Tarihin en ürkütücü deneylerinden biri: Şempanze Gua'nın insan olma yolculuğu

Bilim insanı Luella Kellogg ve eşi Winthrop Kellogg, yetiştirilme tarzının biyolojiye ve genetiğe etkilerini keşfetmek için Gua adlı bir şempanzeyi ve kendi bebekleri Donald'ı kardeş gibi yetiştirmeye karar verdikleri bir deneye başlamışlardı...

Uzun yıllardan beri yetiştirme tarzının biyoloji ve genetiği nasıl etkilediği insanlar tarafından merak konusu. Bilim insanları da bu konuya yanıt aramak için uzun süredir çalışmalar yürütüyor. Hatta öyle ki bu sorunun zaman zaman etik dışı yöntemlere başvurularak da incelendiği oldu.

Luella Kellogg ve eşi Winthrop Kellogg bu meraktan yola çıkarak ABD'deki Florida Eyalet Üniversitesi ve Indiana Eyalet Üniversitesi'nde yürüttükleri laboratuvar çalışmalarında, tarihin en ürkütücü deneylerinden birine imza attı.

1931 yılında başlayan deneyde çift, Gua adlı bir şempanzeyi kendi bebekleri Donald ile kardeş gibi yetiştirmeye karar verdi. İlk başta 5 yıl sürecek olan bu deneyde, insan gibi yetiştirilen bir şempanzenin sınırlarını keşfetmek amaçlanıyordu. Deneye başlandığında dişi şempanze Gua 7,5 aylık, Donald ise 10 aylıktı. Üstelik sonrasında Gua'nın bu gelişim süreci, bir belgesel haline de getirildi.

Deneyde Gua, insan gibi giydirildi, beslendi ve o yaşlardaki bir insanın üstlendiği aynı görevleri üstlendi. Çift, Gua'ya tıpkı çocukları Donald'a davrandıkları gibi davrandı ve Gua'nın gelişimini özenle takip etti. Kısa süre içerisinde de Gua'nın çeşitli beceriler kazandığı görüldü. Ancak, Donald ile aralarındaki farklılıklar da giderek belirginleşiyordu. Donald, insanları fiziksel görüntü ve yüzlerinden tanıyabilirken, Gua tanıma sürecinde insanların kokularını ve giydikleri kıyafetleri baz alıyordu.

Donald 16 aylıkken kelimeler kurmaya başlamış, ancak Gua'da konuşma belirtileri gözlenmemişti. Doğal olarak Gua'nın fizyolojisi ve beyin gelişimi, insan iletişimine tam anlamıyla izin vermemişti. Ancak, deney ilerledikçe beklenmedik bir durum ortaya çıktı. Donald, şempanzenin davranışlarını taklit etmeye ve giderek ona benzemeye başladı. İnsanları ısırmaya başlayan Donald, şempanzenin çıkardığı sesleri taklit etmeye, bir şempanze gibi oynamaya ve dört ayak üzerinde hareket etmeye başladı.

Deneyin 9. ayında ise aile deneyi sonlandırdı. Bu karar, diğer bilim insanları tarafından da eleştiriye uğradı. Johns Hopkins Berman Biyoetik Enstitüsü'nden Jeffrey Kahn, çiftin sonucu öngörmesi gerektiğini savunuyordu. Kahn ayrıca deneyin yeterince bilimsel olmadığını da iddia ediyordu.

Gua'nın deneyin sona ermesinden sonra ABD'nin Florida eyaletindeki Yerkes Bölgesel Primat Araştırma Merkezi'ne gönderilip bir yıl sonra zatürre nedeniyle öldüğü kayda geçti. Donald'ın ise doktor olduğu ancak 42 yaşında intihar ederek hayatını kaybettiği biliniyor. Tabii Donald'ın intiharının deneyle ne kadar ilişkili olduğu bilinmese de Kahn'ın, "Köpek yavrusunu bir bebek gibi yetiştirirseniz, yavru köpeğin insan özelliklerini öğrenmesini beklemezsiniz. Ancak yerlerde sürünen ve köpekler gibi havlayan küçük çocukları kim görmemiştir?" sözleri deneyle intiharın bir ilişkisi olduğunu ortaya koyuyor.

Kariyer
Sosyal Medyayı Kadınlar mı, Erkekler mi Daha Etkin Kullanıyor?

Geçtiğimiz günlerde onuncu yılını tamamlayan Facebook’un  bugün 1,23 milyar aylık aktif kullanıcısı mevcut. Dünya çapında 37 ofis ve 6 binden fazla da [...]

Bunlar İlginizi Çekebilir