Paylaşım Ekonomisinin Son 10 Yıldaki Yükselişi

  • 2014 yılında 14 milyar dolarlık bir hacme sahip olan küresel paylaşım ekonomisi, tahminlere göre 2025 yılı itibarıyla, 335 milyar dolarlık bir hacme ulaşacak.
  • 2016 yılında, ABD'de Airbnb ya da Uber gibi paylaşım ekonomisi hizmetlerinden yararlanan 44,8 milyon kişi vardı. Bu sayının 2021 yılı itibarıyla 86,5 milyona yükseleceği tahmin ediliyor.
  • Mart 2018 tarihli bir habere göre, New York şehrinde, taksilerden 4,5 kat daha fazla Uber sürücüsü var. Bu durum, 2015 yılında 1 milyon dolar olan New York'ta bir taksiye sahip olma bedelinin bugün 200 bin doların altına düşmesine neden oldu.
  • 2017 yılında, ABD ve Avrupa'da seyahat eden her 4 kişiden biri Airbnb'yi kullandı.
  • 2020 yılı itibarıyla, Airbnb'nin Avrupa ve ABD'de otel konaklama talebinin %6'sını karşılayacağı tahmin ediliyor.
  • İlgili Yazı: Airbnb'nin Her Yıl 1 Milyar Konuk Hedefine Ulaşmak İçin Yapacağı 6 Yenilik

Paylaşım ekonomisi, son on yıllık süreçte inanılmaz bir büyüme gösterdi. 2009 yılında, paylaşım ekonomisi alanında faaliyet gösteren sadece bir grup şirket vardı. Airbnb, 2008 yılının sonbaharında faaliyetlerine başladı. Uber ise 2009 baharında ortaya çıktı. Bunların yanı sıra Zipcar, BlaBlaCar ve CoachSurfing'i de 2009 yılında var olan paylaşım ekonomisi platformları arasında sayabiliriz.

https://pazarlamasyon.com/uber-eats-uberin-ana-isini-golgede-mi-birakacak/

Paylaşım ekonomisinin bu ani yükselişi, dijital ve mobil teknolojilerin yükselişiyle doğru orantılıydı. Bu teknolojilerin giderek yaygınlaşması, talep üzerine ürün ve hizmetlere erişimi çok daha kolay hale getirdi. Paylaşım ekonomisine dayalı hizmetlerin önümüzdeki yıllarda ne kadar hızlı bir büyüme göstereceğini daha iyi anlamak için birtakım istatistiklere ve tahminlere bir göz atalım.

Online istatistik, pazar araştırması ve iş zekası portalı olan Statista'nın paylaştığı verilere göre, 2014 yılında küresel paylaşım ekonomisi, 14 milyar dolarlık bir hacme sahipti. Ve tahminlere göre, 2025 yılı itibarıyla, küresel paylaşım ekonomisinin hacmi, tamı tamına 335 milyar dolara ulaşacak. Bir başka Statista verisine göre de 2016 yılında, ABD'de Airbnb ya da Uber gibi paylaşım ekonomisi hizmetlerinden yararlanan 44,8 milyon kişi vardı. Bu sayının 2021 yılı itibarıyla 86,5 milyona yükseleceği tahmin ediliyor.

ABD merkezli küresel yönetim danışmanlığı şirketi Boston Consulting Group'un bünyesinde yer alan "Henderson Institute" isimli düşünce kuruluşunun tahminine göre, risk sermayedarları, 2010 ila 2017 yılları arasında paylaşım ekonomisi pazarına 24 milyar doların üzerinde para harcadılar. Bununla birlikte Henderson Institute'nün yaptığı bir ankete ankete katılan ABD'li tüketicilerin %85'i, paylaşılmak üzere tasarlanmış ürünlere daha fazla para harcayacaklarını söyledi.

https://pazarlamasyon.com/butik-oteller-airbnb-ile-rekabet-edebilmek-icin-yeni-yollar-deniyor/

Ulaşım

Paylaşım ekonomisinin bu 10 yıllık süreçte en çok etkilediği sektör hiç şüphesiz ulaşım sektörü oldu. Bu alanda akla gelen ilk şirket ise Uber oluyor. Uber’in ulaştırma sektöründeki yükselişi, geleneksel bir sektördeki paylaşım ekonomisinin etkisini göstermek için en iyi örneklerden biridir.

Mart 2009'da Uber'in kurulması ve hızlı yükselişinin ardından, çok sayıda benzer araç paylaşımı servisi ortaya çıktı ve bunlar, taksilere uygun fiyatlı, güvenli ve kullanışlı bir alternatif sundular. Hatta o kadar iyi bir alternatif oldular ki, taksiler varlıklarını ciddi anlamda tehdit etmeye ve ulaşım sektöründeki büyük bir değişim sürecinin kıvılcımını ateşlediler.

