Vaillant küçük akbabaları koruma projesi ile fark yaratıyor

Vaillant Türkiye’nin Doğa Derneği ile yürüttüğü Küçük Akbabaları Koruma Projesi, Çoban Ağı ve bölge halkının katkıları sayesinde Türkiye’deki ender doğa koruma çalışmalardan biri olarak devam ediyor. Ekosistemin devamlılığında büyük önemi olan küçük akbaba neslini koruma hedefine sahip projede, Mayıs-Ağustos 2022 döneminde Mersin bölgesinde yerinde koruma, iletişim ve farkındalık çalışmalarına öncelik verildi.

Vaillant Türkiye’nin, Doğa Derneği işbirliğinde yürüttüğü, Küçük Akbabaları Koruma Projesi’nin Mayıs-Ağustos 2022 döneminde, Mersin’deki Çoban Ağı ve bölge halkının katkıları ile iletişim ve farkındalık çalışmalarının güçlendirilmesine odaklanıldı. Küçük akbabaların yanı sıra bölge doğası hakkında bilgiler aktarıldı, koruma için ortaklaşa çalışmalar gerçekleştirildi. Küçük akbabalar için kurulmuş ilk yerel halk tabanlı koruma ağı olma özelliği taşıyan çoban ağı sayesinde nadir görülen diğer türlerin de kayıtları alındı.

Vaillant Group Türkiye Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ufuk Atan, bu dönemde küçük akbabaları tehdit eden faktörlere yönelik yapılan koruma çalışmaları kapsamında, çobanlar ve bölge halkıyla birlikte aktif olarak çalıştıklarını söyledi. Küçük akbabaları en iyi tanıyan ve gözlemleyen çobanların, bölgede türe karşı bir tehdit oluştuğunda hemen müdahale edebilecek yetkinlikte olduğuna dikkat çeken Atan, “Yaptıkları iş gereği küçük akbabalar ile aynı habitatı paylaşan çobanlardan oluşan bir iletişim ve dayanışma ağı kurduk. Küçük akbabalar herhangi bir tehditle karşı karşıya kaldığı zaman, çobanların nasıl müdahale edebileceğini öğrendiği ve durumu rapor edebildiği bir yapı oluşturduk. Ayrıca yine çoban ağı sayesinde; vaşak, yaban keçisi, kurt, küçük akbaba, kızıl akbaba, turna gibi nadir ve hassas türlerin kayıtlarını da alma imkanı bulduk. Bu ağın ismi Çoban Ağı olsa da çobanların dışında, çiftçiler, yerel insanlar, muhtarlar ve ilgili tüm paydaşlar yer alıyor” dedi. 

Yerinde koruma faaliyetleri ender çalışmalardan biri olarak değerlendiriliyor
Doğa Derneği Genel Koordinatörü Serdar Özuslu, farklı habitatları bünyesinde bulunduran Mersin bölgesinin, biyoçeşitlilik açısından zengin bir konumda bulunduğuna dikkat çekti. Özuslu, “Göç hareketliliğin başladığı bugünlerde kuşların özgürce ve tehditsiz bir şekilde hayatlarını devam ettirebilmeleri için çalışıyoruz. Faaliyetlerimiz yerinde korunmanın en büyük somut örnekleri ve Türkiye’deki ender çalışmalardan biri olarak değerlendiriliyor. Çobanlar, yaptıkları iş gereği, bu nadir türlere en yakın yaşayan insanlar konumunda. Hayvanlarını otlatmak ve yaşamlarını sürdürmek için yaban hayatın yoğun olduğu bölgelerde, akbabalarla aynı vadilerde zaman geçiriyorlar. Bu nedenle çoban ve küçük akbaba arasında, birbirlerini besleyen bir yaşam döngüsü kurulmuş durumda” ifadelerini kullandı.

