Başarılı Olmak İçin Önce Başarının Tanımını Yapın

Başarılı olmak denince aklınızda ne canlanıyor? Çok para kazanmak mı? İyi bir akademisyen olmak mı? En iyi okulları kazanmak mı? En güzel eve sahip olmak mı? Ses yarışmasının veya bir spor müsabakasının kazananı olmak mı? Özel hayatınızda veya işinizde mutlu olmak mı? Ya da başarılı olmak için Ay'da mı yürümeniz gerekiyor? O halde bugüne kadar dünyada sadece bir kişi mi başarılı oldu?

Hazır lise ve üniversite sınavları da yeni açıklanmışken başarılı olmak ve olamamak yine birçok gencin gündemine oturmuşken başarı kavramını biraz sorgulamak ve sorgulatmak istedim. Başarı hep kovalanan bir şey ve sınavlarla başlamadığı gibi sınavlarla da bitmiyor...

Başarı o kadar göreceli ve değişken bir kavram ki muhtemelen başarı dendiğinde herkesin aklında canlanan şey farklı olacaktır. Fakat herkesin başarı tanımının arkasında gizlenen önemli bir kıstas var: "Kıyas." Aklınıza ne gelirse gelsin herhangi bir kulvarda "başarılı" olmak başka birilerinin aynı kulvarda "başarısız" olması anlamına geliyor. Tuttuğunuz takımın başarılı olması için başka takımları yenmesi gerek örneğin, veya bir koşu yarışında birinci olmak için diğerlerini geçmiş olmalısınız. Üniversite sınavında başarılı olmak için diğer sınava girenlerin önüne geçmelisiniz. Çok zengin olmak için başkalarının kazandığından daha çok para kazanmalısınız gibi örnekleri çoğaltabiliriz ancak sanırım başarıyı neden kıyas ve rekabet ile ölçtüğümüzü anlatabildim.

Aslında doğada da bu böyledir diye olayı başka bir tarafından ele alabiliriz. Hızlı koşan kazanır yavaş koşan yem olur ya da daha büyük olan daha güçlüdür ki "büyük balık küçük balığı yer" şeklindeki atasözündeki metafor buradan gelir. Fakat biyolojik olarak neredeyse aynı olduğumuz hayvanlardan psikolojik olarak farklı olduğumuz gerçeğinin bu tezi biz insanlar için çürütmesi gerekmez miydi? Ama ne yazık ki biz de aynı içgüdüyle hareket ediyoruz ve başarı kavramını yenmek ve yenilmekle, kazanmak ve kaybetmekle eşdeğer tutuyoruz.

Çocuklarımıza arkadaşlarıyla yarışmayı öğretiyoruz, sınavlarda başkalarını ne kadar geçerlerse o kadar başarılı olabilecekleri fikrini zihinlerine adeta kazıyoruz. İş hayatında üst seviyeye gelebilmek yani başarılı olabilmek için tanıdığımız, tanımadığımız herkesi harcıyoruz ve daha çok para kazanmak için çoğunlukla her yolu deniyoruz. Peki bunlar bizi mutlu ediyor mu acaba? Ya da hayatta girdiği tüm sınavları kazanmış, istediği veya istediğini sandığı işlerde çalışan, çalıştığı yerde iyi para kazanan ve sürekli yükselen birisi olmak başarılı olmak için yeterli mi?

"Yazının başından beri sorular soruyorsun, e ne o zaman başarı?" diyebilirsiniz. Üzerine biraz düşününce başarının bu kadar acımasız olduğunu fark etmek veya kabul etmek özellikle de bu ölçütlere göre başarılı olmuş kişiler için çok zor olacaktır. Ancak benim de başarı için işte budur diyebileceğim kesin bir tanımım yok. Sadece bu kadar acımasız bir sistemin içinde kaybolmadan da başarıyı tanımlayabileceğimizi düşünüyorum.

Yani aslında önemli olan sizin neyi başarmak istediğiniz ve başarıyı nasıl tanımladığınız... Eğer hayalini kurduğunuz başarıın ne olduğunu biliyorsanız o zaman başarabilirsiniz. Bunun için belli bir ölçüt yok, başarılı olmak için bir şirket kurmak, çok para kazanmak ya da başkalarının saygı duyduğu meslekleri yapmak zorunda değilsiniz. Neyde başarılı olmak istiyorsunuz? Ve başarıyı nasıl tanımlıyorsunuz? İşte bütün mesele burada. Gözlerinizi kapattığınızda kendinizi nerede görüyorsunuz, nerede mutlu hissedeceksiniz? Bu Nasa'da çalışmak da olabilir harika bir saç tasarımcısı olmak da veya yazı yazmak da olabilir, bir film çekmek de... İstediğiniz, mutlu olacağınız şeyi yapabilmek için bugüne kadar hiçbir şeyi kendi değiminizle başaramamış olmanın veya bugüne kadar her şeyi başarmış olmanın hiçbir önemi yoktur.

Herkesin tanıdığı ünlü insanlar, bilim insanları ya da çok zengin olanları bakın bunlar başarmış siz de yapabilirsiniz diye örnek göstermek istemiyorum. Sabahları güler yüzle simit satan bir simitçiniz varsa, her gün aynı yerde tüm hava şartlarına rağmen simit satmaktan keyif alıyor, halinizi hatrınızı sormayı ihmal etmiyorsa, o başarmış siz neden başaramayasınız?

Vaktiniz olduğunda izlemeniz için bir de motivasyon videosu koyuyorum aşağıya, keyifli seyirler...

https://www.youtube.com/watch?v=FiO1n6hY34U

Kariyer
Sosyal Medyayı Kadınlar mı, Erkekler mi Daha Etkin Kullanıyor?

Geçtiğimiz günlerde onuncu yılını tamamlayan Facebook’un  bugün 1,23 milyar aylık aktif kullanıcısı mevcut. Dünya çapında 37 ofis ve 6 binden fazla da [...]

Bunlar İlginizi Çekebilir