Başarınızı hak etmediğinizi mi düşünüyorsunuz? Sahtekârlık Sendromu nedir?

Eğer elde ettiğiniz başarıları hak etmediğinizi ve başkalarını kandırdığınızı düşünüyorsanız, Sahtekârlık Sendromu (Imposter Syndrome) yaşıyor olabilirsiniz. Başarılarınızın arkasında sadece "şans" olduğunu düşünmenize neden olan Sahtekârlık Sendromu nedir?

Sahtekârlık Sendromu (Imposter Syndrome), genellikle başarıya ulaşmış veya yetenekli kişiler arasında karşılaşılan psikolojik bir fenomendir. Bu durumda, birey sahip olduğu başarıları hak etmediğini düşünür, kendini yeterince yetkin hissetmez ve başkalarını kandırdığına inanır. Dışarıdan gelen olumlu geri bildirimleri veya takdirleri şansa veya tesadüfe bağlar, kendini değersiz hisseder. Sahtekârlık Sendromu, kişinin başkalarının kendisinden daha üstün olduğuna, kendi başarılarının gerçekte değersiz ve sahte olduğuna ve günün birinde aslında "beceriksiz" olduğunun anlaşılacağına inandığı düşüncelerle karakterizedir.

Yarattığınız "başarılı" karakterin sahte olduğunu mu düşünüyorsunuz?

Imposter Sendromu, kişinin özgüvenini ve kendine güvenini olumsuz yönde etkileyebilen yaygın bir psikolojik durumdur. Bu durumda, birey kendi beceri ve niteliklerine olan inancını yitirir ve bir gün aslında başarılarının sahte olduğu ve gerçekten başarılı olmadığının ortaya çıkacağı endişesi yaşar. Genellikle yüksek standartlara sahip olan bu kişiler, mükemmeliyetçilik eğilimleri nedeniyle sürekli olarak kendilerini eleştirirler. Imposter Sendromu, herkesi etkileyebilecek bir durumdur ve özellikle rekabetçi veya yoğun çalışma ortamlarında daha sık görülür. Bu durumun altında yatan nedenler arasında düşük özgüven, yanlış inançlar veya başarılarını içselleştirememe gibi çeşitli psikolojik faktörler yer alabilir.

imposter-2

Imposter Sendromu, Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı'da (DSM), ruhsal bir bozukluk olarak sınıflandırılmıyor. Ancak bu durum, başarıya ulaşmış insanlar arasında oldukça yaygın bir psikolojik fenomen olarak karşımıza çıkıyor. Imposter Sendromuna sahip kişiler, kendi beceri ve yeteneklerine güvenmekte zorlanır ve başarılarını hak etmediklerini düşünürler. Elde ettikleri başarıları için ödüllendirildiklerinde ise bunun şansa veya tesadüfe bağlı olduğunu düşünerek kendilerini küçümserler. Aynı zamanda, bir gün aslında "başarısız" olduklarının anlaşılacağını düşünerek, ona güvenen insanları hayal kırıklığına uğratılacaklarından ve bir sahtekâr olarak ortaya çıkacaklarından korkarlar. Bu kişiler için başarı, sadece başkalarını manipüle etmekte iyi olduklarını düşünmelerine neden olur. 

imposter-1

Imposter Sendromu yaşayan kişiler, elde ettikleri başarı sonrasında takdir edildiklerinde yoğun bir stres altına girerler. Başarılarını kutlamak yerine, başarılarının bir tesadüf olduğunu düşünerek gelecekteki başarılarını sürdürmeyi nasıl başaracaklarının endişesini yaşarlar. Her takdir edildiklerinde, üzerlerindeki baskı artar ve daha fazla çalışma ihtiyacı hissederler. Imposter Sendromlu kişiler, insanların kendilerine olan güvenini boşa çıkarmaktan korkarlar, bu nedenle daha fazla çalışarak kendilerini kanıtlamaya çalışırlar ve bünyelerini aşırı yorarlar. Başarı, bu kişilerin özgüvenini artırmak yerine, onları başarısızlık korkusu içine sürükler. Diğer insanların kendileri hakkında olumlu geri bildirimlerini abartılı bulan bu kişiler, sahip oldukları statüyü hak etmediklerini düşünürler. Maskelerinin düşmemesi için "başarılı" rolü yapmaya devam ederler. 

