Sabancı Vakfı 16. sezon fark yaratanı Atakan Nalbant

Binclusive Kurucusu Atakan Nalbant: "Gelecekte dijital erişilebilirliğin yalnızca engelli bireyler için değil, herkes için standart bir gereklilik hâline gelmesini hayal ediyorum. Artan yaşlı nüfusla birlikte görme, işitme, motor ve bilişsel zorluklar toplumun çok geniş bir kesimini etkiliyor. Bu nedenle erişilebilirlik, artık sadece belirli bir grubun değil, tüm kullanıcıların ihtiyacı."

Sizi kısa tanıyabilir miyiz? Teknolojiyle ilk bağınızı nasıl kurdunuz ve çocukken kendi ihtiyaçlarınız için kodlama yapmaya başladığınızda neler hissettiniz?

Merhabalar, ben Atakan Nalbant. Doğuştan görme engelliyim. Sekiz yaşında teknolojiyle tanıştım. Akranlarım bilgisayar oyunları oynarken, kullandığım ekran okuyucu programları bu oyunlara erişmeme izin vermiyordu. Bu engel beni doğal olarak kodlamaya yönlendirdi. On iki yaşımdayken ilk web sitelerimi yaparak girişimcilik ekosistemine adım attım. O dönemde bir ürün ortaya çıkarmak ve bir şey üretmek bana inanılmaz bir heyecan vermişti. O günlerde ileride mutlaka teknolojiyle ilgili işler yapacağımı anlamıştım.

Ardından lisede farklı teknoloji girişimlerinde çalışmaya başladım. Türkiye’nin önemli kurumlarıyla ürünler geliştirdim. Türkiye’den çıkan bir startup’ın ilk çalışanı olarak bir ürünü sıfırdan bire taşıma sürecini deneyimleme fırsatı buldum. Sonrasında e-ticaret gibi farklı sektörlerde çalıştıktan sonra hızlı tüketim ürünleri üzerine çalışan uluslararası bir firmada erişilebilirlik alanında görev aldım. Bu deneyimlerime engelli bir kullanıcı olarak yaşadığım sorunlar da eklenince, tüm bu birikim beni Binclusive’i kurmaya yönlendirdi.

Sabancı Vakfı’nın Fark Yaratanlar programına seçilmek sizin için ne ifade ediyor ve bu görünürlüğün projenize nasıl bir katkı sağladığını düşünüyorsunuz?

Sabancı Vakfı’nın Fark Yaratanlar Programı’nı uzun zamandır takip ediyorum. Fark Yaratan seçilen kişilerin hikâyelerini her zaman ilgiyle izlemişimdir. Sabancı Vakfı, toplumsal alanda etki yaratan çalışmaları güçlü şekilde destekliyor.

Erişilebilirlik, toplumda farkındalığın çok daha yüksek olması gereken bir alan. Bu nedenle Sabancı Vakfı’nın 16. Sezon Fark Yaratanlardan biri seçilerek programın bir parçası olmak, erişilebilirliğin önemini anlatmak ve farkındalığı artırmak açısından benim için çok değerli oldu. Program sayesinde kurumları oluşturan bireylerin, engelli insanların da teknolojiyi aktif biçimde kullanmaya ihtiyaç duyduğunu daha iyi anlamasını sağladık.

Binclusive tam olarak nedir ve kurumlara sunduğu çözümleri kısaca nasıl özetlersiniz?

Binclusive, kurumların dijital varlıklarını yani, web siteleri, mobil uygulamaları ve içeriklerini, engelli kullanıcılar için erişilebilir hale getiren; aynı zamanda kurumların erişilebilirlik yasalarına uyum süreçlerini kolaylaştıran bir teknoloji girişimi.

SaaS modeliyle çalışan ürünümüz, farklı modüllerden oluşuyor. Kurumlar ihtiyaçlarına göre bu modülleri kullanarak dijital içeriklerini erişilebilir hale getirebiliyor. Binclusive, arka planda yapay zekâ kullanıyor ve tıpkı kurum bünyesinde çalışan bir erişilebilirlik uzmanı gibi davranan yapay zekâ ajanları geliştiriyoruz. Bu sayede dijital ürünlerdeki birçok erişilebilirlik sorununu otomatik olarak tespit ediyor ve çözülmesine yardımcı oluyoruz.

Binclusive’i geliştirirken sizi en çok motive eden an veya deneyim ne oldu?

