Global tedarikçi vizyonu doğrultusunda faaliyetlerini sürdüren Yorglass, çalışanların hem deneyimlerini paylaşmalarını hem de birbirleriyle olan iletişimlerini artırmalarını hedeflediği Ming projesini hayata geçirdi. Yorglass Yönetim Kurulu Üyesi ve Kurumsal İletişim Yöneticisi Merve Yorgancılar Işıtmak ile platformun fırsat eşitliğine katkılarını ve hedeflerini konuştuk.
Ming ile tüm çalışanlar aynı çatıda buluşuyor
Yorglass’ın geleceğini içinde bulunduğumuz toplumdan ayrı düşünmüyoruz. Dolayısıyla attığımız her adımda kurumsal vatandaş bakış açısını rehber kabul ediyor, faaliyetlerimizi bu çerçevede yürütüyoruz. Şirket kültürümüzün her katmanına toplumsal sorumluluk ve kolektif fayda bilincini entegre ediyoruz.
Sosyal sorumluluk, bizim için şirket kültürümüzün her hücresinde etkisini gösteren, attığımız her adımda önceliğimiz olarak kabul ettiğimiz çok önemli bir olgu. Sosyal sorumlulukta en hassas olduğumuz nokta ise topluma gerçek bir fayda sunuyor olması. Daha iyi bir toplum ve çevre için çalışıyor; çevre, eğitim ve çocuklar olmak üzere üç temel konu üzerine yoğunlaşıyoruz. UN Global Compact ilkeleri çerçevesinde sivil toplum kuruluşları ile iş birliği yapıyoruz. Yakın zamanda Deniz Temiz Derneği/TURMEPA ile ikinci kez güçlerimizi birleştirerek tekrar denizlerden atıkların toplanmasına katkıda bulunmak için denize açıldık. Geçen sene Marmaris’te 120 bin sıvı atığın toplanmasına katkı sağlamıştık bu seneki hedefimiz ise Göcek’te 600 bin litre atığın denizlere karışmasını engellemek.
Sosyal etki yaratılması ve sürdürülebilirliğinin sağlanmasının, içeriden dışarıya doğru gerçekleştiği düşüncesini de kılavuz edinerek toplumsal sorumluluk anlayışımızı genişletirken, çalışanlarımızın seslerini ve fikirlerini de aktif olarak dikkate alıyoruz. Şirketimiz, çeşitli sivil toplum kuruluşları ile anlaşmalar yaparken çalışanlarımızın önceliklerini, değerlerini ve önerilerini ön planda tutuyor. Bu bağlamda, çalışanlarımızın katılımını ve fikirlerini teşvik eden çeşitli mekanizmaları hayata geçirdik. Örneğin, çalışanlarımızın sosyal sorumluluk projelerine yönelik öneri ve fikirlerini sunabilecekleri Ming isimli bir platform oluşturduk. Ayrıca, çalışanlarımızın bu projelerde aktif rol almasını teşvik ediyor ve onları toplum hizmetine yönlendiriyoruz. Böylece, projelerimiz hem işletme stratejimizle hem de çalışanlarımızın öncelikleri ve beklentileriyle uyumlu hale geliyor.
Sonuç olarak, toplumsal sorumluluğun sadece bir kurumsal görev değil, aynı zamanda birlikte çalıştığımız ve hizmet ettiğimiz topluluklarla daha derin bağlar kurmak için bir fırsat olduğuna inanıyoruz. Bu nedenle, bu konuda daha kapsayıcı olmak ve daha büyük bir etki yaratmak için stratejilerimizi sürekli olarak geliştiriyor ve güncelliyoruz.
