Koku Pazarlaması Nedir?

Koku pazarlaması en basit tanım ile yapay olarak geliştirilmiş kokuların, mağaza veya hizmet noktalarında, son kullanıcının satın alma fikrini değiştirmek veya satın alma fikri yaratmak için kullanılmasıdır.

Lindstrom, birçok şirketin sadece “görme” duyusunu hitap ettiğini bazılarınsa buna “işitme” duyusunu eklemeyi başardığını ancak büyük birçoğunluğun bu 2 boyuttan bir türlü öteye gidemediğini vurgular. Diğer üç boyut olan “tat, koku ve dokunma” duyularını da işin içine katarak beş boyutlu bir duyusal markalamanın önemini her zaman vurgulamıştır.

En zayıf markalara sadece bir duyuya (görme) hitap ederken başarılı markalar dört ya da beş duyuya hitap etmeyi başaranlar olmuştur. Yine bu çalışmanın önemli sonuçlarından biri de:

  • Görme duyusunun %58
  • Kokunun %45
  • Sesin %41
  • Tatmanın %31
  • Dokunma duyusunun %25

oranında önem taşıyor olduğudur. Kokunun son yıllarda oldukça popüler bir pazarlama kavramına dönüşmesini, hatta “koku pazarlaması” veya "Scent Marketing" adında ayrı bir alanın gelişmesini bu sonuçlara bağlayabiliriz.

Koku pazarlamasının amacı

Koku pazarlamasında tek bir amaç vardır: en hoş, en bildik kokuların, mağaza içerisinde veya dışarısında kullanılarak tüketicilerin hafızalarındaki güzel anıları canlandırmak suretiyle satılan ürünleri çekici kılmak ve tüketicinin sadece aklını değil, duygularını da baştan çıkarmaktır.

Koku ve Nöropazarlama

Gerald Zaltman “Müşteriler Nasıl Düşünür?” kitabında koku pazarlaması ile ilgili olarak “Koku ve diğer duyular beynin limbik sistemine entegre edilmiş durumda. Görsel tetiklemelerde bu deneyimler yeniden yaşanıyor, hatırlatılıyor. Mesela taze çekilmiş bir kahve reklamını gören izleyicinin koku duyuları çalışıyor ve bu deneyimi özlemle hatırlıyor.” diyor.

Chicago Koku ve Tat Araştırma Birliği tarafından yapılan bir araştırmada: Las Vegas’ta kumar makinelerinin etrafına sıkılan özel bir kokunun makinelere atılan parayı %45 oranında arttırdığı tespit edilmiştir. Bir diğer araştırmada Dr. Alan Hirsch tarafından yapılmıştır. Belirli bir markanın spor ayakkabılarını denemek için katılımcılar birine çiçek kokusu sıkılmış diğerine herhangi bir koku sıkılmamış iki farklı odaya alındılar. Araştırma sonucunda katılımcıların %84’ü çiçek kokusu sıkılmış odadaki ayakkabıya üstelik biraz daha fazla fiyat etiketi olmasına rağmen daha çok beğenmişlerdir.

[caption id="attachment_69649" align="alignleft" width="343"] Rolls-Royce 1960 otomobilin içinin görüntüsü[/caption]

Rahatlatıcı kokuların insanların o ortamlarda daha uzun süre kalmalarına ve pozitif duygular hissettiklerine dair araştırma sonuçları da var. Örneğin otomobil şirketleri. Rolls-Royce 1960’larda ürettiği yeni modelin beklenilen başarıyı elde edememesi üzerine bir araştırma gerçekleştiriyor ve önceki modellerde kullanılan doğal malzemelerin oluşturduğu kokunun yeni modelde olmadığını keşfediyor. Tam da bu noktada özel bir koku yaratılıyor ve otomobile sıkılıyor. Hemen ardından satışlar istenilen seviyelere yükseliyor.

Koku Pazarlamasını Küçümsemeyin

Bir koku, birkaç saniye içerisinde bizleri yıllar öncesine götürebilir, eski bir sevgiliyi hatırlatabilir, çok eskiden bulunduğunuz bir mekanı veya bir olayı tekrar yaşatabilir, karnımızı acıktırabilir, bir mekanda bizi mutlu kıpır kıpır hissettirebilir ve daha uzun süre kalmamızı sağlar veya tam tersi derhal uzaklaşmamıza sebep olabilir. İşte bu yüzden koku pazarlamasını asla küçümsememek gerekiyor.

Kariyer
Sosyal Medyayı Kadınlar mı, Erkekler mi Daha Etkin Kullanıyor?

Geçtiğimiz günlerde onuncu yılını tamamlayan Facebook’un  bugün 1,23 milyar aylık aktif kullanıcısı mevcut. Dünya çapında 37 ofis ve 6 binden fazla da [...]

Bunlar İlginizi Çekebilir