Yapay zekâ ve otomasyon, iş dünyasının dönüşümünü hızlandırırken özellikle gençler için yeni bir kriz dalgası doğuruyor. Goodwill CEO’su Steve Preston’un uyarıları, yaklaşan genç işsizliği sorununu daha görünür hale getiriyor. Özellikle üniversite diploması olmayan gençler, teknolojik dönüşümün en kırılgan grubunu oluşturuyor.
İşten çıkarmalar artıyor
Çağrı merkezleri, satış ve müşteri hizmetleri gibi alanlarda yapay zekâ destekli sistemlere geçiş, kitlesel işten çıkarmaları beraberinde getiriyor. Bu süreç, düşük ücretli çalışanların iş bulma şansını hızla daraltıyor. Kapanan her giriş seviyesi pozisyon, yalnızca bir iş kaybı değil; aynı zamanda gelecekte üst düzey roller için gereken öğrenme ve deneyim fırsatlarının da kaybolması anlamına geliyor.

Eğitim ve fırsat eşitsizliği
Son dönemde beceri odaklı işe alımların öne çıktığı söylense de tablo, diplomasız gençler için giderek daha zorlayıcı. Özellikle genç erkeklerde işsizlik oranları yükselirken, eğitim ve fırsat arasındaki uçurum daha da derinleşiyor. Bu durum, iş piyasasında kalıcı bir eşitsizlik riskini gündeme taşıyor.
Yeni beceriler zorunlu hale geliyor
Dijital yetkinlikler artık sadece avantaj değil, iş bulabilmenin ön koşulu. Sosyal medyaya hâkim olmak tek başına yeterli görülmüyor; Microsoft Excel, Google Docs gibi temel iş araçlarında beceri sahibi olmak, işverenler tarafından en kritik beklenti olarak öne çıkıyor. Bunun yanında ChatGPT ve Gemini gibi yapay zekâ araçlarını etkin kullanabilmek, genç iş arayanlara net bir rekabet avantajı sağlıyor.
Yapay zekâ odaklı iş piyasasında öne çıkan alanlardan biri de temiz enerji sektörü. Güneş paneli kurulumu veya elektrikli araç şarj istasyonlarının bakımı gibi alanlar, üniversite diploması gerektirmeden gençlere istihdam olanağı sunuyor. Bu sektörlerin büyümesi, yeni nesil iş fırsatlarının yönünü de belirliyor.
Yaşam boyu öğrenme şart
Yapay zekânın etkisi yalnızca gençleri değil, 30’lu ve 40’lı yaşlardaki çalışanları da doğrudan etkiliyor. Güncel dijital becerilere sahip olmayanlar, mevcut işlerini kaybetme riskiyle karşı karşıya. Buna karşın, dijital eğitim programlarıyla yeni beceriler edinerek teknoloji sektöründe ikinci bir kariyer inşa eden örnekler, bu dönüşümün umut vadeden yönünü de ortaya koyuyor.
Sonuç olarak, yapay zekâ yalnızca iş süreçlerini dönüştürmekle kalmıyor; istihdamın geleceğini de yeniden şekillendiriyor. Gençler için riskler büyüse de doğru becerilere yatırım yapanlar, bu yeni dönemde kaybeden değil, kazanan taraf olabilir.