En çok üzerinde durduğumuz konuların başında fırsat eşitliği geliyor
Yorglass olarak en çok üzerinde durduğumuz konuların başında fırsat eşitliği geliyor. Toplumumuz için hedeflediğimiz bu önceliği elbette şirketimizde de uyguluyor ve birçok noktada göz ardı edilen faktörleri eşit bir perspektifte değerlendiriyoruz. Öncelikle şunu belirtmeliyim ki, şirketimiz herkese eşit yaklaşan bir anlayışla hareket ediyor; mavi ve beyaz yakalı olmak üzere herkesin eşit söz hakkına sahip olduğu, fikirlerini açıkça dile getirdiği, beklentilerini paylaşabildiği özgür bir alan yaratıyor. Ancak baktığımızda çoğu şirket organizasyonu içinde bu kadar kapsamlı ve eşit bir yapılanmanın kurulamadığını gördük. Özellikle de dijitalleşen dünyada şirketlerin sadece beyaz yaka seviyesinde sınırlı kaldığını, bu yapının içine işin ve emeğin büyük bir kısmını oluşturan mavi yakalının dahil edilemediğini fark ettik. Oysa bizim için görünmeyenin arkasındaki güç eşittir mavi yaka! Kurum içi start up programımız olan Ming’in hayata geçmesindeki temel motivasyonumuz da açıkçası bu oldu. Buradan yola çıkarak mavi yakalı çalışanların da ulaşabileceği, mail adresine bile gerek olmadan telefon numaraları üzerinden üye olabilecekleri bir platform kurmayı amaçladık. Ayrıca uzaktan çalışma ortamında çalışanların hem birbiri hem de çalıştıkları kurum ile bağlarının zayıflamasını, iş ve sosyal hayat dengelerinin birbirine karışmasını da önlemek istedik. Ming ile tüm bu çalışmaların mavi yakaya kadar uçtan uca inmesini sağladık ve kurumları her şeyiyle tek bir platform çatısı altında bir araya getirdik. Yorglass’ta da kullandığımız bu platform ile sürdürülebilirlik tarafında oluşturulan stratejilerin ve hedeflerin tüm çalışanlarımız özellikle de mavi yaka çalışanlarımız tarafından benimsendiğini ve onlara ulaştığını görebiliyoruz.
Ming, kurum için bağı kuvvetlendiriyor
Yorglass’ta açık iletişim ve eşitlik esaslarına bağlı olarak oluşturduğumuz güçlü yapıyı somut bir adım olan Ming’e dönüştürdük. Aslında Yorglass’ta yarattığımız yapının ete kemiğe bürünmüş halini tüm şirketlerin yararlanabileceği bir platform haline getirdik. Bu noktada Ming, şirket içi etkileşimi, aidiyeti ve performansı artırmak için oyunlaştırma pratiklerini kullanıyor. Bu noktada oyunun birleştirici ve eğlendirici gücünden yararlandığımızı söyleyebilirim. Şöyle ki, oyunlaştırma artık dünyanın her yerindeki büyük şirketlerin arzu edilen sonuçlara ulaşmak için kullandığı en verimli ve etkili araçlardan biri. Oyunlaştırma; sosyalleşmeye, gelişmeye teşvik, geri bildirim, eğlence ve iş birliği gibi mekanizmalara sahiptir. Çoğu insan, doğal olarak, yaptıkları görevlerin sonucunda keyif almak veya ödüllendirilmek istiyor. Bir ödül sisteminin uygulandığı işyerlerinde katılım ve motivasyon da doğal olarak artıyor. Mesela, çalışanlar diğer departmanlarla iş birliği yaptıkları için ödüllendirildiğinde, bireysel motivasyon oluşmasına, olumlu şirket kültürünün teşvik edilmesine, ürün ve hizmetlerin iyileştirilmesine ve daha pek çok şeye yardımcı oluyor. İş süreçlerimizi oyunlaştırma pratikleri doğrultusunda gerçekleştirmek, şirket kültürümüzü geliştirmeye ve çalışanlarımızın şirkete bağlılığını kuvvetlendirmeye yardımcı oluyor.