Yaklaşık 10 yıl önce lise öğrencisiyken e-Okul platformu benim için erişilebilir değildi. Sınav notlarımı hep en son ben öğreniyordum ve bu durum beni gerçekten çok üzüyordu.

Binclusive’i geliştirirken en büyük motivasyonum, bugün başka bir engelli bireyin herhangi bir web sitesinde benim o gün yaşadığım sorunu yaşamamasını sağlamaktı. Bugün Binclusive’in kullanıldığı web ve mobil uygulama sayısı arttıkça ve engelli kullanıcıların olumlu geri dönüşleri geldikçe, bu hayalin gerçekleştiğini görmek benim için en büyük motivasyon kaynağı oluyor.

Dijital bir ürünü gerçekten erişilebilir kılan en önemli unsur nedir ve bunu geliştirirken hangi zorluklarla karşılaştınız? 

Biz Binclusive olarak erişilebilirliğe bütüncül bir bakış açısıyla yaklaşıyoruz. Bir uygulama daha tasarım aşamasındayken ve ilk satır kod yazılırken erişilebilirliğin düşünülmesi gerektiğine inanıyoruz.

Temel olarak Web Erişilebilirliği Yönergeleri’ni (WCAG) baz alıyoruz. Ancak pek çok tasarımcı ve yazılımcı iş hayatına başlamadan önce bu konuda eğitim almadığı için erişilebilirliğin çok karmaşık ve büyük bir yük olduğu yönünde bir ön yargı oluyor.

Aslında erişilebilirliği uygulamak oldukça kolay. Binclusive’in teknolojisi bu süreci daha da kolaylaştırıyor. En sık karşılaştığımız zorluk, insanların zihnindeki bu ön yargılar. Birlikte çalışmaya başladığımızda kurumlar sorunların ne kadar basit çözülebildiğini gördükçe rahatlıyorlar.

Kullananlardan aldığınız geri bildirimler arasında sizi en çok etkileyen veya düşündüren hangisiydi?

Beni en çok etkileyen iki geri bildirim var. İlki, bir web sitesini erişilebilir hale getirdikten sonra engelli bir kullanıcının eşiyle gideceği tiyatro biletini Binclusive sayesinde kendi başına satın alabildiğini söylemesiydi. Bu beni gerçekten çok duygulandırdı.

İkincisi ise büyük bir bankanın deneyim tasarımı yöneticisinden geldi. “Bugüne kadar bize hep erişilebilirliğin ne olduğu anlatılıyordu, ancak kimse bunu nasıl uygulayabileceğimizi göstermedi ya da gerekli araçları sunmadı. Binclusive bugün tam olarak bunu sağladı.” demesi, yaptığımız işin doğru yolda olduğunu görmemi sağladı.

Gelecek için Binclusive’in veya dijital erişilebilirlik alanının nereye doğru ilerlemesini hayal ediyorsunuz?

Gelecekte dijital erişilebilirliğin yalnızca engelli bireyler için değil, herkes için standart bir gereklilik hâline gelmesini hayal ediyorum. Artan yaşlı nüfusla birlikte görme, işitme, motor ve bilişsel zorluklar toplumun çok geniş bir kesimini etkiliyor. Bu nedenle erişilebilirlik, artık sadece belirli bir grubun değil, tüm kullanıcıların ihtiyacı.

Bugün iyi bir kullanıcı deneyimi sunmak isteyen her internet sitesi ve mobil uygulamanın erişilebilirlik prensiplerini uygulaması zorunlu hale geliyor. Biz de Binclusive olarak geliştirdiğimiz teknolojiler ve yapay zekâ çözümleriyle kurumların bu dönüşümü kolayca yapabilmesine yardımcı oluyoruz.

Hedefimiz, dijital dünyanın herkes için eşit şekilde erişilebilir olduğu bir geleceğe katkı sağlamak. Her web sitesi ve mobil uygulama gerçekten erişilebilir olana kadar üretmeye, geliştirmeye ve ekiplere destek olmaya devam edeceğiz.

Kariyer
Sosyal Medyayı Kadınlar mı, Erkekler mi Daha Etkin Kullanıyor?

Geçtiğimiz günlerde onuncu yılını tamamlayan Facebook’un  bugün 1,23 milyar aylık aktif kullanıcısı mevcut. Dünya çapında 37 ofis ve 6 binden fazla da [...]

Bunlar İlginizi Çekebilir