Yeni Nesilden Yeni Bir Kendini İfade Ediş Biçimi: GIF'ler

Günümüzde tüketimin ve iş gücünün büyük bir kısmını oluşturan genç neslin teknolojik gelişime olan yüksek adaptasyon gücünün, pazarlamacıları her zamankinden çok daha fazla yenilikçi düşünmeye teşvik ettiği bir gerçek.

Hızla değişen zevkleri ile her türlü mecra, uygulama veya iletişim formatı denemeye hazır haldeki bu grup tüketiciyle uzun süreli bir etkileşimde kalabilmenin tek yolu sosyal hayatlarına değer katmaktan geçiyor. Hal böyle olunca da içinde bulundukları durumu / ruh halini  son derece kısa, dikkat çekici ve eğlenceli bir şekilde anlatmayı başaran GIFler son dönemde gençler için yeni bir kendini ifade ediş biçimi yani günlük dilin doğal bir uzantısı haline geldi.

Son bir kaç senedir dünyada Buzzfeed, ülkemizde de Onedio, Listelist gibi platformların kullanımı ile popülerliği artmaya başlayan GIF’ler, daha sonrasında markaların sosyal medya iletişimlerine video ve resim formatının yanı sıra eklenerek yaygınlaşmaya devam etti. Fakat GIFleri yeni nesil için kendini ifade ediş yöntemi olmaya bu denli yaklaştıran en büyük hamle Facebook Messenger’a ve Whatsapp’a emoji ekleme özelliğinin yanı sıra gif ekleme özelliğinin de entegre edilmesi oldu diyebiliriz.

Bugün geldiğimiz noktada, aylık ortalama 12 milyar GIF araması yapıldığını iddia eden Tenor, Giphy gibi GIF spesifik arama motorları Twitter'dan daha fazla kullanıcı miktarına sahip büyük sosyal mecralar haline geldiler. Birkaç gün önce anons edildiği üzere, her türlü aramada baskınlığını korumaya çalışan Google’ın artan GIF aramalarına kayıtsız kalmayarak Tenor’u satın alması ile de GIFler üzerinden hedeflenebilir ve etkili mood marketing’in hızlanması yakın gelecekte kaçınılmaz gözüküyor.

Amerika'da Dunkin' Donuts, AT&T, Sprint, Nestle, Nissan ve KFC gibi markaların kullanmaya başladığı GIF marketing, markaların iletişimleri ile ilgili modlar / ruh halleri için GIF içerikleri yaratması ve bu GIFlerin yine ilgili aramalarda öne çıkarılması mekanizması ile çalışıyor. Ayrıca bu GIFler görüntülendiğinde değil, sadece paylaşıldığında reklamverene bütçelendiriliyor. Popüler dizi karakterlerinin GIFlerini oluşturmada Tenor ile yakından çalışan Netflix de sosyal mecralardaki otantik paylaşımlara sızmanın akıllıca bir yolunu herkesten önce çözmüş gibi.

Sessiz olmalarından ötürü pazarlama içeriklerinde değişik dil bariyerini de ortadan kaldıran GIFler, dünyada pek çok kültüre uygun ortak bir içerik/ifade havuzu oluşturuyor.

Markaların otantik, yaratıcı ve paylaşmaya değer nitelikte üretecekleri içeriklerle daha da zenginleşebilecek olan bu havuz, “ağızdan ağıza” pazarlamanın yanı sıra “mesajdan mesaja” pazarlama konseptini de çok yakında hayatımıza sokacağa benziyor.

Kariyer
Sosyal Medyayı Kadınlar mı, Erkekler mi Daha Etkin Kullanıyor?

Geçtiğimiz günlerde onuncu yılını tamamlayan Facebook’un  bugün 1,23 milyar aylık aktif kullanıcısı mevcut. Dünya çapında 37 ofis ve 6 binden fazla da [...]

Bunlar İlginizi Çekebilir