Asıl olay "sahici" ilişkiler kurmak

Lokal Istanbul Ajans Başkanı Ali Göral'a, köklü markaların uzun vadeli başarılarının sırlarını ve cumhuriyetin ikinci yüzyılında markaların, değişen tüketici beklentileri ve pazar dinamikleriyle başa çıkabilmek için hangi stratejileri geliştirmeleri gerektiğini sorduk.

Bir ulusun temel hak ve özgürlüklerine dayalı, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olarak düzenlenmiş bir ülkenin temel değerlerini ifade eden Cumhuriyet değerleri; modernleşme, eşitlik, özgürlük ve adalet gibi temel değerleri içinde barındırıyor. Toplumun kolektif kimliğini şekillendiren ve gelecek nesillere taşınan bu değerler Cumhuriyet’in parolası olarak bir asrı geride bıraktı.

100 yıl önce cumhuriyet ile birlikte markalaşma süreci ve iletişim stratejileri tarih boyunca büyük bir evrim geçirdi. Markalar, artık sadece ürün veya hizmet sağlayıcıları olarak değil, aynı zamanda toplumsal değişimin öncüleri olarak görülüyor. Sadece kâr amacı gütmeyen projelere destek olunması tüketicilerin markalara olan güvenini artırıyor. Bu güven, müşteri sadakatini artırarak markanın itibarını güçlendiriyor. Peki köklü markaların uzun vadeli başarısının sırları neler? Değişen tüketici beklentileri ve pazar dinamikleriyle başa çıkabilmek için markalar ne tür stratejiler geliştirmeli? Lokal Istanbul Ajans Başkanı Ali Göral ile bu sorulara yanıt aradık. 

Ne zaman bir dönem filmi izlesem, hep anlattığı dönemi kaç yıllık bir süreç olarak ele aldığına bakarım. Bir şahsi istatistik olarak da çok net şunu söyleyebilirim: Dönem filmleri ne kadar dar bir zamanı ele alırsa, o kadar başarılı oluyor. Çünkü, anlatacağı hikâyeyi çok daha konsantre ve detaylı anlatma şansına sahip oluyor. 

Bir reklamcı olarak, Cumhuriyet’in 100. yılında nelerin yapıldığını yazmak ve önümüzdeki 100 yıl için düşünceler beyan etmek bana şahsen biraz fazla iddialı geliyor. Lakin, şunu söyleyebilirim. Köklenmek ve eskimek arasında çok bariz fark var. Köklenmek için zaman, sadece etkenlerden biri. Asıl konu, insanlarla sahici ilişki kurabilmek. 100 yıl önce ya da 100 yıl sonra, bence aynı matematik işlemeye devam edecek. 

Peki, nedir bu sahici ilişki? Size en basit haliyle “bir şeyler satmaya çalışan” bir marka nasıl sizinle sahici ilişki kurar? Benim çok basit bir cevabım var: doğruyu söyleyerek ve sonundaki hedefin satış olduğunu inkar etmeyerek. Tüm bu satış stratejilerini, “insani marka” sosuna bulayıp insanların karşısına çıkmayarak… Ayrıca, araştırmalar da gösteriyor ki bir ticari faaliyetin kar etmesini insanlar son derece “makul” buluyor.  Aksi bir imaj vermeye hiç gerek yok. 

Çok sevdiğim bir filmin, ironik bir sahnesiyle yazımı bitirmek istiyorum. Gladyatör filminde, ordusunu motive etmeye çalışan komutan Maximus, şu sözleri söyler. “Yaşam boyu yaptıklarımız, sonsuzlukta yankılanır.” Biraz romantik bir söylem tabii. Lakin, hayatı bir bütün olarak gördüğü, bölümlere ayırmadığı için bence konumuza uygun. 100 önce ya da 100 yıl sonra… Bu bölünmeler bizim kafamızda varlar. Zamanın bir başlangıcı yok. 

Kariyer
Sosyal Medyayı Kadınlar mı, Erkekler mi Daha Etkin Kullanıyor?

Geçtiğimiz günlerde onuncu yılını tamamlayan Facebook’un  bugün 1,23 milyar aylık aktif kullanıcısı mevcut. Dünya çapında 37 ofis ve 6 binden fazla da [...]

Bunlar İlginizi Çekebilir