Pazarlama Sektörünün En Büyük Problemi: İnsan Kaynakları Departmanı

Pazarlama sektörü son 5 yıl içerisinde çok değişti. Belki de internetin ilk duyulduğu dönemlerde değişeceği sinyalleri de verildi ancak birçok marka bu sinyalleri görmedi, görmezden geldi. Sektör değiştikçe insan kaynakları profesyonelleri tarafından "yeterli" görünmeyen insanlar başarılara imza atar oldular, kendi işe aldıkları "yeterli" profesyoneller ise genellikle teorik bilgilerle yetişmiş kişiler olduklarından pratikte zorlanmaya ve şirketlerini başarısızlıklara hatta krizlere doğru götürür oldular.

Marka tarafındaki İnsan Kaynakları departmanları kendi markalarını, markalarının yaptığı işi, üretim safhasındaki işleyişi az ya da çok biliyorlar ancak iş pazarlama alanına geldiğinde sudan çıkmış balığa dönüyorlar. Bu nedenle işi tamamen kitabına uydurmaya gayret ederek işe alımları gerçekleştiriyorlar. İşin kitabı dediğimizde tabii kendisinden önceki İK'cının işe alma yöntemleri oluyor. Yalnızca işe alımlarda değil, iş sürecini takiple de görevli olan İK'cılar daha yeni yeni dijital pazarlama uzmanlarının Facebook'ta vakit geçirebileceğine inanmış durumda.

Türkiye'deki markaların birçoğu ilan verirken standart kalıplar kullanır. "Üniversitelerin ilgili bölümlerinden mezun". Peki nedir bu ilgili? CV havuzu dolduğunda İK'cılar ilk olarak üniversite ve bölüm kriterlerine göre tüm ilanları filtrelerler. Türkiye'deki ilk 5 ya da 10 üniversiteden mezun değilseniz CV'nizde yazan diğer hiçbir şeyin önemi kalmamıştır. Deneyimli ya da deneyimsiz olmanızın da çok bir önemi yok. Pazarlama alanında 10 yıl deneyim ve ilgili bölümlerden mezun olma şartları aynı ilanda hala yer alabiliyor.

Türkiye'deki belli başlı üniversitelerin birçoğunda Pazarlama lisans ve yüksek lisans bölümlerinde ders verme ya da konuk hoca olarak bulunma şansım oldu. Bu eğitimlerde Profesörler ve Doçentler de dahil olmak üzere işin dijital ayağını bilmedikleri, ilgili konuları işlemedikleri, işlediklerindeyse aslında tamamen bambaşka bir dünyadan bahsettiklerini farkettim. Ki bunu kendileri de kabul ediyorlar. Hal böyle olunca mezun olan Pazarlamacılar teorik bilgi ile dolup dijital dünyanın ruhunu anlayamıyorlar. Dijital deyince aklınıza yalnızca Facebook gelmesin. Dijital haber sitelerinden, ATM uygulamalarına kadar geniş bir yelpazeden söz ediyorum.

Hal böyle olunca marka yöneticileri reklam ajanslarının, dijital ajansların ya da tasarım ajanslarının ne yaptığını bilmiyor, destek olmak yerine köstek oluyor. Ancak bu noktada sorumluluk pazarlama uzmanının değil onun kalifikasyonunun ayrıntılarını incelemeden okuduğu okula ya da bir önceki çalıştığı markanın büyüklüğüne göre işe alan İnsan Kaynakları Uzmanı'nda. Yetersizliği farkederse de gerekli eğitimleri almasına izin vermemek ya da yönlendirmemekle aslında ikinci bir kez daha sorumluluk yine İK'nın oluyor.

Muhatabınız pazarında dünya lideri olan global bir markanın Dijital Pazarlama Müdürü iken oturup "Facebook kapak fotoğrafında görsele tıklanarak linke gidemezsiniz" cümlesini kurmak durumunda kalabiliyorsunuz. "Facebook'ta .gif oynatmak maalesef mümkün değil", "Internet Explorer 7'de çalışabilecek Facebook API entegrasyonlu bir uygulama hazırlamak mümkün değil" gibi cümleler kurmaktan sıkılabiliyorsunuz. Hele hele bu cümleleri kurduğunuz Pazarlama Uzmanı bu işin sonunda terfi aldığında hayretler içinde sektörün gidişatını kara kara düşünmeye başlıyorsunuz.

Peki İK'cılar neden günün gerektirdiği Pazarlama yöntemlerini yakalayamıyor, geleceği göremiyor? Çünkü büyük markalarda çalışan bir çok İK'cı işin en temeline inmekten çok okulda öğrendiği teoriler üzerinden çalışıyor. Artık cevabını ezberlediğimiz "En güçsüz olduğun nokta neresi?" gibi klasik sorularla devam etmeye çalışıyorlar. Sonunda ise muhtemelen şöyle bir diyalog geçiyor;

+ Bütün dijital platformlarımızı yönetecek aday olarak bu arkadaşı seçmişsiniz ama daha ömründe Facebook kullanmamış?

- Olsun, "Ne içersin?" diye sorduğumda "Çay içeceğim" dedi. Bu onun kararlı olduğunu gösterir, Facebook açıp işini iyi yapacaktır.

Kariyer
Sosyal Medyayı Kadınlar mı, Erkekler mi Daha Etkin Kullanıyor?

Geçtiğimiz günlerde onuncu yılını tamamlayan Facebook’un  bugün 1,23 milyar aylık aktif kullanıcısı mevcut. Dünya çapında 37 ofis ve 6 binden fazla da [...]

Bunlar İlginizi Çekebilir