Marketing Meetup 2022 sona erdi!

Marketing Meetup 2022, odağına Human X.0’ı alan ilham verici yolculuğunu Wyndham Grand İstanbul Levent’te tamamladı.

Bu yıl 18 Ekim'de, “Human X.0” temasıyla gerçekleşen Marketing Meetup sona erdi. Hakan Akben ve Pazarlamasyon Kurucu ve CEO'su Necip Murat'ın açılış konuşmasıyla başlayan Marketing Meetup'ta, bu yıl 9’uncu kez “Human X.0” teması etrafında; dijital dönüşümde güven ve itibar dinamikleri, küresel ekonomideki yeni dengeler, Web 3.0’ın geleceği, metaverse’ün değiştireceği sektörler, iklim krizi ve sürdürülebilir iş modelleri, sektörlerin dönüşüm gündemleri ve yapay zekâda yeni fırsatlar, toplumsal ve insani yönleriyle ele alındı. Etkinlikte gerçekleşen oturumların ve birbirinden değerli ilham veren isimlerin ardından konuşulanların başlıkları ise şöyleydi…

Yarınki Biz

Marketing Meetup’ta gündeme taşınan konu başlıklarından ilkini; "Yarınki Biz" sunumuyla SAP Global Pazarlama Direktörü Erdem Aksakal gerçekleştirdi. "Yarın nasıl bir dünya olacak?" sorusuyla konukları yeni dünyada yolculuğa çıkaran Aksakal, geçmişteki iletişim modelleriyle günümüz iletişim modellerini karşılaştırdı. Günümüzdeki iletişim hızına dair çarpıcı istatistiklerle başlayan oturum, Aksakal’ın iletişimin gelecekte geçireceği evrime dair öngörüleriyle devam etti. 

"Dünyayı robotlar mı ele geçirecek diye düşünürken insanlar robotlaştı"

İnternetin dünden bugüne aşama aşama yolculuğu ile devam eden panelde Aksakal, dikkat çeken bir diğer noktanın ise; evrenin istenilen her noktasına istenilen her bilgiyi gönderebilecek aşamada olduğunu belirtti. İnsanın iş dünyasındaki rolünün değişmesiyle sorumluluk duygusunun yerini endişeye bırakması, işine tutkuyla bağlı olmayan kitlenin artış gösterdiğinin altını çizen Aksakal, bu durumun bir getirisi olan "Sessiz İstifa" kavramına da değindi.

İnsan X.0 Derin Yolculuk
Hopi Pazarlama ve CRM Genel Müdür Yardımcısı Gül Sağır Aydın, Partner Republic CEO’su Demet Yarkın ile "Derin Yolculuk" başlığı altında hiper kişiselleştirme konusunu örnekler üzerinden ele aldı.

Bireylerin alışveriş deneyimi, temas noktası ve alışveriş sürecinde bıraktığı ayak izinin farklı ve eşsiz olduğunu belirten Aydın, müşteriyi belli kalıplar içinde genellemenin satış ve pazarlamayı nasıl olumsuz etkilediğini aktardı. Başarı için ise artık veri, veri temelli pazarlama, sadakat gibi unsurlarla derin bir analiz sürecine girmek ve alışveriş yolculuğunu kişiye özel haritalamanın şart olduğunun altını çizdi.

"Alışveriş kararı rasyonel değil duygusal bir karar"

Wunder ve ThinkNero ortaklığıyla gerçekleştirilen müşteri deneyimi araştırmasının detaylarından bahseden Aydın, Hopi’nin araştırmanın çıktıları sonucunda yol aldığı dönüşümü de konuklara aktardı. 

Hopi’nin dikkat çekici verileri ise şöyleydi:

  • Müşterilerin yüzde 76’sı kişiselleştirme sunan markaları sunmayanlara kıyasla tercih edeceğini, bu markaları aile ve arkadaşlarına tavsiye edeceğini belirtiyor. 
  • Kullanıcılar için alışveriş sadece satın almaktan ibaret değil. O “şey”e sahip olduğu hayalini kurmaya başladıklarında araştırma ve alışveriş süreci başlıyor.
  • SAS ve Partner Rebuplic ile işbirliği kapsamında gerçekleştirilen projeyle hiper kişiselleştirme dönemine adım atıldı. Bu sayede kullanıcımızın; alışveriş alışkanlıklarını, beklentilerini ve hatta ihtiyaç duyacağı ürünleri dahi öncesinde bilecek ve alışveriş esnasında her biri için özel kampanya ve teklifler sunabileceğiz.
  • Geldiğimiz nokta itibari ile Hopi uygulamasının tüm servislerinde ve UI/UX akışlarında radikal bir "redesign - yeniden tasarım" süreci yürütme kararı verdik. 

