İngiliz hükümeti tarafından katledilen deha: Bilgisayar biliminin babası Alan Turing

Günümüz yapay zekasının temellerini atan Alan Turing'in İngiliz hükümeti tarafından acımasızca katledilmesinin öyküsü

Konuyla yakından ilgisi olmayanlar, onu "The Imitation Game: Enigma" adlı filmden tanıyabilirler. Bilgisayar ve yapay zekanın fikir babası Alan Turing'den bahsediyorum. Filmde Turing'i Benedict Cumberbatch canlandırmıştı. Güzel film, izlemeyenlere önerilir. Bu yazıda, Turing'in bilgisayar alanında imza attığı başarılara değinmeyeceğim. Çünkü Turing, kırk iki yıllık ömründe sadece bilim alanında değil, insanlık tarihine de önemli katkılar sağladı. Bu yazı, Alan Turing'in, İngiliz hükümeti tarafından nasıl acımasızca katledildi hakkında. 

Turing'in eşcinsel olduğu anlaşıldı

İngiltere'de eşcinsel ilişkinin suç olarak kabul edildiği yıllardı. Alan Turing, bilgisayar bilimine sağladığı olağanüstü katkılarıyla hafızalarda yer edinmişti. Her şey 1952 yılında değişti. Turing'in bir arkadaşı, polise Turing'in evinde bir hırsızlık girişimi olduğunu bildirdi. Polis, Turing'in ifadesini almak için onu karakola çağırdı. Soruşturma sırasında polis, Turing'in eşcinsel olduğunu anladı ve bunu İngiliz hükümetine ihbar etti. Hükümet, Turing'in sonunu getirecek ve bilimin gelişimine bir hançer saplayacak o soruşturmayı başlattı.

Alan-Turing-scaled-1

O dönem için yanlış kişiye aşık olan Alan Turing, soruşturmanın üstünden bir yıl geçmeden ağır bir cezaya çarptırıldı. Soruşturmanın sonucunda Turing'e iki seçenek sunuldu; ya hapse girecekti ya da yüksek dozda östrojen hormonunun vücuduna enjekte edilmesiyle "kimyasal olarak hadım" edilecekti. Turing, özgürlüğüne ket vurulmasını kabul etmedi. Bu kararın ardından Turing'e düzenli olarak kimyasallar enjekte edilmeye başlandı. Tüm insanlığı ve bilimi ileri taşıyarak dünyanın geleceğini değiştirebilecek Turing, İngiliz hükümeti tarafından acımasızca katlediliyordu.

İngiliz hükümeti, Alan Turing'in hayatına müdahale etmeye devam etti. Mahkeme kararından kısa bir süre sonra hükümet, Turing'in üniversitede devam edebileceği düzeyde sağlıklı görülmediği belirtti. Böylece, öğrencilere ilham olacak bir zekanın üniversiteyle bağları tamamen koparıldı. Bilimin gelişmesinin önünde duran hükümet, kurşunu kendi ayağına sıktığının henüz farkında değildi. Buna rağmen Turing durmadı ve kendisini tamamen entelektüel çalışmalara verdi. Bu dönemde temel fizik ile ilgilenmeye başlayan Turing, yeni tecrübe kazandığı bu sahada birbirinden değerli fikirler geliştirmeye başladı.

Zehirli kimyasal kullanımı yoluyla intihar

Entelektüel çalışmalarına devam ettiği sırada, bilgisayar biliminin babası 7 Haziran 1954'te evinde ölü olarak bulundu. Ölüm nedeni, kayıtlara "zehirli kimyasal kullanımı yoluyla intihar" olarak geçti. Bu gelişme, sadece Turing'in yakın çevresinde değil, kamuoyuna da şaşkınlığa neden oldu. Turing'in yakın çevresi, onun intihar edebilecek bir karaktere asla sahip olmadığını söyledi. Üstelik Turing, ölümünden yakın zaman önce, ilaç tedavisi nedeniyle zarar gören psikolojisini düzeltmek için yardım almaya başlamıştı. Bu tutarsızlıkların ardından, Turing'in ölümüne ilişkin ortaya birçok iddia atıldı. Bazıları, bu ölümün acımasız bir suikast olma ihtimalini bile savundu. Elimizdeki veriler ise, Turing'in ölümü hakkında ortaya atılan tüm iddiaları çürütür yönde. Günümüz yapay zekasının temellerini atan Alan Turing 1954'te intihar etti...

alan-turing-1

Turing'in katledilişi uzun yıllar boyunca toprak altında kaldı. 2013 yılında, ölümünden tam 60 yıl sonra, İngiltere hükümeti bir dönem cinsel suçlar kapsamında hüküm giyen eşcinsel ve bi-seksüel erkeklere ölümlerinden sonra af verileceğini açıkladı. İkinci Dünya Savaşı'nda Alman şifrelerini kıran matematikçi Alan Turing, bu yıl özel bir afla affedildi. Bu af, İngiltere'nin eşcinselliği suç olmaktan çıkardığı tarihten önce eşcinsellikten suçlu bulunan kişileri kapsıyordu. Turing'in yeğeni Rachel Barnes, Turing'e atfedilen bu aftan, eşcinsel oldukları gerekçesiyle ceza alan tüm erkeklerin yararlanması için kampanya başlattı. Barnes, kampanyanın iki haftada 500 bin imzaya ulaştığını açıkladı. Kampanyaya imza verenler arasında Stephen Fry ve Benedict Cumberbatch gibi oyuncular da yer alıyordu. 

Sadece yanlış zamanda yanlış yerde olmaktan suçluydum

Bu suçtan 1974 yılında mahkum olan George Montague ise hükümetten af değil, özür beklediğini açıkladı. Verdiği bir röportajda Montague "Bu affı kabul etmek suçlu olduğunuzu kabul etmek demek. Ben suçlu değildim. Sadece yanlış zamanda yanlış yerde olmaktan suçluydum" dedi.

Kariyer
Sosyal Medyayı Kadınlar mı, Erkekler mi Daha Etkin Kullanıyor?

Geçtiğimiz günlerde onuncu yılını tamamlayan Facebook’un  bugün 1,23 milyar aylık aktif kullanıcısı mevcut. Dünya çapında 37 ofis ve 6 binden fazla da [...]

Bunlar İlginizi Çekebilir