Tavuk Dünyası'ndan tabakta sanat tasarım yarışması

“Artık bir tabaktan fazlası” diyerek yola çıkan Tavuk Dünyası, ikonik tabağını tasarım dünyasının tuvaline dönüştürüyor. Doğadan ilham alan bu sanat yolculuğunu Tavuk Dünyası CMO’su Ceylan Özmen ile konuştuk.

“Tabakta Sanat Tasarım Yarışması” kısa sürede ilgi uyandırdı. Bir tabaktan sanat yarışmasına giden bu yolculuğun ilham kaynağı neydi? 

Aslında bu proje, yalnızca bir yarışma fikri değil; Tavuk Dünyası’nın geldiği noktayı anlatan güçlü bir hikâyenin devamı. Biz artık sadece lezzetleriyle değil, özgün sunumuyla da tanınan bir markayız. Hatta bugün züccaciyelerde bile “Tavuk Dünyası Tabağı” adıyla satılan, ikonik hale gelmiş bir objeden bahsediyoruz. Bu, bizim için büyük bir gurur. Çünkü bu tabak artık yalnızca bir servis ürünü değil, markamızla özdeşleşmiş bir sembol. Biz de buradan yola çıkarak dedik ki: Madem bu tabak, bu kadar güçlü bir simgeye dönüştü, neden aynı zamanda bir sanat eserinin tuvali olmasın? “Tabakta Sanat Tasarım Yarışması” tam da bu bakış açısıyla doğdu.

Yarışmanın teması “Doğadan İlham Alan Tabaklar” olarak belirlendi. Bu temanın altında yatan yaklaşımı biraz daha açar mısınız?

Kocaman tabağımız bizim için hiçbir zaman yalnızca bir sunum aracı olmadı; Tavuk Dünyası’nın misafirlerine sunduğu deneyiminin zenginliğini taşıyan bir sembol oldu. Herkesin etrafında buluştuğu, paylaşımın, sohbetin, keyfin eşlik ettiği bir alan hâline geldi. Bu nedenle biz de dedik ki, böylesine güçlü bir anlam taşıyan bu simge, ilhamını hepimizin ortak paydasından almalı: doğadan. “Tabakta Sanat Tasarım Yarışması”nı tam da bu bakışla, doğanın zarafetini ve çeşitliliğini tasarımlara taşıyacak bir platform olarak hayal ettik.

Tavuk Dünyası “Hayat iyi bi’ yemeği hak eder” diyor. Bu proje, marka söyleminizde nasıl bir karşılık buldu?

Biz Tavuk Dünyası’nda yemeği hiçbir zaman yalnızca temel bir ihtiyaç olarak görmedik. Bizim için yemek, insanların bir araya geldiği, paylaştığı, bağ kurduğu ve güzel anılar biriktirdiği bir deneyim. Bu yüzden uzun süredir “Hayat iyi bi’ yemeği hak eder” diyoruz. Şimdi bu anlayışı bir adım ileri taşıyoruz ve diyoruz ki: “Hayat iyi bi' yemeği, bu tabak iyi bi' tasarımı hak eder.”

“Tabakta Sanat Tasarım Yarışması” sadece bir yarışma değil diyorsunuz. Marka perspektifinizde bu projeyi nerede konumlandırıyorsunuz?

Günümüz dünyasında markaların yalnızca sundukları ürünlerle değil, temsil ettikleri değerlerle de var olması gerekiyor. Tavuk Dünyası, yeme-içme sektöründe öncü bir marka. Ama biz hikâyemizi sadece iş sonuçlarımızın başarısıyla değil; aynı zamanda hayata dokunan projelerle de zenginleştirmeyi önemsiyoruz.

“Tabakta Sanat Tasarım Yarışması” bu anlamda bizim için bir tür manifesto. Tasarım ve sanat yoluyla doğaya duyarlılığı merkeze alan bir platform sunuyoruz. Bu proje, gastronomi ile estetiği, üretimle sorumluluğu bir araya getiriyor. Katılımcıların hayal güçleriyle şekillenen tasarımlar, bir yandan bireysel yaratıcılığı ortaya koyarken diğer yandan toplumsal ve çevresel bir bilinç barındırıyor. Bu da projeyi yalnızca bir yarışma olmaktan öteye taşıyarak markamızın değerlerini yansıtan samimi bir duruşa dönüştürüyor

Katılımcıları nasıl bir süreç bekliyor?

Katılım sürecini olabildiğince açık ve ulaşılabilir şekilde tasarladık. Bu projeyle, tasarıma ilgi duyan herkesin ikonik tabağımızı bir tuval gibi görmesini ve doğadan aldığı ilhamla kendi anlatısını yaratmasını arzu ettik. Burada görsel bir estetiğin ötesinde; tasarımın taşıdığı anlatı gücü önem taşıyor. Çünkü biz tabağı bir tuval olarak görüyoruz ve o tuvalin bir hikâye anlatmasını istiyoruz. Jürimiz de bu yüzden çok disiplinli: tasarımcı, sanatçı, akademisyen ve yöneticiler bir araya gelerek farklı açılardan değerlendirme yapacaklar. Böylece ortaya çıkan tasarımlar yalnızca ödüllendirilmekle kalmayacak; seçili restoranlarımızda misafirlerle buluşacak. Yani tasarım yalnızca görülmeyecek, dokunulacak ve deneyimlenecek.

Jüride kimler yer alıyor, değerlendirme nasıl yapılacak?

Değerlendirme sürecinde bize eşlik edecek jürimiz de çok güçlü. Endüstriyel Tasarımcı Ahmet Toplu, İllüstratör Cem Güventürk, Küratör Feride Çelik, BAU Endüstriyel Tasarım Bölüm Başkanı Hamide Elçin Tezel ve CEO’muz Volkan Mumcu gibi farklı disiplinlerden değerli isimler bizlerle birlikte olacak. Bu çeşitlilik, ortaya çıkacak eserlerin yalnızca estetik değil, anlatı gücü, uygulanabilirlik ve özgünlük açısından da çok yönlü değerlendirilmesini sağlayacak. 

Son olarak, bu projeye dair iletmek istediğiniz bir mesaj var mı?

Bir tabakla başlayan yolculuk bugün bir sembole dönüştü. Şimdi o sembol sanatla ve tasarımla buluşuyor. “Tabakta Sanat”ın, her yıl farklı ilham kaynaklarından beslenerek büyüyen; tasarımı odağına alan, sanata alan açan kalıcı bir platform hâline gelmesini diliyoruz. Bu projeyle birlikte ortaya çıkan her tasarımın, yalnızca tabağın yüzeyine değil, hayatın kendisine iz bırakmasını istiyoruz.

 

Kariyer
Sosyal Medyayı Kadınlar mı, Erkekler mi Daha Etkin Kullanıyor?

Geçtiğimiz günlerde onuncu yılını tamamlayan Facebook’un  bugün 1,23 milyar aylık aktif kullanıcısı mevcut. Dünya çapında 37 ofis ve 6 binden fazla da [...]

Bunlar İlginizi Çekebilir