Imposter Sendromu, çeşitli türlerde görülebiliyor

Doğal Yetenek: Bu tip bireyler, başarının sadece zahmetsizce, doğuştan gelen bir yetenekle elde edildiğine inanma eğilimindedir. Kendileri bir başarıya ulaşmak için çaba sarfettiklerinde ise yetersiz hissederler. Yetkin insanların her şeyi kolayca ve çok az çaba harcayarak başarabileceklerine dair yanlış bir inançları olan bu kişiler, gerçek bir yetenekli kişinin o işi anında başarabileceğini düşünürler. Takdir edildiklerinde ise, "bu başarı için ne kadar çok emek harcadım" diye düşünerek kendilerini bir sahtekâr gibi hissedebilirler.

Mükemmeliyetçi: Imposter Sendromu, mükkemmeliyetçilik duygularıyla birlikte de orataya çıkabilir. Bu tür kişiler, kendilerine gerçekçi olmayan ve çok yüksek hedefler koyarlar ve bu nedenle başarılar nadiren onlar için tatmin edici olur. Daima daha iyisini yapabileceklerini düşününen bu kişiler, kendilerini sürekli olarak başarı çıtasının altında görürler. Başkalarının başarılarını ise daha yüksek bir seviye olarak algılarlar ve kendilerini sürekli olarak bu başarı standardını yakalayamamış olarak değerlendirirler. Sadece kusursuz bir iş teslim edenlerin gerçekten becerikli ve yetenekli olduğunu düşünürler ve bu nedenle kendi başarılarını yetersiz görürler.

imposter-3

Süper Kahraman: Bu tür kişiler, başarılı olmanın hayatın her alanında çok iyi ve yetenekli olmakla eşanlamlı olduğunu düşünürler. Ancak aynı anda birçok konuda başarılı olamadıklarında kendilerini yetersiz hissederler. Yetkinliklerini öğrenci, arkadaş, eş, ebeveyn veya çalışan gibi farklı rollerin gerekliliklerini başarıyla yerine getirebilmelerine bağlı olarak değerlendirirler. Aynı zamanda, ne kadar çaba sarfederlerse sarf etsinler, bazı şeylerin sürekli ters gittiğini düşünerek şikayet edebilirler.

Uzmanlar: Bu tür kişiler, sadece her şeyi bilenlerin becerikli ve yetenekli olduğuna inanır ve belirli bir konu hakkında bilmedikleri her şey olduğunda kendilerini sahtekâr gibi hissederler. Daha çok şey öğrenmeleri gerektiğine dair sürekli bir dürtüleri vardır ve bu nedenle eğitimlere, seminerlere veya diğer öğrenme fırsatlarına katılarak kendilerini sürekli geliştirmeye çalışırlar. Ancak ne kadar çaba sarfederlerse sarf etsinler, asla uzmanlık seviyesine ulaşamayacaklarına inanırlar. Ayrıca, kendilerinden daha fazla şey bildiklerini düşündükleri insanlarla bir araya geldiklerinde endişe duyarlar.

Yalnızlar: Bu tür kişiler için başarı kriteri, bir işi veya görevi sadece kendilerinin tamamlamış olmasıdır. Başarıdan tatmin olmak için o görevi yalnızca kendi başlarına başarmış olmaları gerektiğine inanırlar. Sadece kendi başarılarıyla ortaya çıkan kişileri yetenekli ve becerikli bulurlar. Bu nedenle başkalarından yardım istemekten kaçınırlar ve genellikle işleri tek başlarına halletmeye çalışırlar. Eğer gerçekleştirdikleri başarıda başkalarının da payı varsa, övgüyü kabul etmekte zorlanabilirler ve başarıyı yalnızca kendi başlarına elde ettiklerini düşünerek, yardımcı olanları görmezden gelebilirler.

Başarılarımız gerçekten yalnızca şansa mı bağlı?

