Aktif Bank çalışan deneyiminde yeni bir yol çiziyor

Türkiye’nin en büyük özel sermayeli yatırım bankası Aktif Bank, çalışan deneyimini üst seviyeye taşıyarak sektörde fark yaratan işlere imza atıyor. Aktif Bank Yetenek ve Gelişim Grup Başkanı Kerem Özşen, “Esnek çalışma modelleri, çeşitlendirilmiş yan haklar, adil bir çalışma ortamı ve motivasyon sağlayan çalışmalarımızı güçlü teknolojik altyapımızla besliyor, çalışanlarımıza eşsiz bir deneyim sunmak için çalışıyoruz” diyor.

25’inci yılını geride bırakan Türkiye’nin en büyük özel sermayeli yatırım bankası Aktif Bank, çalışanlarından aldığı güçle yılın son çeyreğine emin adımlarla giriş yapıyor. Aktif Bank çatısı altında tüm görev dağılımlarının tecrübe ve beceriler odağında gerçekleştiğinden bahseden Kerem Özşen, “Bu yaklaşımımız, kadın-erkek gibi ikilikleri ortadan kaldırıyor. Bu tür kutuplaştırıcı ayrımlar ortadan kalktığında tek ölçüt işini iyi yapmak oluyor. İnsanların yetkinlikleri ve performanslarıyla öne çıkmaları gerektiğine inanıyor ve bu tüm projelerimizi bu eksende şekillendiriyoruz. Bu bakış açısına sahip olmak, liyakatin ön plana çıkmasını sağlayarak şirketin genel iş kalitesini de ileriye taşıyor. Emeği adil ödüllendiren, güven ve şeffaflığa değer veren, iş-yaşam dengesini koruyan, gelişim fırsatları sunan, aidiyet ve refah sağlayan dolayısıyla anlamlı bir değer üreten şirketlerin rakipleri arasında da farklılaşacağını bilsek de tüm bu iyileştirmelerin esasen insan odaklı bir yaklaşımla yapılması gerektiğine inanıyoruz. Çalışan sayısında cinsiyet eşitliğinin sağlandığı ve diğer sektörlere de bulaşıcı etki yaratmasını dilediğimiz finans alanında, Aktif Bank olarak bu dengeyi ‘Biz Varsak Sınır Yok’ diyerek yönetim kadrolarımıza da yansıtabilmekten gururluyuz. Yenilikçi çalışmalarımızdan ‘Harmoni’ isimli performans yönetimi sistemimiz ile yöneticilerin de çalışanlar tarafından değerlendirilebileceği bir ortam sağlıyoruz. “Alkış” ve “Çevrimiçi” gibi anlık ödüllendirme ve teşekkür programlarımız sayesinde de kişisel başarıları hep birlikte kutlayarak çalışanlar arasındaki sinerjiyi güçlendiriyoruz.

Dijital adaptasyon becerimiz, gelişimimizin itici gücü

Teknolojiyi tüm iş modellerinin kalbine yerleştirmenin bir gereklilik olduğunu belirten Özşen, “Müşterilerimiz için çalıştırdığımız teknoloji kaslarımızı aynı zamanda çalışanlarımız için de kullanıyoruz. İş süreçlerimizi dijitalleştirerek az uğraş yüksek verimle anlamlı işler hedefliyoruz. İş görüşmesi yaptığımız her aday için, sonuç ister olumlu ister olumsuz olsun bir STK’ya bağış yapıyoruz. Aktif Bank ailesine katılan yeni arkadaşlarımızı da ‘Yol Arkadaşım’ uygulamamız aracılığıyla en sıcak şekilde karşılıyor ve adaptasyon sürecini kolaylaştırıyoruz. Bankamız ya da iştiraklerimiz içinde farklı departmanlar ya da pozisyonlara geçiş yapmak isteyen çalışanlarımıza ‘Öncelik Bizim’ diyerek başvurularını ilk sıraya koyuyoruz. Hatta ekip arkadaşlarımızın referanslarına güveniyor ve ‘Arkadaşına Talibiz’ uygulamamızla pozisyona uygun arkadaşlarını ya da tanıdıklarını yönlendirmelerini istiyoruz” dedi.

Yeni dönemde çalışan deneyimi kavramını tekil projelerden öte, kültürel bir dönüşüm olarak ele almayı planladıklarını dile getiren Özşen, “Bu doğrultuda ‘Her Çeyrekte Çeyrek Saat’ uygulamamızla çalışanlarımızın yöneticileriyle düzenli geri bildirim buluşmaları yapmasını sağlıyoruz. Ayrıca bağımsız bağlılık anketleri, pulse survey’ler ve açık uçlu geri bildirimlerle nabız tutuyoruz. Yetenek yönetimi, kurum içi tersine mentorluk projeleri, iç eğitmen programları ve dijital insan kaynakları süreçleri (yapay zekâ destekli chatbot, performans yönetimi ve geri bildirim mekanizmaları) gibi alanları kapsayan yeni ve bütünsel projelere odaklanıyoruz” şeklinde konuştu.