Statista'nın verilerine göre Mayıs 2018 itibarıyla 72 milyar dolar piyasa değerine sahip olan Uber, bilinçli sürücülerden oluşan ağı ile taksilere göre nispeten daha uygun fiyatlı bir hizmet ve daha iyi bir kullanıcı deneyimi sunması ve yolculuk sonunda ödenecek ücretin en baştan belli olması gibi avantajları nedeniyle insanlar tarafından fazlasıyla tercih ediliyor.

Newsweek isimli haber sitesinin Mart 2018'de paylaştığı bir habere göre, Sadece New York şehrinde, taksilerden 4,5 kat daha fazla Uber sürücüsü var. Bu durum, 2015 yılında 1 milyon dolar olan New York'ta bir taksiye sahip olma bedelinin bugün 200 bin doların altına düşmesine neden oldu.

Ulaşım Sektöründeki Diğer Paylaşım Ekonomisi Şirketleri

Uber dışında ulaşım sektöründe öne çıkan çok sayıda paylaşım ekonomisi odaklı şirket bulunuyor. Örneğin Haziran 2012'de kurulan ve 50 milyar dolar (Aralık 2017 verilerine göre) piyasa değerine sahip olan Çin merkezli araç paylaşım şirketi Didi Chuxing bunlardan biri. Ayrıca aynı Uber gibi bir ABD şirketi olan, 2012 yılında kurulan ve 15,1 milyar dolar piyasaya değerine sahip olan Lyft de bu alanda örnek gösterilebilir.

https://pazarlamasyon.com/uber-careemi-satin-almak-istiyor/

Bunların yanı sıra Aralık 2010'da kurulan Hindistan merkezli Ola ve Mart 2012'de Birleşik Arap Emirlikleri'nde kurulan Careem de öne çıkan diğer araç paylaşım şirketleri. Ancak paylaşım ekonomisi alanında, ulaşım sektöründe öne çıkan şirketler sadece araç paylaşım şirketleri değil. Bisiklet ve scooter paylaşım şirketleri de bu alanda öne çıkmaya başladılar. Bu şirketlerden en çok öne çıkan üç tanesi şunlar:

  • Ofo: Bisiklet paylaşım şirketi Ofo, 2014 yılında, Çin'de kuruldu. Geçtiğimiz yıl Alibaba'nın öncülük ettiği bir yatırım turunda 866 milyon dolar yatırım almayı başaran şirket, 2 milyar dolardan fazla bir piyasa değerine sahip.
  • Lime: Ocak 2017'de faaliyetlerine başlayan ABD merkezli şirket Lime, dünya genelinde 100'den fazla şehirde bisiklet, elektrikli bisiklet ve scooter paylaşımı yapıyor. Bununla birlikte 1,1 milyar dolarlık bir değerlemeye sahip olan şirket, geçtiğimiz aralık ayında, ABD'nin Seattle şehrinde araç paylaşım hizmetini de başlattı.
  • Bird: Eylül 2017'de kurulan ABD merkezli şirket Bird, Kuzey Amerika, Avrupa ve Asya'da yer alan 100'den fazla şehirde elektrikli scooter paylaşım hizmeti veriyor. Elektrikli scooter paylaşım şirketi, Haziran 2018'de aldığı 300 milyon dolarlık yatırımla, piyasaya değerini 2 milyar dolara çıkardı.

Konaklama

Uber haricinde paylaşım ekonomisinin en büyük oyuncularından biri de hiç şüphesiz Airbnb. Ağustos 2018'de kurulan şirket, insanların evlerini kiralayabilecekleri bir pazar yeri meydana getirerek konaklama endüstrisinde deyim yerindeyse bir devrim yarattı. Hatta nasıl ki Uber, taksiler için bir tehdit oluşturduysa, benzer şekilde her geçen gün hızla büyüyen Airbnb de oteller için bir tehdit oluşturmaya başladı.

Statista'nın 2018 yılı verilerine göre 38 milyar dolar piyasa değerine sahip olan Airbnb, otellere göre fiyat avantajı nedeniyle özellikle uzun süreli konaklamalarda insanlar tarafından tercih ediliyor. Airbnb ile ilgili olarak Statista tarafından derlenen birtakım önemli istatistikleri ve tahminleri aşağıda sizlerle paylaşıyoruz:

  • 2017 yılında, ABD ve Avrupa'da seyahat eden her 4 kişiden biri Airbnb'yi kullandı.
  • 2020 yılı itibarıyla, Airbnb'nin Avrupa ve ABD'de otel konaklama talebinin %6'sını karşılayacağı tahmin ediliyor.
  • 2017 yılında, ABD'de Airbnb'yi kullanan kişi sayısı 33,9 milyondu. Bu rakamın 2022 yılına itibarıyla 45,6 milyona ulaşacağı tahmin ediliyor.