Imposter Sendromu'nun gelişmesinde bir çok faktör rol oynar. Bu sendroma neden olan faktörler arasında düşük özgüven, yüksek standartlar, eleştirel ebeveyn figürleri ve toplumsal ve kültürel etkiler yer alır. Düşük özgüvene sahip olan kişiler, kendi beceri ve yeteneklerine olan inançlarında sınırlamalar yaşayabilir ve başarılarını şansa veya başkalarının yardımına atfederler. Imposter Sendromu yaşayan bireyler, genellikle çok yüksek standartlara sahip olur ve mükemmeliyetçilik eğilimi gösterirler. Kendi başarılarını sürekli olarak daha da geliştirmek için çaba gösterirler ve başarılarındaki küçük hataları bile büyük bir yetersizlik olarak algılarlar.

Ayrıca, çocukluk dönemlerinde sürekli eleştiren ve başarılarına tam olarak memnun kalmayan ebeveyn figürleri, Imposter Sendromu'nun gelişimine katkıda bulunabilir. Bu olumsuz değerlendirmeler, kişinin kendini sürekli olarak eleştirmesine ve kendi başarılarını göz ardı etmesine neden olabilir. Toplumda ve kültürel olarak, başarılı olma baskısı ve mükemmeliyetçilik de Imposter Sendormu'na neden olan etkenlerdendir. Bu etkiler, kişinin başarılarını kendine mal etmekte zorlanmasına ve Imposter Sendromu yaşamasına yol açabilir.

Yanlış düşünce kalıplarından kurtulmak zor değil

Imposter Sendromu ile başa çıkmak için çeşitli yöntemler ve stratejiler mevcuttur. İlk adım, Imposter Sendromu yaşadığınızı fark etmek ve bu düşünce kalıplarını tanımaktır. Kendi duygularınızı ve düşüncelerinizi anlamak, bilinçli bir şekilde bu konuda kendinize yönelik bir farkındalık geliştirmenize yardımcı olur. Ayrıca, olumlu iç konuşma yapmak ve başarılarınızı takdir etmek önemlidir. Hataların doğal olduğunu kabul etmek ve her zaman mükemmel olmak zorunda olmadığınızı hatırlamak, özgüveninizi armasını sağlayacaktır. Başarılarınızı şansa veya diğer insanların yardımına bağlamak yerine, kendi çabanızın ve yeteneklerinizin sonucu olarak kabul etmeye çalışmak da, bu sendromun etkisini azaltacaktır. Bu sendroma sahip insanlar, danışmanlık veya terapi gibi destekleyici yöntemlerle bu düşünce kalıplarını ele alabilir ve başarılarını daha gerçekçi bir şekilde değerlendirebilirler.

imposter-4

Ayrıca, başkalarıyla konuşarak ve benzer duyguları paylaşarak bu konuda daha iyi anlaşılabilirler ve böylece kendilerini daha az yalnız hissedebilirler. Imposter Sendromu yaşayan bireylerin, duygularını açıkça ifade edebilmeleri ve destek arayışında bulunmaları, kendilerini daha güçlü ve motive hissetmelerine yardımcı olabilir. Unutmayın ki, Imposter Sendromu normal bir deneyimdir ve birçok insan bu tür duygular yaşayabilir. Önemli olan, bu düşünce kalıplarıyla başa çıkmak için farkındalık geliştirmek ve olumlu adımlar atarak kendinize olan inancınızı güçlendirmektir. Kendinize karşı daha nazik olmak ve kendi başarılarınızı takdir etmek, Imposter Sendromuyla mücadelede önemli bir rol oynar. Desteğe ihtiyaç duyduğunuzda çevrenizdeki insanlarla açıkça konuşmak, bu süreçte size yardımcı olacak ve duygusal destek sağlayacaktır.

Kariyer
Sosyal Medyayı Kadınlar mı, Erkekler mi Daha Etkin Kullanıyor?

Geçtiğimiz günlerde onuncu yılını tamamlayan Facebook’un  bugün 1,23 milyar aylık aktif kullanıcısı mevcut. Dünya çapında 37 ofis ve 6 binden fazla da [...]

Bunlar İlginizi Çekebilir