Süründüren Bağımlılık: Selfie

Günümüzde; 18-24 yaş aralığında çekilen bütün fotoğrafların %30‘unu selfie'ler oluşturuyor. Snapchat'te paylaşılan fotoğrafların %74‘ü sadece selfie [Rawhide verileri]. 2015 yılında selfie çekerken ölenlerin sayısı ise, köpek balıkları tarafından öldürülen kişilerin sayısından daha fazla [2014’te 15, 2015’te 39 ve 2016-2017’de 200’ün üzerinde].

Amerikan Psikiyatri Birliği [APA]; hayatımızın gerçeği hâline gelen durumu inceleyip; sonucunda da üç seviyeli bir ‘Selfitis’ bozukluğu olduğunu bir süre önce duyurdu:

  1. Borderline: Günde en az üç defa kişinin kendi fotoğrafını çekmesi ancak paylaşmaması.

  2. Acute: Kişinin kendi fotoğrafını günde en az üç kez çekmesi ve her birini paylaşması.

  3. Chronic: Sürekli olarak, kişinin günde altıdan fazla kendi fotoğrafını çekerek bunların tamamını hesaplarında paylaşması.

Henüz kesin bir çözüm görülmese de, bilişsel davranışçı terapi ile geçici tedavi sağlanabileceği belirtiliyor.

Yemek, alışveriş, mekan, moda..vb. konseptlerle kendi fotoğrafınızın sürekli [yukarıda belirtilen veya daha yoğun sıklıkla] paylaşımı da; beğenilme ihtiyacı, ilgi bağımlılığı, üstünlük isteği, empati yoksunluğu, hayranlık beklentisi gibi temellerle ilişkilendirilerek, rahatsızlıklar arasında sıralanıyor.

Şimdi ‘ne var ki bunda, ben zarar görmüyorum’ diyebilirsiniz.

Örnekler tanıdık geliyor mu:
  • Şöyle de çekelim [aynısından 20 tane daha çekti].
  • Bunu hikayeye koyalım diğerlerini yükleme için farklı düzenlerim.
  • Photoshop yapmam lazım dudaklarım, burnum ve göğüslerime.
  • Yukarıdan çekeyim burnum düzgün çıksın.
  • Hangisi daha iyi ya seçemedim...
  • Yok olmadı kafam kocaman çıktı.
  • Bir dakika 'edit'lemem lazım [27 dakika sürdü].
  • [Ördek dudağı]
  • [Yüzü çıkmayan fotoğraf]
  • [Tuvalette ayna selfie]
  • [Hakkında bilgi sâhibi olunmayan konuya duyarlı görünme çabası]
  • [Araç kullanıp şarkı söylerken]
  • [Hastayım ölüyorum]
  • [Böyle uyandım]
  • Bak burnum olmamış şu açıdan çek.
  • Bir tane daha çeksene, son.
  • Olmamış ama bak şöyle...
  • Işık tam şöyle vursun, arkaplan da çıksın.
  • Doğal gibi olsun [kendisi 4 estetik geçirmiş].
  • Whatsapp grubuna, kızlara sormam lazım hangisi iyi diye...
  • Aşağıdan al boyum uzun çıksın.
Fotoğraf çekilme ve sonrasında alınan beğenilerin bir endişe seviyesi yarattığını anlamak için mutlaka teşhislere, psikiyatristlere ihtiyaç yok.

'An'ı kalıcılaştırma / hatıra amaçlı çekimler ne kadar normalse, ‘Takipçilerim merak eder, sürekli yayınlamam lazım’ gibi kullanımlar ruh sağlığınıza ve düzeninize oldukça zarar veren öğeler olarak karşımıza çıkıyor.

Dış referanslı, kabul görme endişesi tavan yapmış bireylere dönüşüyoruz. Beğenilerin bizi tanımlamasına, toplumsal konumuzunu anlatmasına izin veriyoruz.

Selfie’nin, story [hikâye] ve diğer paylaşımların, temel ilişki kurma yöntemi haline geldiği [bu sebeple zaaflaştığı], ana ilgi alanı haline geldiği, her davranışı kayıt altına alma ihtiyacı, doğrudan ilgi arzusuna işaret ediyor.

Artan bağımlılığın; beden algı bozukluğu, kendini nesneleştirme, depresyon, özgüven eksikliği, insan ilişkilerin zarar görmesi gibi narsisistik kişilik bozukluğu sonuçlarını doğurabildiği biliniyor.

Kültürel geziler, sanat fuarları sırasında sıklıkla görülür, eser / mekanın tarihi özelliği yokmuş gibi, önünde fotoğraf çektirenlerin yukarıda örneklediğimiz can çekişmeleri vardır. Beraber gezdiği kişileri fotoğraf amaçlı cebinde taşıyanlardan böylelikle nefret edersiniz.

Ayrıca imajınızın hayalinizde yarattığınız versiyonu; makyaj, fotoğraf gibi alanlarda sizi zorlamaya devam ediyorsa, beden algı bozukluğu ve özgüven sorunlarınızın temelini elinizle attığınzı fark etmeniz gereken yerdesiniz demek.

Yeni ve ideal versiyonlarınızı yaratırken, hayalinizdeki 'siz'e yaklaştığınızı düşünseniz de, aslında uzaklaşıyorsunuz.

Yeri gelmişken ayrıca belirtelim, onlar fotoğraf. Resim değil. Mona Lisa bir resim, İnci Küpeli Kız bir resim. Çektikleriniz birer fotoğraf.

İlgi Bağımlılığı Temelinde Sosyal Medya çalışmamızdan hatırlatalım: Fikrî donanımınızı zayıflatır, maksimum yetenek ve donanımınız vücut / yüz güzelliğiymiş gibi bir algı oluşturursanız, hem zamana yenilmiş, hem size yaklaşan insanların yüzeysel amaçlarla yaklaşmasına davetiye çıkarmış oluyorsunuz.

Sosyal medya [SM] araçları, içerik ve yöntem itibariyle, kişileri 'meta'laştırmaya fazla müsait. MTV kültürü, müziğin önüne görselliği nasıl ister / istemez yerleştirmişse; SM da kullanım alanı olarak içerik / hayat tarzından çok kişilerin birbirini çekici bulma yöntemlerinin dijitalleşmesine doğru hızla evriliyor.

Kariyer
Sosyal Medyayı Kadınlar mı, Erkekler mi Daha Etkin Kullanıyor?

Geçtiğimiz günlerde onuncu yılını tamamlayan Facebook’un  bugün 1,23 milyar aylık aktif kullanıcısı mevcut. Dünya çapında 37 ofis ve 6 binden fazla da [...]

Bunlar İlginizi Çekebilir