Ming’in en önemli özelliği tüm çalışanları tek bir platformda toplaması…
Ming ile şirket içi etkinlikler, doğum günleri, özel günler şeffaf bir şekilde paylaşılıyor. Herkes bu platform üzerinden iletişime rahatlıkla geçebiliyor. Uygulamamız sayesinde şirketler; etkinler oluşturabiliyor, duyuruları paylaşabiliyor, çalışanların sosyal iletişim ve paylaşım kurmalarına olanak tanıyor. Bu sayede çalışanlar arasında güçlü bir entegrasyon sağlanıyor ve takım çalışması teşvik ediliyor. Hedefler konusu da takım çalışmasını teşvik eden bir özellik… Platformumuz aynı çatı altında çalışan, üreten ve emek harcayan herkesi ortak hedefler etrafında buluşturarak takım ruhunu güçlendiriyor. Ming, ortak hedef mantığını esas alarak kurum kültürünün tüm şirkete yayılmasını ve benimsenmesini hedefliyor. Bu da şirket içi bağlılığın oluşması için temel alt yapıyı sağlıyor.
Mavi ve beyaz yaka olması fark etmeksizin tüm şirket çalışanlarının tek bir platform üzerinde buluşmasını sağlıyor. Ming, e- posta adresi gerektirmiyor ve çalışanlar mail adresleri olmadan sadece telefon numarası ile uygulamaya giriş yapabiliyor. Böylece çoğu zaman mavi yakalı çalışanların dışarıda kaldığı iletişim süreçleri tarih olurken herkesi kapsayan uçtan uca bir iletişim modeli ortaya konuluyor. En önemlisi de şirket içerisinde 10 kişi de çalışsa 1000 kişi de çalışsa her şirket bu platformu rahatlıkla kullanabiliyor. Ming’de yer alan paylaşım duvarı ister evden ister ofisten şirketlerin çalışanlarıyla sürekli iletişimde kalmasını sağlıyor. Ming’in çalışanlara paylaşım ya da yorum yapma imkânı sunması da kurum içi iletişimi çift yönlü hale getiriyor. Bu da kurumun çalışanını daha iyi tanımasını ve analiz etmesini sağlıyor. Aynı zamanda kurumların sosyal medya hesaplarında daha şeffaf iletişim süreci yürütmelerine de yardımcı oluyor. Çünkü çalışanların uygulama içinde yaptığı yorumlar doğrudan farklı platformlar üzerinden rahatlıkla yayınlanabiliyor.
Temel hedefimiz, dijitalin olanaklarını başarıyla kullanarak Ming’i geniş kitlelerin kullanıma sunmak
Uygulamamızı her geçen gün değiştiriyor ve farklı dinamiklere cevap verecek modüller ekleyerek daha kapsamlı ve entegre bir iç iletişim platformu haline getiriyoruz. Örneğin, sosyal dayanışmayı esas alan ilan modülümüz 2020’de İzmir’de meydana gelen deprem sonrasında ortaya çıktı. İzmirli bir aile olarak İzmir’de yaşanan depremde kurumumuzdan da çok sayıda insan etkilendi. Yorglass içerisinde bulunan organik yardımlaşma ile başlayan hikâyemiz Ming içerisinde bulunan ilan modülünün canlıya çıkmasına sebep oldu. Bu üzücü olaydan sonra birçok şirket içerisinde çok ciddi bir dayanışma iklimi oluştu ve çalışanlar arasında çok fazla ürün alışverişi gerçekleşti. Biz de bunu daha kalıcı ve faydalı hale getirmek amacıyla Ming’e entegre ettik. İlan modülü sayesinde çalışanlarımız kullanmadıkları ürünleri ister ücretli ister ücretsiz olarak birbirlerine verme imkânı sağlayan bir modül haline geldi. Modülün bir başka özelliği de chat modülünün aktif olmaması böylece arkadaşlarımızı telefonla sözlü iletişime yönlendiriyoruz. Kısacası Ming’de temel hedefimiz; çalışmalarımıza hızla devam ederek dijitalleşmenin sağladığı hız, esneklik, uzaktan erişim gibi olanakları başarıyla kullanan uygulamamızı geliştirip daha geniş kitlelerin kullanıma sunmak.