Yarkın ise yüzeysel verilerin yanı sıra "Deep Learning" kavramı ile müşteriyi anlama noktasına değindi ve bu modelle veri üzerinden değer yaratma ve veriyi şekillendirmenin önemini vurguladı.

Marka İletişiminde Metaverse
Metaverse dünyasına atılan ilk adımla sunumuna başlayan Tazefikir Group Kurucusu ve Yaratıcı Ajans Başkanı Çağlar Gözüaçık, seyircileri metaverse’ün marka iletişiminde vaat ettiği gelecekle tanıştırdı.

"Metaverse’de ne yapabiliriz?" sorusuna cevap arandığı sunumda, oyun ve ticaretin ortak noktasından söz eden Gözüaçık, "rekabet" kavramının varoluşumuzun temelinde olduğunu belirtti. Rekabetin önemi kadar işbirliğinin de öneminden söz eden Gözüaçık, insanın varoluşundan itibaren rekabet ve işbirliği içerisinde olduğunu söyledi. Dünyanın ilk spor müsabakalarında rekabet ve işbirliği kavramlarına değinilen oturumda oyun oynamanın tarihine uzanıldı. 

"Metaverse’ün iletişim dili"

Markaların da artık iletişim dilinin dönüşüme girerek oyunlaştırma yöntemi ile müşteriyi yakalaması gerektiğini farklı örnekler üzerinden dile getiren Gözüaçık, "oyna kazan kullan" taktiği ile metaverse‘e farklı bir gözle bakılması gerektiğine inanıyor.

Networking öncesinde SAP Global Pazarlama Direktörü Erdem Aksakal, Hopi Pazarlama ve CRM Genel Müdür Yardımcısı Gül Sağır Aydın, Partner Republic CEO’su Demet Yarkın gibi isimlerin ağırlandığı sahnede, son olarak Tazefikir Group Kurucusu ve Yaratıcı Ajans Başkanı Çağlar Gözüaçık sunumunun başında "Metaverse’de ne yapabiliriz?" Sorusuna "Dilediğiniz her şey" diyerek kounşmasını sonlandırdı.

Dünyanın Sınır Noktasındaki Gerçek: Sürdürülebilirlik

Hakan Akben’in moderatörlüğünde gerçekleşen Marketing Meetup, Dünyanın sınır noktasındaki gerçek: Sürdürülebilirlik paneli ile devam ederken sahneyi; Eker Süt Ürünleri İnsan Kaynakları Direktörü Ahmet Aydın Akyol, Cantek Group Yönetim Kurulu Başkanı Can Hakan Karaca, Logo Yazılım CMO’su Begüm Arş Türk, Mey & Diageo Hukuk, Regülasyon ve Kurumsal İlişkiler Direktörü Meltem Azbazdar, Tchibo Pazarlama ve Ürün Direktörü Türkiye Ceyda Kaptan devraldı. 

Müşteri tarafındaki sürdürülebilirlik kanalı ile ilgili sorularını yönelten Akben, konuşmacılara sürdürülebilirlik deneyimlerini ve gelecek dönemdeki sürdürülebilirlik trendlerine dair bizleri neler beklediğini sordu.

Sürdürülebilirlik inşasında marka deneyimlerini aktaran Cantek Group Yönetim Kurulu Başkanı Can Hakan Karaca; Gıda sürdürülebilirliği konusunda üç devrimden söz etti. 365 gün istenilen her gıdaya ulaşmanın mümkün olacağı teknoloji Farminova’nın, günümüzde var olan “gıda milliyetçiliği” kavramını beslediğini belirten Karaca, bu sayede Farminova’nın gıdayı kesintisiz hale getiren teknolojisinden söz etti.

