Magnum olarak haz dolu bir yılı geride bırakıyorsunuz. 2025 sizin için nasıl bir yıldı?
2025 bizim için oldukça dinamik ve heyecan verici bir yıl oldu. Yılın başında Magnum Mini’nin “Ses Getiren Haz” kampanyasını hayata geçirdik. Ardından Magnum Utopia Karamel ve Utopia Ahududu’yu tanıttık; Türkiye’de en fazla katılımın sağlandığı, tüketicilerimize lüks hediyeler kazanma fırsatı sunduğumuz gelenekselleşen promosyon kampanyamızı hayata geçirdik.
Yılın en dikkat çeken yeniliklerinden biri ise, Magnum Utopia Karamel ve Utopia Ahududu’nun yanı sıra, çıtır kadayıf ve Antep fıstığının birleştiği yeni lezzetimiz Magnum Dubai oldu. Böylece Magnum’un premium dünyasını hem yeni tatlarla hem de farklı deneyimlerle daha da zenginleştirdiğimiz bir yıl yaşadık.
Cannes Film Festivali döneminde uzun yıllardır sürdürdüğümüz iletişimlerin yanı sıra, bu yıl Primavera gibi farklı müzik festivallerinde de yer alarak yeni kitlelerle buluştuk; influencer işbirliklerimizle Magnum hazzını farklı okazyonlara taşıdık.Dijitalde yükselen gastronomi trendlerinden ve tüketici beklentilerinden ilham alarak geliştirdiğimiz Magnum Bakery konseptiyle de Magnum hazzını fiziksel dünyaya taşıyarak çok boyutlu bir deneyime dönüştürdük. Hem lezzet hem deneyim anlamında markamıza değer katan, dopdolu bir sezonu geride bırakıyoruz.
Bu yıl özellikle çok ses getiren Magnum Bakery projesiyle hazzı yeniden yorumladınız. Projenin çıkış noktası neydi ve nasıl bir yaratım süreciyle hayata geçti?
Magnum Bakery’nin çıkış noktası, dijitalde yükselen gastronomi trendlerini fiziksel dünyaya taşıma fikriydi. Proje, ilk kez bu yıl Mayıs ayında, Cannes Film Festivali’nde, dünyadan pek çok ünlü ve influencer’ın katıldığı global lansmanda tanıtıldı. Biz de buradan aldığımız ilhamla, artizanal kahve kültürü ve deneyim odaklı tüketici beklentilerini birleştirerek Türkiye’de hayata geçirme kararı aldık. İstanbul, özellikle trend belirleyen, dinamik yapısı ve yeniliklere açıklığıyla bu proje için ideal bir başlangıç noktası oldu.
Bakery konseptini hayata geçirme sürecinin dijital tarafını KEIN ile birlikte yürüttük.

Ayrıca üç farklı lokasyonda partner mekanlarla işbirliği yaptık. Her mekan, kendi gastronomi kimliğine uygun özgün tarifler geliştirdi. Hide Arnavutköy’de Pancookie, Pancake ve Pavlova gibi özel tatlar ve iki imza içecek menüye dahil edildi. Origami Kruvasan’da çıtır dokulu Magnum Badem Kruvasan, Magnum Dubai Kruvasan ve Magnum Karadut Böğürtlen Küp ile tatlı deneyimi farklı bir boyuta taşındı. Härman’da ise Magnum Matcha Cloud, Magnum Espresso Cloud ve Utopic Smoothie gibi özgün içecekler öne çıktı.
Böylece Magnum’un ikonik çikolatası ve dondurma uzmanlığını bakery ve café dünyasıyla birleştirerek, markamızın premium dünyasına uygun, deneyim odaklı ve hem dijitalde hem de İstanbul’un farklı lokasyonlarında tüketiciler tarafından deneyimlenebilecek bir proje ortaya çıkardık.
Magnum Bakery lansmanından sonra projenin markanız üzerindeki etkilerini nasıl değerlendiriyorsunuz? Lansmandan sonra tüketiciyle kurduğunuz bağ ve aldığınız geri dönüşler markanız adına ne ifade etti?
Magnum Bakery, markamızın premium dünyasını şehir kültürüyle buluşturan, çok kanallı ve çok boyutlu bir deneyim oldu. Bu sayede hedef kitlemizle daha samimi bir bağ kurduk ve Magnum’un haz felsefesini farklı bir boyuta taşıdık. Tüm süreçlerde tüketicilerimizden oldukça olumlu geri dönüşler aldık.