Bunların yanı sıra Statista, Airbnb vb. ev kiralama platformlarını yakından ilgilendiren ABD'deki tatil kiralamaları ile ilgili olarak da bazı istatistikler ve tahminler paylaştı:

  • 2018 yılında, ABD'de tatil kiralamalarından elde edilen gelirler, 13 milyar doların üzerindeydi ve 2018 yılı için bu gelirlerde %7.2'lik bir yıllık büyüme oranı gerçekleşmesi bekleniyor.
  • 2019 yılında tatil kiralamalarından elde edilen toplam gelirin 14,458 milyar dolar olacağı tahmin ediliyor.
  • 2019 ila 2023 yılları arasındaki tatil kiralamaları gelirlerindeki yıllık büyüme oranının %6,4 olması ve bunun sonucunda 2023 yılı itibarıyla pazar hacminin 18,517 milyar dolara ulaşması bekleniyor.
  • 2019 yılının bu zamana kadarki kısmına kadar, tatil kiralamaları alanındaki kullanıcı penetrasyonu %9,7 oranındaydı. Bu oranın 2023 yılı itibarıyla %11,3'e yükseleceği ve bu alandaki toplam kullanıcı sayısının 38,4 milyona ulaşacağı tahmin ediliyor.
https://pazarlamasyon.com/isvec-turizm-kampanyasi-kapsaminda-butun-ulkeyi-airbnbde-gorucuye-cikardi/

Profesyonel ve Kişisel Hizmetler

Serbest olarak çalışan kişilerin çeşitli profesyonel ve kişisel hizmetler sundukları platformlar da paylaşım ekonomisinin parçasıdırlar. Bu tarz platformların ülkemizdeki en bilindik örneklerinin başında Bionluk ve Armut geliyor. Dünyada ise bu alandaki en büyük örneklerden biri, Fiverr olarak gösterilebilir. Şubat 2010'da faaliyetlerine başlayan İsrail merkezli Fiverr, profesyonel ve kişisel hizmetler için bir online pazar yeri.

Teknoloji ve iş dünyasına odaklanan Amsterdam merkezli medya kuruluşu The Next Web'in bünyesinde yer alan "Index" isimli internet sitesinde belirtilene göre, Fiverr kuruluşundan bu zamana kadar toplamda 110 milyon dolar yatırım elde etti. Buna karşılık Fiverr, Uber ve Airbnb gibi hızlı büyüyen şirketlere kıyasla oldukça küçük ölçekli bir şirket olarak kalıyor. Zira 9 yıllık şirketin piyasa değeri henüz 1 milyar dolara bile ulaşmadı.

Profesyonel ve kişisel hizmetler ya da diğer bir deyişle freelance işler için online pazar yeri sağlayan tek şirket Fiverr değil. Aynı alanda hizmet veren bir de Upwork isimli bir şirket var. Upwork, Aralık 2013'te Elance ve oDesk isimli şirketlerin birleşmesiyle ortaya çıktı. Birleşmeden sonra "Elance-oDesk" olan şirket ismi, 2015 yılında Upwork olarak güncellendi. Geçtiğimiz ekim ayının başında ilk halka arzını gerçekleştiren şirketin mevcut piyasa değeri ise 2,44 milyar dolar.

https://pazarlamasyon.com/starbucks-uber-eats-ile-birlikte-kahve-teslimati-yapmaya-basliyor/

Paylaşım Ekonomisinin Geleceği

Her ne kadar paylaşım ekonomisi odaklı şirketler, ulaşım sektöründe kümelenmiş olsalar da, ilerleyen dönemde diğer birçok sektörde de bu tarz küresel girişimler görmemiz olası bir durum. Tabii, araç paylaşımına odaklı şirketlerin ve girişimlerin sayısının fazla olmasını değerlendirirken bunun arz-talep dengesiyle alakalı olduğunu da göz önünde bulundurmak gerekiyor.

Yakın gelecekte konaklama gibi belirli sektörlerde yeni unicorn'ların (bir milyar ya da daha fazla değerlemeye sahip olan özel girişim şirketleri) ortaya çıktıklarına şahit olabiliriz. Örneğin Hilton ve Marriott gibi konaklama sektörünün köklü isimleri, yeni birer marka altında kendi ev kiralama platformlarını oluşturarak kendileri için ciddi bir tehdit haline gelen Airbnb'yi kendi silahıyla vurabilirler.

Sonuç olarak istatistiğe dayalı tahminlerin de işaret ettiği gibi paylaşım ekonomisinin her geçen gün hızla büyüyeceği aşikar. Bununla doğru orantılı olarak da bu alandaki şirketlerin sayısı giderek artacak, köklü şirketler iş modellerini buna göre şekillendirerek paylaşım odaklı hizmetler sunacak ve daha çok sektörde paylaşım ekonomisinin etkileri görülecektir.

Kariyer
Sosyal Medyayı Kadınlar mı, Erkekler mi Daha Etkin Kullanıyor?

Geçtiğimiz günlerde onuncu yılını tamamlayan Facebook’un  bugün 1,23 milyar aylık aktif kullanıcısı mevcut. Dünya çapında 37 ofis ve 6 binden fazla da [...]

Bunlar İlginizi Çekebilir