Eker Süt Ürünleri İnsan Kaynakları Direktörü Ahmet Aydın Akyol ise; sürdürülebilirliğin şirketler için bir değer olduğunu "Yalnızca iyi üretim yapmakla sorumluluğumuzun bitmediğinin farkındayız" sözüyle destekledi. Eker’in "12 Otizmli İstihdamı Projesi" hakkında detayları izleyenlere aktaran Akyol, projeye dair gelecek dönem planlarından ve projeyi sürdürülebilir kılmak ve yaygınlaştırmak adına atılan adımlardan söz etti.

Panel tüm hızıyla devam ederken; Tchibo’nun sürdürülebilirlik faaliyetlerine değinen Tchibo Pazarlama ve Ürün Direktörü Türkiye Ceyda Kaptan, Tchibo’nun sunduğu; kahve tarafında sürdürülebilirlik ve gıda dışı özellikle de tekstil ürünlerinin sürdürülebilirliği açısından Tchibo’nun geldiği noktaya değindi. Tchibo olarak 2020 yılında 63 bin plastiği geri dönüştürerek kullanıma kazandırdıklarının altını çizen Kaptan, "döngüsel ekonomi"nin önemine işaret etti.

Öte yandan hızlı tüketim ürünlerinin sürdürülebilirlik faaliyetlerinde edinilen deneyimleri aktaran Mey & Diageo Tedarik Zinciri Direktörü Kürşat Apan, "Mey & Diageo Tohumdan Kadehe Sürdürülebilirlik" projesinden söz etti. Sürdürülebilirliğin kişiselleştirilmiş bir süreç olduğunu vurgulayan Apan, Mey & Diageo’yu tarıma dayalı çiftçi bir şirket olarak nitelendirdi. Apan, şirketin 2030 yılına kadar karbon nötr olmayı hedeflediğini söyledi.

Dünyanın sınır noktasındaki gerçeğin anlatıldığı ve değerli isimlerin söz sahibi olduğu panelde, Logo Yazılım CMO’su Begüm Arş Türk; "2010 yılından beri sürdürülebilirlik kavramının kalbinde bir yazılım şirketi olarak yer alıyoruz" sözüyle Logo yazılımın sürdürülebilirlik geçmişine işaret etti. Logo yazılımın bu alanda yürüttüğü faaliyetlerden söz ederek, iş yazılımları alanında projeler geliştirildiğine, çocuklar için “Hayallerini Kodlayanlar Projesi” ile robotik kodlama eğitimi verildiğine, toplumsal cinsiyet eşitliği ve teknolojinin sürdürülebilirliğine dayanan birçok toplumsal sürdürülebilirlik noktalarına değindi.

E-spor’la yemeği buluşturmak 
Yeni dünyada sürdürülebilirlik oturumunun arından sahneyi Yemeksepeti CMO’su Okan Erol devraldı. Konukları, WOW Evreni Azeroth’a, Yemeksepeti’nin e-spor hikâyesinin başlama noktasına götüren Erol, 2010 yılından günümüze uzanan Yemeksepeti’nin espor verilerini paylaştı. Erol, bu veriler ışığında yeni bir pazarlama alanı doğduğundan bahsetti. 

E-sporun futboldan sonra en çok ilgi çeken alan haline geldiğini belirten Erol bu pazarı "Yeni büyüyen ve yarın bambaşka bir hale gelecek olan mecralarda varlığımızı koruyoruz" sözleriyle değerlendirdiklerini belirtti. E-spor pazarının hızlı büyüyen bir pazar olduğunu ve müşteri kitlesini gençlerin oluşturduğunu ekleyen Erol, yeni büyüyen ve yarın toplumun can damarı haline gelecek olan kitlede değer yaratmaya çalışmanın zorluğunu örneklendirerek e-spor alanında genç kitlenin önemine işaret etti.

İNSAN: "Trans human öncesi bir ara türün sancısı mı bu?"
Öğle arasına geçilmeden önce son oturumda, post modern çağın kültür eleştirisiyle sahne alan Klinik Psikolog Hilal Bebek, görüntülerin ön planda olduğu ve yatırım yapıldığı günümüz dünyasında insanın kendi kimliğini inşasında yaşadığı zorlukları dünyanın, evrenin merkezinde olmadığı görüşüyle ele aldı.

“Yapay zekadân bir farkımızın kalmama ihtimali insanın bu dünyada bir varlık olarak en temel kavramlarıyla beraber insanı sarsıntıya uğratıyor.”

