F5 İletişim Yönetimi yeni dönemde de ana odağı olan PR, Marka Konumlandırma, Marketing PR, Influencer Marketing, Sosyal Medya İçerik Yönetimi ve Dijital Pazarlama alanlarında değer üretmeye devam etmeyi hedefliyor. F5 İletişim Yönetimi LEWIS+ Partner Ajans Başkanı Murat Demirok ile 2022 değerlendirmelerini, yeni trendleri ve F5 İletişim’in 2023’e ilişkin hedeflerini konuştuk.
"Gerçek iletişim ruhunu" kaybetmemeliyiz!
F5 İletişim Yönetimi’nde 2022 yılı, aynen tüm dünyada olduğu gibi 2021’den hallice geçti. İş süreçleri anlamında çoğunlukla motivasyonumuz yüksekti ve proaktif yaklaşımımızı başarı odağında koruduk ve çok sayıda güzel işe imza attık. Öte yandan, birçok unsurun başarıyı etkilediği bir alanda çalıştığımızı da unutmamak gerekiyor. Samimiyetle ifade etmek isterim ki anlık performans düşüşleri veya az sayıda olsa da lokal başarısızlıklar da hayatımızda oldu. Ama bu noktada en iyi yaptığımız şey olan ders çıkarmayı/öğrenmeyi de sürdürdük. Mükemmele ulaşma duygumuz, işimize olan agresif tutumumuz ruhumuzu geçmiş yıllarda olduğu gibi 2022’de de zorlasa da pandemi sonrası çoğu ruhta yaşanan “kırılım”, bizi de biraz daha ruhumuzu sakinleştirme eğilimine, az daha normal olmaya itti. İyi de oldu…
Burada ince bir sınır var elbette, ruhunu sakinleştiremeyenler bu sınırı ister istemez aşarak “sessiz istifa” olarak tanımlanan aşamaya geçtiler, tüm dünyada yetenek yönetimi alanında çok konuşulan bir konu da bu oldu. Bu noktada bakış açımı da şöyle toparlamak isterim:
Evet, hayat kısa farkında olalım, ama hayatın gerçeklerinden de kopmayalım ve kendimize her daim değer verelim. Öğrenmeye, üretmeye ve kazanmaya devam edelim, başarıyla iç içe olalım… Günlük yaşantımızda, işte kısacası tüm alanlarda geleceğe dair heyecanımızı, sevgimizi koruyalım ve çoğaltalım. Zira, kendine değer veren, hayattan heyecan duyan, sevgiyi paylaşan, üreten-başaran insanların mutluluk pastasından daha fazla pay koparacağını düşünenlerdenim!
Tek proaktif olmadığımız alan iş geliştirme
Geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi “Mutlu Karlılık” mottomuzu yine başımızın tepesinde taşıdık. Tek proaktif olmadığımız alan iş geliştirme tarafımız. Bu çelişki gibi gözükse de biz bundan mutluyuz. Zira, bir kalite eşiğimiz var ve insan kaynağı ve danışmanlık stratejimiz açısından bu biçimde gerekli dengeyi kurabiliyoruz. Sektörün dinamiklerine hakim ve neyi hedeflediğini bilen markalarımızla uzun süreli çalışma skorlarına ulaşan süreçleri de bu sayede yaşıyoruz. Bu sene markalarımız arasına Türk Hava Yolları’nın iştiraki olan Turkish Technology, ATP ve Power House da katıldı. Öte yandan, 2023 yeni yılla birlikte daha önce davet edilerek heyecanla katıldığımız birkaç konkurun sonucunu da göreceğiz. Kutumuzda büyük hissediyoruz.
Uzun vadeli gelecek hedefimiz; şirketimizin sürdürülebilirliğini sağlamak!
Marka ve ajans ilişkilerine ilişkin, dönem dönem ifade ettiğim bir görüş var, onu da paylaşmak isterim. Evet ajanslar olarak doğaldır ki ticari bir iş yapıyoruz. Ama günümüzde bu çok kolay olmasa da “gerçek iletişim ruhunu” kaybetmemeliyiz… Amaç; kalitenizi yansıtacağınız kadar markayla ilerlemek, değer üretmek, iş ortaklığı vizyonunu benimsemek, sevgi ve saygı paydasında uzun vadeli dostluk ilişkileri kurabilmek olmalı, en azından F5’te bu öyle…
2023 hedeflerimiz de çok net… Ekip olarak öğrenmeyi de sürdürerek mutlu biçimde mesleğimizi yapmak, bunun yanında şirketimizin pozisyonunu korurken karlılığını da devam ettirmek. Ana odağımız olan PR, Marka Konumlandırma, Marketing PR, Influencer Marketing, Sosyal Medya İçerik Yönetimi ve Dijital Pazarlama alanlarında değer üretmeye devam edeceğiz. Uzun vadeli gelecek hedefimiz; şirketimizin sürdürülebilirliğini sağlamak! Kısa ve orta vadede ise iş ortaklarımızla başarılı işler yaparken bundan keyif almak, her zaman olduğu gibi önceliğimizi oluşturacak.
Dijitalleşme trendlerin anasıdır
Aslında “iletişim”i kavramsal olarak çok değişen bir olgu olarak ele almamak lazım. Kendi içinde yüz yıllardır hedefi ve işlevi belli olan bir süreçten bahsediyoruz. Zaman geçtikçe iletişim yöntemleri ve platformlarında önemli değişimler yaşanıyor. Elbette bu da marka ve meslek temsilcileri olarak bizleri yakından ilgilendiriyor. Tabii ki burada alt kavramsal ve süreçsel kırılımlar da mevcut. Araştırma, analiz, yaratıcı bakış açısı, planlama gibi. Bu boyutta ise yaratıcı bakış açısı asıl farkı yaratan nokta oluyor.
Kavramsal kargaşadan uzaklaşmadan gelecek trendlerini yorumlamak odağında sizi biraz daha bu kargaşanın içinde tutmak isterim. Blockchain’in altyapılara dahil olduğu, Metaverse’ün bizi yeni yolculuklara hazırladığı, yapay zekâ ile ağzı açık bırakan işlere imza atıldığı ve robotların “insanlığın fişini çekip çekemeyeceği” gibi tartışmaların yaşandığı bir teknoloji fırtınasının eşlik ettiği yüksek doz dijitalleşme sürecini yaşamaya devam ediyoruz. İletişim sektörü de doğaldır ki bu yüksek dozdan etkilenerek değişmeye devam edecek. İçerik tek başına tartışmasız kraldı ama ona çoktan bir kardeş geldi o da “veri”… Artık, markalar mesajlarını oluştururken anlık ve dönemsel veriden daha fazla faydalanmak zorunda olduklarını hissedecekler. Gerçek zamanlı iletişim “hiper gerçek zamanlı iletişim”e dönüşüyor. Bunu pazarlama disiplini daha yoğun kullanacak olsa da iletişimin tüm alanlarında net fayda sunacağı da aşikar. Tüm bu yorumları damıtırsak, dijitalleşmenin şirketler için olmazsa olmaz olduğu ve pazarlama iletişimi cephesinde ise bir eksen kayması yarattığını söylemek isterim. Dijitalleşmeyi kavrayıp, takip edip; taktikte kalmayıp stratejik yaklaşanlar hep kazananlar ve başaranlar olacaktır!