Markalar dönem dönem ırkçılık ile ilgili suçlamalara maruz kalabiliyor. Dünya genelinde çok hassas bir konu olmasının yanı sıra sosyal medya bu tarz konuların yayılmasında müthiş bir güce sahip. Dolayısıyla yanlış atılmış bir adım veya iyice düşünülmemiş bir kampanya aniden bir krize sebebiyet verebiliyor.
Daha önce sizlerle "Son Yıllarda En Çok Dikkat Çeken 6 Irkçı Reklam" yazımızda son yıllarda en çok tepki alan bazı ırkçı reklamları paylaşmıştık. Özellikle kozmetik markalarının beyaz teni temizlik ile özdeşleştirerek düşüncesiz ve özverisizce hazırladığı reklamlar ciddi anlamda sorun teşkil ediyor bence de.
Fakat şu son birkaç ay içerisinde Gucci, Prada ve Katy Perry'nin ayakkabı markasına yapılan suçlamalar benim kafamı biraz karıştırmaya başladı. Markalar bunu bilerek mi yapıyor yoksa insanlar artık tahammülleri kalmadığı için mi bu kadar hassas davranıyorlar?
Katy Perry aralarında en yenisi ancak ben ondan başlamak istiyorum. Dillard markası altında şu ana kadar iki ayakkabı modeli tasarlayan Katy Perry üçüncü ayakkabı modeli "blackface" için ırkçılık ile suçlandı. Daha önceki ayakkabı modellerinin isimlerinin "Ora Face" ve "Rue Face" olduğunu tam şu an belirtmekte de fayda görüyorum.
Sağ tarafta görmüş olduğunuz siyah bir zemin üzerinde surat olan ayakkabılar için ciddi bir suçlama alan Katty Perry konu hakkında açıklama yapmamış olmasına rağmen ayakkabılarının satışını durdurdu ve geri çekti.
Bunun yanında Prada markası da 2018'in sonuna doğru aşağıda görseli bulunan Pradamalia ürün serisine eklediği yeni maymun figürü nedeniyle ırkçılık suçlamalarıyla karşı karşıya kalmıştı.
Marka gelen ırkçılık suçalamaları ve boykot çağrıları ile modeli geri çekmişti. Ve tabii ki niyetinin ırkçılık olmadığını ve yanlış anlaşıldığını belirten bir açıklamada bulunmuştu. Zaten ben aksi bir şekilde yorum yapan bir markayla henüz karşılaşmadım...
Prada'dan sonra Gucci de ABD'de siyahları aşağılayan maskelere benzetilerek tepki çeken siyah kazağını satıştan kaldırmış ve bu konuda bir özür mesajı yayınlamıştı. Hatta bu olaydan ders aldıklarını da belirtmişti.
Gucci'nin kazağı ve Katy Perry'nin ürünleri Amerika'da siyahileri aşağılamak için kullanılan "Blackface" akımını özendirme gerekçesiyle eleştirildi. Bu akımı benimseyen kişiler Afrika kökenli Amerikalıları taklit etmek için yüzlerini siyaha boyuyor veya maske takıyorlarmış.
Son olarak yine epey tepki geçen bambaşka bir konuyu hatırlatmak isterim. 2018'in Eylül ayına damgasını vuran olaydan, Nike'ın Colin Kaepernick’i reklam yüzü olarak kullanmasından bahsediyorum tabii ki.
Kaepernick, ABD’de siyahilere yönelik olarak yapılan ırkçılık ve polis şiddeti nedeniyle, NFL maçlarından önce yapılan milli marş seramonisi sırasında ayağa kalkmayıp diz çökerek bu durumu protesto eden ilk oyuncuydu. Nike'ın bu oyuncuyu reklamında kullanması başta ABD olmak üzere dünyanın pek çok yerinde eleştiri almıştı.
https://pazarlamasyon.com/nikein-urunlerinin-yakilmasina-neden-olan-yeni-reklam-yuzu/
Ben bu olaylardan iki tane önemli ders çıkardım şahsen. Birincisi zaten bildiğim sosyal medya lincinin boyutu ve önemi. İnsanlar özellikle linç söz konusu olduğunda hemen ayaklanmaya ve birleşmeye çok müsait. İkincisi ise markaların bu konuda çok daha hassas ve dikkatli olmaları gerektiği. Tüm markalar bütün dünyanın hassas olduğu feminizm, ırkçılık gibi konuları her türlü iletişim çalışmasında değerlendirmeli. Hele ki yazıda ismi geçen büyüklükte markaların pazarlama, sosyal medya yöneticileri bunu nasıl ön göremez?
Siz ne düşünüyorsunuz, sizce ırkçılık mı yoksa hassasiyet mi gereksiz boyutlarda?