu ve gelecekte nasıl düzeltileceğini anlamak için makine öğrenimi gibi teknolojiler kullanıyor. Çünkü doğal olarak algoritmalarını manuel olarak ayarlamaları için binlerce kişiyi işe almak istemiyor. Search Engine Land ve Search Engine Roundtable gibi internet sitelerine giriş yaptığınızda, Google’ın algoritmasında sürekli olarak güncellemeler yapıldığını göreceksiniz. Bu algoritma güncellemeleri nedeniyle internet sitenizin trafiğinde yaşanan dalgalanmalar gayet doğaldır ve herkesin başına gelen bir durumdur. Eğer Google'ın algoritması mükemmel olsaydı, sürekli olarak yapılan bu güncellemeleri görmezdiniz. Ama her iyi şirket gibi, Google da başarılarından ve başarısızlıklarından dersler çıkarıyor ve bunlara uyum sağlıyor. Ve tabii ki bunu otomatikleştirilmiş bir şekilde yapmaya çalışıyor. Eğer kullanıcılar için en iyi olanı yapıyorsanız ve algoritma güncellemesi nedeniyle meydana gelen küçük bir düşüş görürseniz, endişelenmeyin. Aynı zamanda spam yapan bir rakibiniz sizi geride bırakırsa da endişelenmeyin, çünkü bu durum çok uzun bir süre devam etmez. Sonuç olarak Google'ın sıralama algoritması mükemmel değil, ama gerçekten çok iyi ve zamanla daha iyi olmaya devam ediyor. https://pazarlamasyon.com/pazarlama/bir-icerik-kampanyasinda-ele-alinmasi-gereken-onemli-seo-unsurlari/

3. Paranızı kullanım süresi dolmuş alan adlarına harcamayın.

Neil Patel'in belirttiğine göre, kendisi 20'li yaşlarının başındayken çok yetenekli bir pazarlamacı olduğunu ve Google'da zirveye yerleşmenin kısa yolunu bulduğunu düşünüyordu. Bu kısayollardan biri kullanım süresi dolmuş alan adlarını satın almak ve onları optimize etmekti. Bu fikirden yola çıkarak kendisi edu ve gov backlink'lerine sahip alan adlarını satın aldı ve "online kumarhane" gibi ifadelerde birdenbire Google'ın zirvesine yükseldi. Ancak bir süre sonra bu alan adlarının Google'daki sıralamaları düşmeye başladı. Kısacası bu olay sonucunda Neil Patel, kullanım süresi dolmuş alan adlarının çok da işe yaramadığını öğrenmiş oldu. Kendisinin belirttiğine göre, Google pazarlamacıların bunları satın aldıklarını ve bunları sitelerine yönlendirdiklerini ya da backlink'lerden yararlanmak için bir bloglar ağı meydana getirdiklerini bilir.

4. Google, çoğu konuk paylaşımı bağlantısını yok sayıyor.

Bugünlerde Entrepreneur gibi büyük sitelerin çoğu linklerini takip etmiyor. Ancak bunu yapmasalar bile, bu sitelerdeki hangi URL'lerin ve profillerin misafir gönderileri olduğunu anlamak zor değildir. Sadece Entrepreneur sitesinde "guest writer" (konuk yazar) ifadesi için arama yaptığınızda, çok sayıda makaleyle karşılaşacaksınız. Uzun lafın kısası Google'ın bu tür yayınları farketmesi ve yayının yer aldığı internet sitesi linkleri takip etmeye karar verse bile, bu linklerin değerini düşürmesi zor değil. Hatta Google, Forbes'un linklerinin nasıl yararsız olduğu konusunda yorum bile yaptı. Google'ın belirttiğine göre, şirket, Penguen’de gördüğümüz değişiklikleri yansıtan kötü linklerin değerini düşürüyor ya da bunları yok sayıyor. Yani misafir yayınları yoluyla -özellikle de makalenin misafir yayını olduğunun açıkça belirtildiği yayınlarla- link oluşturmak istiyorsanız, bu linklerin arama sıralamanızda çok fazla etkisi olmasını beklemeyin.

5. Google'ın arama motorunda yaptığı değişiklikler, tamamen veriye dayanıyor.

Neil Patel, geçtiğimiz birkaç yıl boyunca sürekli olarak Google’ın kullanıcıları nasıl Google’da tutmaya çalıştığı ve internet sitelerine artık herhangi bir trafik yönlendirmediği konusunda pek çok pazarlamacının şikayet ettiğini gördüğünü ifade ediyor. Ve kendisinin belirttiğine göre, bu pazarlamacıların bir kısmı, bunun adil olmadığını iddia ediyor. Çünkü onlara göre, Google sitenizden içeriklerinizi kazıyor ve onları kendi yararı için kullanıyor. https://pazarlamasyon.com/pazarlama/silolama-nedir-web-silolama-seo-icin-hala-gerekli-mi/ Bu noktada dürüst olmak gerekirse, hiçkimse Google'ın sitesini taramasını engellemez. Sonuçta bedavaya trafik elde ederken Google'ın içeriğini kazıması kimin umrunda olur ki?! Ancak Google'ın kullanıcıları yalnızca kendi sitesinde tutmak istediğine dair bu iddialar, büyük bir yanılgıdan ibaret. Bu durumla ilgili gerçek şu ki, Google pazarlamacılar için değil, arama yapan kullanıcılar için en iyisini yapmak istiyor. Google, arama motorunda yaptığı değişiklikleri kendi isteklerine göre yapmıyor. Yapılan bu değişiklikler, tamamen kullanıcı aramalarından elde edilen verilere dayanıyor. Yani sonuç olarak Google'ın içeriğinizi almasından ya da ücretli sonuçlara kıyasla, organik sonuçlara çok fazla tıklama yönlendirmemesi konusunda hiç endişelenmenize gerek yok. Özellikle sesli aramaların popülerliğiyle birlikte, sürekli olarak gelen değişiklikleri göreceksiniz. Bu değişikliklerin kitlelerin isteklerini yansıtan verilere dayandığını bilin.

