Malumunuz Onur Ayı'ndaydık. Pek çok marka sosyal medyada Pride'a desteklerini sundu, yaratıcı çalışmalarını her sene olduğu gibi paylaştı. Biz de geçtiğimiz hafta sizlerle Durex'in ve Burger King'in yaratıcı Pride kampanyalarını paylaşmıştık.
https://pazarlamasyon.com/durexten-onur-haftasina-ozel-yaratici-tweet/
Pazarlamasyon olarak duruşumuz sosyal medyadaki renkli logolarımızdan bellidir diye düşünüyorum ancak bu yazıyı özellikle dün İstanbul'da yaşanan olayların ve bazı belediyelerin Pride'ı kutlamalarına gelen tepkiler nedeniyle bireysel olarak yazdığımı belirtmek isterim.
Global markaların politik veya sosyal duruşlarını fazla abartmadan, saygısızlığa kaçmadan göstermesini severim zira yapılan anketlere göre (Nerede okuduğumu hatırlamıyorum, kaynak veremeyeceğim) müşterilerin de çoğunluğu alışveriş yaptıkları markaların politik ve dik bir duruşlarının olmasını istiyor. Bunun yanında bu yıl markaların dışında bazı ilçe ve hatta Büyükşehir Belediyeleri de sosyal medya hesapları üzerinden Pride'ı kutladılar ve insanları sevgiye, sevmeye, nefretten uzaklaşmaya davet ettiler.
Tüm bu paylaşımlara yapılan yorumlar ise ne yazık ki kan donduracak kadar kötü nefret söylemleri içeriyor... Bu paylaşımlar nedense insanları her gün şahit oldukları kadın cinayetlerinden, çocuk istismarından veya hayvan şiddetinden daha çok rahatsız etmiş. Kendi rızası dışında henüz reşit olmadan evlendirilen çocuk gelinlere gösterilmeyen tepki hür iradeleriyle birbirlerini seçen ve seven insanlara gösteriliyor. Kim bilir kaç kez bizzat şahit oldukları şiddete sessiz kalan ve "Bizim karışmamız doğru olmaz, bizi ilgilendirmez" diyen insanlar nedense cinsel yönelimlerinin farklı olduğunu cesurca söyleyebilen ve gösterebilen insanlara diledikleri gibi karışabiliyorlar, onları ahlaksızlık ile suçlayabiliyorlar.
Kutlamaları yapan belediyelerin CHP belediyesi olmaları ve son İstanbul seçimi nedeniyle iyice gerilen havayı, bu güzel ve birleştirici söylemler bile dağıtamamış. Aksine insanlar daha da kutuplaşarak olayı çok farklı yorumlamış ve hakaretlerini esirgemeyerek adeta nefretlerini kusmuşlar. Oysa hiçbir LGBTİ+ birey heteroseksüelliğe karşı nefret barındırmıyor, kimsenin cinsel yönelimini değiştirmeye çalışmıyor...
Diyeceğim o ki belediyeleri de birer marka kabul edersek markaların bu söylemlerini doğru ve yerinde buluyorum. LGBTİ+ topluluğu yazımız gereği başta olmak üzere tüm insanlar kendileri gibi düşünmeyen veya yaşamayan insanlara saygı duymak zorunda. Bu saygı da lütfeder gibi değil zaten öyle olması gerektiği için duyulmalı. Umarım en kısa zamanda bu ilkel konuları tartışmayı bırakırız ve hangi gezegene uzay üssü kurmak doğru olurdu gibi tartışmaların içerisinde buluruz kendimizi...
Görüşlerinizi belirtmeyi lütfen unutmayın. Sevgiyle kalın...