İletişimin odağı deneyimi zenginleştirebilmek olmalı

PRactice Communication Management Kurucu Ortak ve Ajans Başkanı Mert Birdoğan ile, 2022 değerlendirmelerini, yeni trendleri ve PRactice Communication Management’ın 2023’e ilişkin hedeflerini konuştuk.

PRactice Communication Management Kurucu Ortağı ve Ajans Başkanı Mert Birdoğan, "İçerisinde yaşadığımız sosyal dönüşüm çağında iletişimi yönetmenin yolu, doğru deneyimi sunabilmekten geçiyor" diyor. Birdoğan ile 2022 değerlendirmelerini, yeni trendleri ve PRactice Communication Management'ın 2023’e ilişkin hedeflerini konuştuk.

İletişimin odağı deneyimi zenginleştirebilmek olmalı

Covid’in artçı etkileri, iklim krizi, küresel enflasyon dalgası, sosyal gerilimler, çatışmalar gibi dünya genelinde birbiri üzerinde zincirleme etkiye sahip birçok karmaşık zorluğun, hayatın günlük akışında, bireylerin, şirketlerin ve ulusal ekonomilerin gelir gider dengelerinde baskı oluşturduğu bir dönemdeyiz. 

Öte yandan, hayata, ekonomiye ve iş dünyasına yönelik tüm değerlendirmelerin girizgahını oluşturan bu koşullar, içerisinde yaşadığımız sosyal dönüşüm döneminin bir parçası. Keşifler çağı ya da sanayi devrimi gibi bir dönüşüm dönemindeyiz. Pandemi, 40 – 50 yıla yayılan bir sürecin ekonomik, endüstriyel, teknolojik ve sosyal dinamikler birikimi üzerinde tetikleyici bir etki yaptı ve dünya bugün, bu sosyal dönüşümü yönetmenin yollarını arıyor. Bu dönüşümü yönetmenin yolu da doğru deneyimi sunabilmekten geçiyor ve bize göre iletişimin temel odağını da bu oluşturuyor.

 Z Kuşağı, hayata dair tercihleri kendilerininki ile örtüşmeyenleri yok sayıyor
Beklentisi yüksek, sadakati düşük Z kuşağının ekonomik hayat içerisindeki artan rolü de sosyal dönüşümün bir diğer unsuru. Yakın geleceğin ana belirleyicisi olacak Z Kuşağı, hayata karşı duruşu ve hayata dair tercihleri kendilerininki ile örtüşmeyenleri, onları dinlemeyenleri, onlarla konuşurken samimi ve şeffaf olamayanları yok sayıyor.

Bu dönüşümün işimize yönelik en önemli yansımalarından biri, insanların hayatlarına kabul ettikleri ürünler, hizmetler ve bunların üreticisi olan kurumlar ve markalarla olan ilişkilerindeki değişim. Bu ilişki artık tüketim üzerinden değil, deneyim üzerinden şekilleniyor ve bu deneyim sadece ürünün ya da hizmetin kendisiyle de sınırlı değil. İnsanlar, marka deneyimlerinde sadece kendileri için değil, dünya ve üzerindeki yaşamın iyiliği için de daha fazlasını talep ediyor.

Sürdürülebilirlik, kapsayıcılık, sosyal eşitlik gibi konuların iletişimdeki ağırlığı artıyor
Çalışanlar ve iş veren markaları için de benzer bir durum söz konusu. İçerisinde yaşadığımız dönemin hayat koşulları üzerindeki etkisi iş-yaşam dengesi parametreleri üzerinde de etkili oluyor; şirketler çalışan yatırımları ve çalışan deneyimi konularını önceliklendiriyor. Bu doğrultuda sürdürülebilirlik, kapsayıcılık, sosyal eşitlik gibi konuların iletişim gündemindeki ağırlığı da artıyor. Giderek daha fazla sayıda şirketin kurumsal iletişim çalışmalarında önceliklendirdiği Çevresel, Sosyal ve Kurumsal Yönetişim / ESG, ulusal ve küresel tedarik zincirlerinde ayrıntılı durum tespiti / due diligence başlıkları arasında giderek daha fazla yer alıyor. 

Pazarlama iletişiminde başta Z Kuşağı olmak üzere hedef kitlelerle akran ilişkisi deneyimi, iç iletişimde yeteneği çekecek, elde tutacak ve geliştirecek işveren markası deneyimi ve kurumsal iletişimde de sürdürülebilirliğin değer zincirine entegre edildiği bir kurumsal marka deneyimi sunabilmek; bunun da ötesinde tüm bu konuları güçlü, samimi ve sahici bir iletişim öyküsüyle tutarlı bir bütünsellik içerisinde birleştirip, deneyimi zenginleştirebilmek gerekiyor.

Müşterilerimize, iş hedefleriyle örtüşen nitelikli bir deneyim sunmaya odaklanıyoruz
Müşterilerimize, onların iş hedefleriyle örtüşen güçlü, samimi ve sahici iletişim öyküleriyle nitelikli bir deneyim sunmaya odaklanıyoruz. Pazarlama iletişimine, kurum kültürünün içselleştirilmesine ve kurumsal itibara çarpan etkisiyle destek olacak proje ve içerik çalışmalarımızla müşterilerimize, paydaşlarına yaşattıkları deneyimi zenginleştirecek yollar gösteriyoruz. İş Etiği Kodu yazımı, GRI standartlarına uygun sürdürülebilirlik raporlamaları gibi konularda uzmanlığımızı müşterilerimiz için değere dönüştürüyoruz. Günümüzün sosyal gerilimleri nedeniyle daha da önemli hale gelen kriz yönetimine liderlik ediyoruz.

Dijital iletişimde platformların değişen dinamiğine, ruhuna, diline hakim olmayı işimizin olağan yetkinlik gereği olarak görüyoruz. Günümüzde dijital platformların geleceği de bir tartışma konusu, ancak aslında platformların etkinliğinin ve geleceğinin temel belirleyicisi de kullanıcılarına sundukları deneyim. Zamanın bu kadar hızlı aktığı bir dönemde asıl önemli olanın doğru dijital platformda yer almak, platformu kullanıcı gözünde doğru kılan deneyimin özünü yakalayabilmek doğru mesajı, doğru dille aktarabilmek olduğuna inanıyor ve buna odaklanıyoruz.

Müşterilerimizin paydaşlarına sundukları deneyimi, iletişim öykülerimizle zenginleştirmeye devam edeceğiz.

Kariyer
Sosyal Medyayı Kadınlar mı, Erkekler mi Daha Etkin Kullanıyor?

Geçtiğimiz günlerde onuncu yılını tamamlayan Facebook’un  bugün 1,23 milyar aylık aktif kullanıcısı mevcut. Dünya çapında 37 ofis ve 6 binden fazla da [...]

Bunlar İlginizi Çekebilir