Çamlıyayla merkezine küçük akbabaları anlatan pano yerleştirildi
Mersin bölgesi küçük akbabalar başta olmak üzere birçok canlı grubuna ev sahipliği yapıyor. Farklı habitatları bünyesinde bulunduran bölge, biyoçeşitlilik açısından zengin bir konumda bulunuyor. Vaillant Türkiye, Doğa Derneği ile özellikle göç hareketliliğin yaşandığı dönemlerde kuşların özgürce ve tehditsiz bir şekilde hayatlarını devam ettirebilmeleri için çalışıyor. Bu kapsamda Mayıs ve Ağustos aylarını içine alan dönemde, geçtiğimiz yıl Mersin Çamlıyayla ilçesi merkezine yerleştirilen ve küçük akbabalar ile göç yollarını anlatan bilgilendirme panosunun açılışı yapıldı. Proje paydaşlarının da davet edildiği Mersin Kent Konseyi aylık genel toplantısında küçük akbabalarla ilgili bilgiler paylaşıldı, Mersin kuş göç yolu konusunda yapılması gereken faaliyetler üzerine kararlar alındı. Kent konseyi, sonbahar başında yapılacak günlük “kuşları uğurlama“ etkinliğini gündemine aldı. Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin organize ettiği toplantıda kuş göçü konusuna yönelik sunum yapıldı. Dünya Değişim Günü kapsamında, küçük akbabalar ve Mersin doğası üzerine söyleşi ile fotoğraf sergisi gerçekleştirildi. Uluslararası Değişim Federasyonu öncülüğündeki etkinlikte ise Zihinsel Yetersiz Çocukları Yetiştirme ve Koruma Vakfı (ZİÇEV) gençleri ile bir araya gelindi. Etkinlikte kuş göç yolları ve küçük akbabalar hakkında bilgiler aktarıldı.

Bölgede 80'den fazla aile ile aktif çalışıyor
Çobanlar, yaşamsal döngülerinden dolayı, bu nadir türlere en yakın yaşayan insan topluluğu. Çobanlar hayvanlarını otlatmak ve yaşamlarını sürdürmek için yaban hayatının yoğun olduğu bölgelerde, akbabalarla aynı vadilerde birlikte yaşıyor. Küçük Akbabaları Koruma Projesi kapsamında küçük akbabayı tehdit eden faktörlere yönelik yapılan koruma çalışmalarında çobanlar ve bölgede yaşayanlarla birlikte 80’den fazla aile ile aktif çalışılıyor. Gelecek dönemde, küçük akbabayı en iyi tanıyan ve gözlemleyen çobanlar ile iletişim ve farkındalık çalışmalarının daha da güçlendirilmesi hedefleniyor. 

Türkiye'de sahipleniliyor ve korunuyor
Avrupa ve Asya'da üreyen ve Afrika'da kışlayan bir uzun mesafe göçmeni olan küçük akbabaların Hindistan, Afrika ve Kanarya Adaları’nda göç etmeyen üreme nüfusları da bulunuyor. Kayalık habitatlar ve açık alanlar küçük akbabanın tercih ettiği yerler olarak gösteriliyor. Anadolu bozkırları ile iç içe geçmiş kadim üretim havzaları bu tür için önemli beslenme ve üreme alanları sağlıyor. Türkiye, küçük akbabaların en fazla rastlandığı bölgelerden biri olarak gösteriliyor. Günümüzde Türkiye’de 1500-3000 küçük akbaba çiftinin ürediği tahmin ediliyor. Bu sayı yaklaşık olarak dünya küçük akbaba nüfusunun yüzde 12’sini, Avrupa nüfusunun ise yüzde 38’ini oluşturuyor. Küçük akbabalar Türkiye’de alçak alanlarda da yuva kuruyor. Yuvaların köylere yakın olduğu gözlemleniyor. Bu durum, küçük akbabaların Türkiye’de sahiplenildiğinin ve korunduğunun işareti olarak gösteriliyor. 

Tehdit Altındaki Türler Kırmızı Listesi'nde "Tehlikede" olarak sınıflandırılıyor
Küçük akbaba, IUCN Tehdit Altındaki Türler Kırmızı Listesi’nde BirdLife International tarafından tehlikede (EN) olarak sınıflandırılıyor. Beypazarı bozkırlarını içeren ve aynı zamanda birer Önemli Doğa Alanı (ÖDA) olan Kirmir Vadisi, Nallıhan Tepeleri ve Sarıyar Barajı, türün günümüzde bilinen en önemli üreme alanları olarak gösteriliyor. Küresel nüfusun 12 bin ile 38 bin yetişkin birey arasında olduğu tahmin ediliyor, ancak bu sayı azalıyor. 

Kariyer
Sosyal Medyayı Kadınlar mı, Erkekler mi Daha Etkin Kullanıyor?

Geçtiğimiz günlerde onuncu yılını tamamlayan Facebook’un  bugün 1,23 milyar aylık aktif kullanıcısı mevcut. Dünya çapında 37 ofis ve 6 binden fazla da [...]

Bunlar İlginizi Çekebilir