Online Alışveriş Arttıkça, Yeni Sürdürülebilirlik Projeleri Gelişiyor

Salgın döneminde Amerikalılar, internetten o kadar çok alışveriş yaptıklar ki, e-ticarette Mart 2020'den Şubat 2021'e kadar olan 12 aylık dönemde yaklaşık iki kış sezonu kadar satın alma yaşandı. Hatta Adobe'ye göre bu süreç devam ettiği müddetçe 2022 yılında e-ticaretin 1 trilyon doları geçeceği tahmin ediliyor. Ancak bütün bu online alışveriş sürecinin çevreye de belli başlı etkileri oluyor.

Her ne kadar web üzerinden alışveriş yapmak tüketiciler için şu anlık uygun bir durum gibi gözükse de çevresel sonuçlar git gide çoğalıyor. Çöpe atılan köpük korumalar, plastikler ve kargo poşetleri çevre için gittikçe daha büyük tehdit oluşturuyor. Markalar özellikle son birkaç yıldır çevrimiçi alışveriş yapılsa bile mağazalardan satın alma seçeneği konusunda tüketicileri yönlendirse de çoğu tüketici bu seçeneğin pek farkında değil veya tercih etmiyor. Örneğin Adobe'nin bir araştırmasına göre tüketicilerin yalnızca % 30'unun teslimat yerine bunu tercih ediyor.

https://pazarlamasyon.com/fairyden-surdurulebilirlik-ve-cevre-icin-anlamli-bir-adim-bosa-harcama-komitesi-calismalarina-basladi/

Benzer bir şekilde online alışverişin en büyük handikapı iade ürünlerin yüksek oranlarda olması. Örneğin Ulusal Perakende Federasyonu, tüm ABD perakende yani mağaza satışlarının %10,6'sına kıyasla, çevrimiçi olarak satın alınan tüm öğelerin %18,1'inin geçen yıl iade edildiğini tahmin ediyor. Bütün bu seçenekler online alışveriş zorlukları olarak görülebiliyor. Bu nedenle markalar da her sene online alışveriş sürecini daha sürdürülebilir ve çevreye daha az zarar verecek şekilde ayarlamaya çalışıyor.

Örneğin UPS, FedEx, Amazon ve ABD Posta Hizmetleri elektrikli araçlara yatırım yapmaya başladı. Amerikan ayakkabı markası Allbirds ise doğal malzemeler kullanarak ürettiği ayakkabısının kutularını da kendisi kadar doğal bir şekilde tasarlayarak %100 gübrelenebilir malzemeler kullanarak tasarladı. Kutu daha sonra saksı olarak da kullanılabiliyor.

Bütün geleneksel temizlik kalıplarını yıkan ve çevreci bir tutum sergileyerek ürünlerine de bunu yansıtan temizlik markası  Cleancult ise müşterilerine yeniden kullanılabilir cam sabunluklar ve sprey şişeleri sunmaya başladı.  Geçen yıl satışlarda milyon dolarları gören Cleancult, 2019'da piyasaya sürüldüğünden bu yana, kar amacı gütmeyen kuruluş Carbonfund.org'a yaptığı bağışlarla yaklaşık 1.200 metrik ton karbon emisyonunun olumsuz çevresel etkisini dengelediğini söyledi. Miktar, on yıl önceye göre en az 10 yıl hayatta kalan yaklaşık 20.000 ağaç dikmeye eşdeğer olarak görülüyor.

Berlin merkezli bir taze meyve-sebze ve yemek şirketi olan HelloFresh ise iş modeli kapsamında daha az üçüncü parti kuruluşlarını kullanarak karbon emisyonlarını azaltmışken şimdi de elektrikli araçlar ile teslimatlar yapmak istediğini açıkladı. Şirket, nakliye ortaklarını da aynısını yapmaya çağırdı. HelloFresh ayrıca üretim tesislerindeki toplam karbon emisyonlarını, 2019'daki gelir başına 9,4 gramdan 2020'de 6,5 grama düşürmüştü. Ayrıca atmosfere koyduğu her ons kötü gaz için de karbon kredisi satın alıyordu.

Son olarak dev online pazar yeri Amazon da Prime Day'de, müşteriler tüm siparişleri haftanın tek bir gününde alsalardı ne kadar sürdürülebilir olurdu? sorusundan yola çıkarak yeni projeler yapmaya başladığını açıkladı. Amazon, hali hazırda olan Prime Day ile ilgili olan güncellemeleri söylemedi ancak Prime Day'in  ambalajlı onbinlerce ürünün kutu fazlalığını azaltıp azaltmadığını test ettiğini söyledi. Şirket, ayrıca 2030 yılına kadar tüm sevkiyatların %50'sini net sıfır karbon yapmayı planladığını açıkladı.

Kariyer
Sosyal Medyayı Kadınlar mı, Erkekler mi Daha Etkin Kullanıyor?

Geçtiğimiz günlerde onuncu yılını tamamlayan Facebook’un  bugün 1,23 milyar aylık aktif kullanıcısı mevcut. Dünya çapında 37 ofis ve 6 binden fazla da [...]

Bunlar İlginizi Çekebilir