Bakery konseptinin lansmanını partnerlerimizden biri olan Hide Arnavutköy’de gerçekleştirdik; konseptin ilk defa deneyimlendiği lansman gecesinde sosyal medyada güçlü bir etkileşim yarattı. KEIN’ın hesabından yapılan paylaşımlar 90 milyon gösterim ve 15 milyon erişime ulaştı.
Bugüne kadar üretilen tüm Bakery içeriklerimiz ise toplamda 500 milyon gösterim ve 30 milyon erişim elde etti. Bu veriler, konseptin yalnızca İstanbul’da değil, Türkiye’nin farklı şehirlerinde de ciddi bir ilgi gördüğünü ve potansiyele sahip olduğunu gösteriyor.
Yaz aylarında tüketici etkileşimleri farklı bir dinamik kazanıyor. Bu yaz, Magnum olarak bu dinamizmi kullanıcı deneyiminde nasıl değerlendirdiniz ve öğrendikleriniz neler oldu?
Bugün dondurma kategorisi dört mevsim tüketilen, çeşitlilik ve yeniliklerle tüketicinin beklentisini sürekli yukarıya taşıyan bir kategori. Magnum da bu kategorisinin en dikkat çeken premium markalarından biri. Biz yalnızca bir ürün sunmakla kalmıyor, tüketicilerimize “haz” ve premium bir deneyim vaat ediyoruz. Bu stratejiyi ise artık sadece lezzet üzerinden değil, duyusal ve deneyim odaklı bir yaklaşımla, yaşam tarzına adapte ederek sürdürüyoruz.
Bu sene Cannes Film Festivali’nin yanı sıra Primavera gibi uluslararası festivallerde de influencer iş birliklerimizle Magnum deneyimini farklı okazyonlara taşıdık.
Magnum Bakery projesiyle ise, dondurmanın artık sadece yaz aylarına özgü olmadığını; dört mevsime yayılan bir haz deneyimi sunduğunu, deneyim odaklı temalarla yeni nesil tüketicilerin yaşam tarzına uygun şekilde hayata geçirebileceğimizi gördük.
Dijital dünyadaki iletişim stratejiniz etkinlik sonrasında nasıl şekillendi? Sosyal medya kampanyaları, influencer işbirlikleri ve kullanıcı deneyimi açısından hangi aksiyonlar daha etkili oldu?
Dijital dünyadaki iletişim stratejimizde, Magnum Bakery’nin deneyim odaklı duyusal yönünü dijitale taşımak önceliğimiz oldu. Bu süreçte, “Mbassador” olarak adlandırdığımız marka elçilerimiz Boran Kuzum, Danla Biliç ve Duygu Özaslan ile gerçekleştirdiğimiz özel çekimler, hedef kitlemizle güçlü ve samimi bir bağ kurmamızı sağladı.
KEIN ile yaptığımız işbirliği sayesinde, konseptin deneyimsel yönünü dijital kanallar aracılığıyla etkili biçimde tüketicilerimize aktardık. Son yıllarda tüm dünyada oldukça sık kullanılan sensorial marketing (duyusal pazarlama) yaklaşımı, Magnum’un ikonik kıtırtısı ve uzun yıllara dayanan premium deneyim anlayışıyla mükemmel bir uyum yakaladı ve Bakery konseptinin dijitalde ses getirmesini sağlayan en etkili stratejilerden biri oldu.
İlk adımını İstanbul’da attığınız Magnum Bakery projesinden elde ettiğiniz deneyimler doğrultusunda, önümüzdeki dönemlerde Bakery konseptini başka lokasyonlara taşıma ve stratejilerinizi şekillendirme planlarınız nelerdir?
Magnum Bakery, bizim için yalnızca bir ürün lansmanı değil; markanın premium dünyasını çok kanallı ve deneyim odaklı şekilde tüketicilerimizle buluşturma fırsatı sundu.
Önümüzdeki dönemde, İstanbul’un yanı sıra İzmir, Muğla, Çeşme ve Bodrum gibi bölgelerde de Magnum Bakery deneyimini sunmayı planlıyoruz. Lokal artizanal mekanlarla iş birliklerimizi sürdürerek, Magnum’un premium dünyasını farklı topluluklarla buluşturacak ve daha geniş kitlelere ulaştırmaya devam edeceğiz.