Sunduğumuz eğitimleri çalışanlarımız çeşitlendiriyor

Aktif Bank olarak ‘sürekli eğitim’ e inandıklarını belirten Özşen, “Yetenek ve Gelişim ekibi olarak hayata geçirdiğimiz tüm projelerimizle çalışanlarımıza ‘Eğlen, Öğren, Paylaş’ diyoruz. Sınıf içi eğitimlere verdiğimiz önemi dijitalde de eksik bırakmıyor ve 7.000’in üzerinde yoğun bir dijital katalog imkanını tüm ekosistemimizle paylaşıyoruz. Dijital eğitimlerimiz için yaygınlaştırma çalışmalarını oyunlaştırma senaryolarıyla destekliyor, eğitim yöneticilerimizden çalışma arkadaşlarımıza bir nevi yol haritası çıkarmalarını bekliyoruz.  Ekip olarak verdiğimiz eğitimlerin yanı sıra eğitim platformları ile yaptığımız iş birlikleri ile gelişime açık olan arkadaşlarımıza İngilizce eğitim desteği sağlıyor, yurt içi ve yurt dışı seminerlere katılmalarını teşvik ediyoruz. ‘Sahiplenme, cesaret ve açıklık’ değerlerini yalnızca yazılı ifadelerle sınırlamıyor, lider davranış modelleri ve karar alma süreçlerimize entegre ediyoruz. Kültür çalıştayları ve liderlik eğitim programlarımız bu anlayışın önemli parçaları” dedi.

Kişisel gelişim için kariyer molasını bir hak olarak görüyoruz

Özşen sözlerine şöyle devam etti: ‘Ofiste Sınır Yok’ ile 2017’den bu yana hibrit çalışma modelini uyguluyoruz. Çalışanlarımız haftada kendi belirledikleri iki veya üç günü ofiste geçiriyor, geri kalan günlerde nerede isterlerse oradan çalışabiliyorlar. Şehir dışı çalışma imkanını genişlettiğimiz ‘Ayım Esnek’ uygulaması ile de yılda iki defa olmak üzere bir ay boyunca farklı bir şehirde çalışabiliyoruz. Görev tanımları elverişli çalışanlarımız yöneticileri de uygun görürse ‘Esnek Süreli Çalışma’ projemiz ile yarı zamanlı bir iş modeline geçebiliyor. Kişisel gelişime verdiğimiz dürüst önem ile hayallerini gerçekleştirebilmek için işe ara vermeye ihtiyaç duyan ekip arkadaşlarımıza ‘Kariyer Molası’ ile altı ay ücretsiz izin hakkı tanıyoruz. ‘Aileniz Ailemizdir İzni’ ile de Aktif Bank aile üyelerine tüm yasal izinlerin dışında üç iş günü ek izin imkânı tanıyoruz. ‘Reverse Tersine’ mentorluk programımızla ise, Z kuşağından genç profesyonellerimizin dijital trendler ve yeni iş kültürüne dair içgörülerini alıyor, yöneticilerimizin stratejik düşünme ve liderlik deneyimleriyle gelişimlerine katkı sağlıyoruz. Ayrıca; kültür etkinlikleri, gönüllülük projeleri ve online buluşmalarla iç iletişimde görünmez bir bağ yaratıyoruz. Yapay zekâ destekli öğrenme sistemleri, dijital refah uygulamaları ve etkileşim platformları çalışanlarımızın yolculuğunu kişiselleştirmemizi kolaylaştıracak. Genç profesyonellere ise tavsiyem; insanı anlamaya çalışmaları, duygusal zekâ, pozitif düşünme, veri okuryazarlığı ve tasarım odaklı düşünce kaslarını geliştirmeleri. Çünkü çalışan deneyimi artık sadece İnsan Kaynakları işi değil, çok disiplinli bir strateji alanı dedi.

Kariyer
Sosyal Medyayı Kadınlar mı, Erkekler mi Daha Etkin Kullanıyor?

Geçtiğimiz günlerde onuncu yılını tamamlayan Facebook’un  bugün 1,23 milyar aylık aktif kullanıcısı mevcut. Dünya çapında 37 ofis ve 6 binden fazla da [...]

Bunlar İlginizi Çekebilir