İnsanın kendi eşsizliği ve biricikliğine olan inancının, narsistlik kırılma yaşadığı ve bunun bir sonucu olarak narsizim çağının yaşandığını post hümanistlik yaklaşım çerçevesinde değerlendiren Bebek, tüketim kültürünün felsefesine hizmet etmek yerine bireysel değerler ekseninde bir yaşam felsefesi nasıl geliştirilir sorusunu yanıtladı. Biyoteknolojik gelişmelerle beraber trans human’a dönüşen insanın genetik manipülasyonla değişime uğratılabilecek noktalarına değinen Bebek, bu olasılığı ekonomik büyümeye dayandırdı.

Türkiye'nin Gerçek İçgörüleri
Hilal Bebek’in farkındalık yaratan panelinin ardından ardından sahne, 140journos Kurucusu Engin Önder’i ağırladı. Gezi dönemlerinde Twitter’ın aktif kullanılmasıyla dikkat çeken mecralardan biri olan ve Twitter’ın o dönemdeki karakter sayısını isim olarak belirleyen 140journos’un hikâyesini dinledik. 

"Gerçek kurmacadan daha tuhaf"

Türkiye’yi konjonktürel açıdan değerlendiren Önder, Türkiye’yi bir laboratuvar olarak netelendirdi. Birbirinden farklı hikâyelerin yer aldığı coğrafyayı, hayalet avcıları gibi hikâye avcısı karakteriyle izleyicilere aktarılan 140journos’da, sorunların çözüme odaklanarak izleyiciye aktarıldığından söz edildi. 

Gündemde olan Sansür Yasası’na da değinen Engin Önder, yaratıcı sektörde hizmet veren kitlenin Türkiye’nin gerçeğinden uzak olduğunu belirtti. Önder, kurmaca ve Gerçeğin çıkmazda olduğu medya ortamında iki kavramı bir araya getirerek çıkmazdan kurtulmanın mümkün olabildiğine değindi.

Keyifli anlatımıyla Türkiye’nin gerçek içgörülerine değinen Engin Önder oturumu, "Popüler olmayan cümleler edebilecek akil insanlardan yoksunuz" sözüyle sonlandırdı.

Gaming Dünyasının İç Dinamikleri ve Yarattığı Ekonomik Değer
Marketin Meetup’ta oyun dünyasının; ekonomik, sosyal ve bireysel etkenlerine Gaming Dünyasının İç Dinamikleri ve Yarattığı Ekonomik Değer başlıklı oturumla; Lenovo Pazarlama ve İletişimden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Banu Soyak’ın, "Oyun nedir, spor nedir, espor nedir" sorusuyla moderatörlüğünü üstlendiği oturumda, İnsanın öğrenme sürecinin oyundan geçtiğini vurgulayan Spor Yorumcusu Kaan Kural, e-spor'u oyun dünyasının rekabetçileştirilmiş hali olarak değerlendirdi. Sporu olimpik ideal üzerinden değerlendirildiği zaman e-spor’un spor olmadığını fakat bu tanımı dar açıdan bakılmaması gerektiğini vurgulayan Kural, e-spor’un da spor kategorisinde değerlendirilmesi gerektiğinden söz etti. 

Türkiye’de dahil olmak üzere tüm dünyada oyun tasarlayanların amaçlarının farklı sebeplerden dolayı birbirinden ayrıştığına değinen Ataberk Palacioğlu, oyun dünyasına nasıl katıldığını ve hangi süreçlerden geçtiğine değinerek kişisel oyun deneyimini aktardı. Z kuşağının beklentilerini, son dönemlerde en etkili pazarlama yönteminin influencer marketing  ile karşılamanın mümkün olduğunu ve geleneksel pazarlamanın eskisi kadar etkili olmadığı belirten Palacioğlu’nu Kaan Kural,  “Alfa ve Z jenerasyonunun dijital dünya ile bağlantısını değerlendirerek gerçeklik kavramını yitirmeden farklı bir iletişim kurmak gerekiyor” sözleriyle destekledi.

Bilinç Dışı, Deneyim ve Müşteri
Marketing Meetup bu yıl da sona yaklaşırken sahneyi, "Bilinç Dışı Deneyim ve Müşteri" başlığıyla, Userspots Kurucusu Mustafa Dalcı ve FutureBright  Kurucusu Akan Abdula kullanıcı deneyimini ve içgörü konusuna değinerek ele aldı.

