Netflix, antoloji dizisi Black Mirror'ın 2016'da ilk kez Netflix'e gelmesinden bu yana izleyiciler, hikâyelerin gerçek hayattan mı yoksa senaryo mu olduğunu sorgular hale geldi.
Dizinin altıncı sezonu neredeyse tam anlamıyla bir Black Mirror bölümünde yaşadığımızı doğrular nitelikte. Geçtiğimiz günlerde Netflix'in, bazı insanların yüzlerini Birleşik Krallık genelindeki billboardlara yapıştırdığı fark edildi.
Ürkütücü bir şekilde, izleyicilerin kendi kendilerine yaptıkları bu durum her şeyi mümkün kıldı. Akış devi, insanların görüntülerini kullanma hakkını onaylamış olmaları nedeniyle bu özçekimleri elde edebildi. Sezonun ilk bölümü Joan is Awful'da bu konuyla ilgili uyarıda bulunmuştu.
Joan is Awful'da, Annie Murphy tarafından canlandırılan sıradan bir kadın olan Joan, televizyon ekranının karşısında rahat bir akşam geçirdiğini düşünürken, 'Streamberry' adlı ürkütücü bir Netflix benzeri platformda yer alan en son programlardan birinin hayatından doğrudan uyarlandığını ve Salma Hayek'in başrolde olduğunu fark eder. Sonuç olarak Joan, Streamberry'e görünmez bir şekilde kendi benzerliğini kiralamış olmasının yanı sıra bunu, hizmetin kullanım şartlarını görmezden gelerek yaptı.
Senaryo oldukça açık bir şekilde ve Streamberry'nin tasarımında Netflix'e neredeyse tam bir kopya olduğu gerçeğiyle destekleniyor. Bu kavramı gerçek dünyaya daha da taşımak için şirket, hayranların kendi "berbat" afişlerini oluşturabilecekleri Streamberry adlı bir web sitesi oluşturdu. Bu aynı zamanda, Streamberry yöneticilerinin 800 milyon aboneye özel bir dizi yapma planlarına da göndermede bulunuyor.