Pazarlamasyon yazarlarından Ahmet Şenkaya'nın ''100 Dolarla Milyonlarca İnsan Nasıl Etkilenir ?'' başlıklı yazısını okuduktan sonra izlediğim video dikkatimi çekti. Dilerseniz bu yazının yazılmasına sebep olan ve 1.4 milyon kez izlenen o yazıdaki videoyu izleyelim.
httpv://www.youtube.com/watch?v=4xGU-5KVS_g
Her ne kadar 1.4 milyon kişi tarafından izlense de viral videolarda olmazsa olmaz diyebileceğimiz bir özellik olan 'samimiyet' bir türlü videonun içinde yer bulamamış. Belli ki çekimin çocuğun annesi tarafından yapıldığı izlenimi verilmek istenmiş. Öyleyse, 'bir insan neden oturma odasına, yemek masasının yarısını çekim alanına dahil eden bir kamera yerleştirir ki?' sorusu akıllara geliyor. Hediyenin sıcağı sıcağına açıldığı görülüyor ki böyle bir durumda kameranın sadece o açıyı görmesi ne derece inandırıcı?
Videonun aktarımındaki bir diğer dikkat çeken hata ise çocuğun hediyeye olan tepkisi. Size çok istediğiniz bir hediye gelse ve 12 yaşında bir çocuk olsanız, hediyeyi ilk açtığınızda dakikalarca hediyenin içinden çıkan kağıdı mı okursunuz yoksa hediyeyi mi incelersiniz?
Çocuğun LEGO'nun hediye ile birlikte gönderdiği uzun metni de tek bir solukla, yüksek bir sesle ve eksiksiz okuması da dikkati çeken bir diğer unsur. Belli ki işin arkasında çocuğun annesi değil, profesyonel bir prodüksiyon var.
LEGO'nun böyle bir video ile 1.4 milyon insana ulaşması beni son derece şaşırttı. Ancak şunu da söylemekte fayda var, küçük ayrıntılara daha çok dikkat edilseydi videonun çok daha büyük bir viral etki yaratacağı kesindi. İşte bu yüzden, LEGO belki kendini Dünya'nın en iyi markası olarak tanımlayabilir ama viralde en iyi olmadığı kesin.