6. Şu anda arama alanındaki en büyük fırsat, YouTube.

Google, metin tabanlı içeriği sever. Pek çok şirketin bir bloga sahip olmasının nedenlerinden biri de bu. Ancak Google’da yüksek bir sıralama elde etmek hiç de kolay bir iş değil. Bu yüzden şu anda arama alanındaki en büyük fırsat, YouTube gibi görünüyor. Alexa verilerine göre, internetteki en popüler ikinci site ve insanlar, arama özelliğini kullanarak YouTube'da içeriklerini bulma eğilimindedir. YouTube'un ne kadar büyük ve önemli bir mecra olduğuna dair bazı dikkat çekici istatistikleri sizlerle paylaşalım:
  • YouTube’da yaklaşık 1,9 milyar aylık aktif kullanıcı var.
  • Yaklaşık olarak 50 milyon kullanıcı, YouTube'da video içeriği oluşturuyor ve paylaşıyor.
  • YouTube'daki ortalama görüntüleme süresi 40 dakikadır.
  • Günde yaklaşık 5 milyar video izleniyor.
  • Günlük 500 milyon video görüntülemesi, mobil cihazlar aracılığıyla yapılıyor.
YouTube SEO'ya önem vermek gerektiği konusunda ikna olmayanlar için Neil Patel, kendi internet sitesine YouTube üzerinden ne kadar trafik çektiğiyle ilgili olarak bazı istatistikler paylaştı. Kendisinin paylaştığı Google Analytics görüntüsüne göre, 10 Ekim – 8 Kasım tarihleri arasındaki 30 günlük sürede sitenin elde ettiği toplam görüntüleme sayısı 724.464 idi ve bu görüntülemelerin 185.290'ı YouTube aramaları üzerinden geliyordu. [caption id="attachment_85169" align="aligncenter" width="700"] Neil Patel'in İnternet Sitesine Çektiği Trafiğin Kaynaklara Göre Dağılımını Gösteren Google Analytics Görüntüsü[/caption] Sonuç olarak Neil Patel, YouTube'un bir hacme sahip olduğunu ve YouTube'da yüksek bir sıralama elde etmenin Google'dakinden daha kolay olduğunu ifade ediyor.

7. Yakın gelecekte, Google'dan trafik elde etme şekilleri değişecek.

Neil Patel, Google'da çalışan kişilerle yaptığı tüm sohbetlerinden yaptığı çıkarıma göre, "Onlar dünyanın değiştiğini biliyor ve Google'ın buna uyum sağladığından emin olmak istiyorlar." diyor. Örneğin Alexa ve Google Home gibi ses cihazlarından çok fazla arama yapıldığını biliyorlar. Yalnızca mobil cihazlara bakarsanız, daha şimdiden sesli aramaların, tüm aramalar içerisinde % 20'lik bir paya sahip olduğunu göreceksiniz. Üstelik değişim bu kadarla da sınırlı değil. Hem internet dünyası hem de gerçek dünya birbirine bağlanmaya başlıyor. Google'ın milyarlarca dolar harcadığı sürücüsüz otomobillerden, bağlantı kurmaya başladığı ve her gün kullandığımız daha basit cihazlara kadar her şey yavaş yavaş bağlantılı hale geliyor. Ve daha da önemlisi, Google bunların hepsini kontrol etmek istiyor. Ancak Neil Patel'e göre, ürpertici bir şekilde değil, daha çok hayatımızı kolaylaştıracak bir şekilde bunu yapmayı planlıyor. Bunun gelecekte nasıl görüneceğine gelince, henüz kimse, hatta Google bile bunu bilmiyor. Ama bu sorunları çözmek için akıllı ürün insanlarına ve mühendislerine para ödüyor. Neil Patel'in belirttiğine göre, örneğin Google, çocukların Google aramalarını yetişkinlerin kullandığı şekilde kullanmadıklarını biliyor ve bu konuda 8 yaşındaki yeğeniyle ilgili bir örnek veriyor: "8 yaşındaki yeğenim bir şeyden emin olmadığı zaman, Alexa'ya sorar. Öte yandan ben, dizüstü bilgisayarımda bir arama yaparım." Neil Patel, bu noktada yapabileceğimiz tek şeyin, Google'dan trafik almamızı garanti altına almak için teknolojiye uyum sağladığımızdan emin olmamız olduğunu ifade ediyor. Bu sadece SEO stratejinizi uyarlamak anlamına gelmiyor, daha çok, zirvede kalmanızı ve kullanıcılara istedikleri şeyi sağlamanızı garanti altına almak anlamına geliyor.
Kariyer
Sosyal Medyayı Kadınlar mı, Erkekler mi Daha Etkin Kullanıyor?

Geçtiğimiz günlerde onuncu yılını tamamlayan Facebook’un  bugün 1,23 milyar aylık aktif kullanıcısı mevcut. Dünya çapında 37 ofis ve 6 binden fazla da [...]

Bunlar İlginizi Çekebilir