Medyada ve Toplumda Kadınlar Günü'nün Öznesi Gerçekten Kadın mı?

Geçtiğimiz günlerde Elidor'un Kadınlar Günü için yaptığı kampanyadan ve konu ile ilgili görüşlerimden bahsetmiştim.

Bahsettiğim yazıda "Markalar ve ajanslar “Kadınlar Günü geliyor yaratıcı ve ses getiren bir kampanya yapmamız lazım” şeklinde bir telaş ile ortaya bir şeyler çıkarma derdinde olunca konunun öznesi kadın değil; marka, reklam, para, ödüllük iş oluyor zaten." şeklinde bir cümle kullandım. Bu yazımda bu cümleyi biraz daha açmak ve Kadınlar Günü ile ilgili markaların, medyanın ve toplumun algısı hakkında tartışmak istiyorum.

Öncelikle derdim kampanyaları aşağılamak, reklamları veya insanları eleştirmek hele ki bu sektörde çalışan insanların emeğini küçümsemek asla değil. Bu fikirleri çıkaran, markalarda veya ajanslarda çalışan, reklamları çeken ve süreçlerde yer alan herkes aslında birer emekçi dolayısıyla söyleyeceklerim doğrudan onlara değil bunu baştan belirtmekte fayda var.

Her yıl 8 Mart'ta Kadınlar Günü'nün çıkış noktası bir yerlerde paylaşılır ama biz yine de hatırlayalım.

8 Mart 1857 tarihinde ABD'nin New York kentinde 40.000 dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında greve başladı. Ancak polisin işçilere saldırması ve işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda 120 kadın işçi can verdi. İşçilerin cenaze törenine 10.000'i aşkın kişi katıldı. Daha sonrasında bu günün Kadınlar Günü olarak anılmasına karar verildi.

Gördüğünüz gibi Kadınlar Günü bir kutlama, şenlik bayram değil bir anma günüdür. Toplumda ise Kadınlar Günü'nü kutlama, bu günde kadınlara kibar davranma, hediyeler alma, çiçek verme gibi bir algı var ne yazık ki. Niye ne yazık ki diyorum, bunlar kötü şeyler mi? Hayır tabii ki hediye almak, çiçek vermek veya bir kadını mutlu etmenin kötü hiçbir tarafı yok ancak tüm bunların bugüne kadar ölen, öldürülen ve bundan sonra da ne yazık ki öldürülecek olan kadınlara ne faydası var? Yılın diğer 364 günü de pekala bunlar yapılabilir ve yapılmalıdır da zaten ancak bence 8 Mart, ataerkil dünyada kadınların yaşadıklarını hatta pek çoğunun yaşayamadıklarını farkında olmak ve bunun için bir şeyler yapmak adına fırsatlar yaratmalı.

Marka, reklam kısmına gelecek olursak 8 Mart bir indirim günü, yaratıcı iş günü olarak yer etmiş durumda. "Biz güzel bir kampanya yapalım, insanlar satın alsın, beğensin, sosyal medyada çok paylaşılsın, mümkünse ödül alsın" gibi bir algı var. Ha çok yaratıcı işler çıkmıyor mu? Elbette çıkıyor.

Ancak yine de bir şeyler eksik bence çünkü özne kadın değil gibi... Marka durabileceği en geri planda kalmalı ki bu iş gerçek anlamda sosyal bir sorumluluk üstelenebilsin. Çünkü özne kadın olmadıkça kurulan süslü cümlelerin hiçbir anlamı olmayacak.

Bu yıl Kiğılı'nın yaptığı 10 Kasım reklam serisinin devamı olan 8 Mart reklamı son derece güzel ve yaratıcıydı mesela. Reklamda marka veya ürünleri geri planda ve marka zaten erkek giyim üretiyor dolayısıyla ekonomik bir beklentisi de yok... Benim de demek istediğim işte bu şekilde yapıyorsanız samimi oluyor...

Dünya Bankası'nın yayımladığı "Kadınlar, İş Dünyası ve Hukuk" adlı rapora göre dünya genelinde, erkek ve kadınlara yasal olarak eşit ekonomik haklar veren ülke sayısı sadece 6 imiş. Türkiye ise listede 187 ülke arasında 85. sırada yer alıyor... Kadın cinayetlerine, kız çocuğu istismarlarına, maddi ve manevi cinsel saldırılara hiç girmiyorum bile. Ancak hem ülkemizde hem de dünyada kadınlar farklı farklı konularda eşitsizlik yaşıyor ve bir savaş veriyor. Dolayısıyla 8 Mart haftası televizyonu sosyal medyayı kasıp kavuran "Ben güçlüyüm, istediğimi yaparım, sanane" gibi söylemler bütün bu reklamları izleyen kadınlara bir şey ifade etmiyor. Hatta oynayanlar için bile geçerli değil zira her meslekte kadın olmak zor. Ne yazık ki sosyal statüsü fark etmeksizin kadınların çoğu pek çok haksızlığa ve şiddete maruz kalıyor.

Sonuç olarak bulutların üzerinde uçmak yerine biraz daha ayakları yere sağlam basmakta fayda var diye düşünüyorum. Birey, marka, tüketici, üretici, kadın, erkek demeden bu yaşanan sorunlara çözüm olacak ne yapılabilirse onu yapmak gerekiyor. Dolayısıyla bu konuya değinen tüm siyasetçilerin seçimlerden sonra da, tüm markaların 8 Mart'tan sonra da üzerlerine düşenleri yapacaklarını umuyorum...

Kariyer
Sosyal Medyayı Kadınlar mı, Erkekler mi Daha Etkin Kullanıyor?

Geçtiğimiz günlerde onuncu yılını tamamlayan Facebook’un  bugün 1,23 milyar aylık aktif kullanıcısı mevcut. Dünya çapında 37 ofis ve 6 binden fazla da [...]

Bunlar İlginizi Çekebilir