İkili, Userspots ve FutureBright’ın birleşmesiyle ortaya çıkan Bright Spots’un oluşumunu konuklara aktardı. Araştırma ve strateji aşamasını ürün ve servis geliştirme noktasına gelişine değinilen oturumda, Userspots Kurucusu Mustafa Dalcı deneyim tasarımını; kişiselleştirme, diyalog tasarımı ve içerik tasarımı başlıklarında inceledi ve tasarım süreçlerinin müşteri deneyimine nasıl dönüştüğünden söz etti.

Akan Abdula ise temelde söz konusu sektörü var eden ve sektörün geleceğine yön verebilecek ihtiyaç ve motivasyonları keşfe çıkarak motivasyon segmentasyonu "MoJo"ya değindi. Bilinçdışı motivasyonları Marketing Meetup sahnesinde keşfe çıkan Abdula, "imgeler"in duygusal bellekte yarattığı bilinç dışı eylemleri müşteri deneyimi açısından değerlendirdi. 

MetaKampüste Bir Gün

Çalışan deneyimi üzerindeki X.0’dan söz eden SabancıDx Satış ve Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı Özlem Kalkan, SabancıDx’in MetaKampüsü’nde konukları yolculuğa çıkardı. Metaverse’ün çalışan deneyimi açısından önemini vurgulayan Kalkan MetaKampüs’ün avantajlarını ise şöyle sıraladı:

  • Kurumsal aidiyet,
  • Karbon ayak izinin düzenli ölçülebilirliği, 
  • Metavers’te daha hızlı vakit geçirebilmek, 
  • Engel, sınır ve kalıp olmaması, 
  • Bilinçaltı pazarlama avantajı, 
  • Eğlenerek çalışma, 
  • Değerlendirmeye açık data havuzu, 
  • Yeni bir ekonomik düzen

"Değerimizi artırmak istiyorsak metaverse’ün bunun için büyük bir avantaj olduğunu belirtmek isterim"

Hücrelere İşleyen Sanat
İlham veren konuşmacılarıyla bu yıl da konuklarını ağırlayan Marketing Meetup sahnesi son olarak “Hücrelere İşleyen Sanat” oturumuyla Cleopatra Ink Dijital Pazarlama Direktörü Cenk Kanıkman’ı ağırladı. Konuklarla interaktif bir etkileşim yakalayan Kanıkman keyifli sorularıyla da dinleyicilerini şaşırttı. Konukları, dövme sanatının geçmişten günümüze olan yolculuğuna çıkaran Kanıkman, farklı kültürlerin dövmeye bakış açısını ve dövme yaptırma amaçlarının ayrıştığı noktaları ele aldı.

Sanatın teknolojiyle nasıl evrimleştiğini ve dövme sanatına yansıyan izlerine değinen Cenk Kanıkman, pazarlama alanında verdiği bilgilerle dövme sektöründe global strateji oluşturmanın önemli noktalarını vurguladı.

Cleopatra Ink’in dövme endüstrisindeki yeri ve pazarın potansiyelinin de değerlendirildiği panelde, dövme algısının uğradığı dönüşüm, sanat pazarlaması kapsamında tüm çerçeveleriyle ele alındı. Kanıkman Cleopatra Ink markasının dijitalleşen yaşama kayıtsız kalmayarak 100. stüdyolarını metaverse evreninde oluşturarak NFT’lerle desteklemeyi planladıklarını da açıkladı.

Marketing Meetup'ın ardından Pazarlamasyon Kurucu ve CEO'su Necip Murat'ın sunumuyla The Hammers Awards kazananları; The Hammers Awards kategori jüri başkanları; Akbank Marka ve İletişim Başkanı Beril Alakoç ve Ülker CMO’su Mustafa Kabakçı eşliğinde; Sector Hammers, Channel Hammers ve Special Hammers olmak üzere 3 ana kategori ve 45 alt kategoride ödüllerine sahip oldu.

Kariyer
Sosyal Medyayı Kadınlar mı, Erkekler mi Daha Etkin Kullanıyor?

Geçtiğimiz günlerde onuncu yılını tamamlayan Facebook’un  bugün 1,23 milyar aylık aktif kullanıcısı mevcut. Dünya çapında 37 ofis ve 6 binden fazla da [...]

Bunlar İlginizi Çekebilir