En organik ve en doğal ürünler Clooe'de hayat buldu

Clooe Organik Kozmetik Kurucu Ortakları Binnur Songür Eken ve Beyza Tunca ile Türkiye'deki organik ürün pazarından Clooe’nin ürünlerine ve global hedeflerine kadar birçok konuda konuştuk.

25 yıllık tecrübesiyle, tamamen organik ve doğal tarim yöntemleriyle yetiştirilmiş ürünlerini sürdürülebilirlik ilkeleriyle sunmayı hedefleyen Clooe Organik Kozmetik’in Kurucu Ortakları Beyza Tunca ve Binnur Songür Eken ile Türkiye'deki organik ürün pazarından Clooe’nin ürünlerine ve global hedeflerine kadar birçok konuda konuştuk. 

En organik ve en doğal ürünler Clooe'de hayat buldu

Yıllarca ulusal ve uluslararası pazarlarda, birçok farklı sektörde edindiğimiz deneyimleri ve birikimleri annelik içgüdümüz ile de birleştirdik. Kendi çocuklarımıza duyduğumuz yoğun hassasiyeti, içimizdeki bitmek bilmeyen enerji ve tutku ile tüm çocuklar için deneyimsel, sağlıklı ve tüm anneler için ise güvenle kullanabilecekleri temelinde sevgi olan bir marka yaratmak amacıyla voltranı oluşturan mühendis, profesyonel, duygusal ve güçlü kadınlarız. Bunu bir Voltran olarak tanımlıyoruz çünkü, birimiz (Binnur Songur Eken) aldığı kimya bilimi eğitimi sonrasında dünyada birçok perakende şirketinde kozmetik alanında formüllerin hazırlanmasından, marka yaratımına binlerce ürün üretmiş bir profesyonelken, diğerimiz yıllarca strateji geliştirme ve dünya çapında dev operasyonları birçok coğrafya için mühendislik bilimi dinamikleriyle yönetmiş bir lider.

Etkili ve sürdürülebilir iş modelleri hemen her zaman kullanıcıların ihtiyaçlarından doğuyor. Clooe de tam olarak çocuklarımız ve çocuklarımızın arkadaşlarının karşılanamayan ihtiyaçlarını görerek  hayat buldu. Ergenlik dönemi ile birlikte başlayan terleme problemlerinin yanında, yüzlerini yıkayabilecekleri doğal ve organik ürünleri bulmanın zorlukları, bebek ve çocuklar için bu alanda ürün portföyünün çok dar olması, hamileliğin artık daha ilerleyen yaşlara kayması ile birlikte kullanılmak zorunda olunan güzellik ürünlerinin doğal olmaması gibi nedenlerle bebek, çocuk ve annelere hitap eden bir ürün ailesi yaratmaya karar verdik. 

Yazın sokakta yüzü toz kir içinde gelen çocuklarımız için sağlıkla yüzlerini yıkayabilecekleri bir yüz yıkama köpüğü, terlemeye karşı güvenle kullanılabilecek teknik olacak ama alüminyum, triklosan, paraben, gluten gibi hiçbir zararlı kimyasalı içermeyen  roll on, cildi hassas anneler için yüz serumları gibi 11 SKU’luk bir ürün ailesi yarattık. Ürünlerimizin tamamı, doğada bulunan mucizevi bitkilerin şifalarından ilham alınarak, kullanmak istemediğimiz her bir kimyasal ürünün görevini, gerçekleştirecek tamamen organik ve doğal tarım yöntemleriyle  yetiştirilmiş ürünlerden oluşturulmuştur. Lipozom teknolojisi ile titizlikle formüle edildi. Ürünlerimizin içeriği ve organik standartları ise uluslararası geçerliliği olan ve tüm dünyaca tanınmış, Etko/Cosmos sertifikası alınarak,  dünya standartlarında bir portföye dönüştürüldü. Tüm bu çalışmalarımızı sürdürürken, insan odaklı yaklaşımımız ve sürdürülebilirlik prensiplerine olan inancımızı her zaman ön planda tutuyoruz. Bu yolculukta, değer yaratan işler yapmak ve insanların hayatlarına dokunmak bizim için en büyük mutluluk ve gurur kaynağı. 

Organik tarım ve organik ürünlerin pazar payı her geçen gün artıyor
Organik ürünler doğanın varoluşundan itibaren hayatımızda olan ve atalarımızın tarımı, doğaya son derece saygılı şekilde üretmesiyle  her zaman hayatımızda vardı. Bir anda yaşanan hızlı nüfus artışı ve artan gıda gereksinimi ile birlikte yaygınlaşan kimyasal girdi kullanımı sonucu ortaya çıkan ekolojik tahribatların, genetiği değiştirilmiş organizmaları (GDO) bulunduran tohumların kullanılması ve bircok kötü hastalıklara zemin hazırladığının hissedilmeye başlanması, organik ürün talebine yönelimin oluşmasına ve zamanla artmasına neden oluyor. Bunun temel sebebi, organik üretimin geleneksel tarımda olduğu gibi sadece miktar artışını değil, aynı zamanda kaliteli ve sağlıklı ürün üretimini hedefleyen alternatif bir üretim şekli olması. 

Dünya genelinde organik tarım ve organik ürünlerin pazar payı her geçen gün artıyor. Birçok ülke, organik tarımı teşvik eden politikalar ve düzenlemeler geliştirmekte, organik üretimi teşvik ediyor. Organik ürünlerin her alanda perakende satışları ve çeşitliliği giderek artıyor. Ayrıca, büyük perakende zincirleri ve süpermarketler organik ürünleri raflarında daha fazla yer vermekte ve tüketici taleplerini karşılamaya çalışıyor. Ülkemize gelecek olursak, gelişmekte olan ülkeler grubunda yer alan ülkemiz organik üretim konusunda, temelde yurtdışı ihracat hacmini artırmak amacıyla yola çıkmış olsa da, günümüzde artan sağlıklı yaşam trendi ve sağlıklı ürünlerin tüketiminin önem kazanmasıyla, artık organik ürün gruplarının pazar payı, diğer ürünlere göre ciddi gelişmeler gösteriyor. Birçok alanda olduğu gibi özüne dönüş bu alanda da gerçekleşiyor. 

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın verilerine gore 2002 yılında Türkiye’de 57 bin 365 ha (hektar) alanda organik tarım yapılırken 2016 yılında 523 bin 778 ha, 2020 yılında ise 382 bin 640 ha alanda organik tarım faaliyeti yapılıyor. Bu rakam Türkiye’deki tarım arazilerinin 2000 yılında yüzde 0,1’ine, 2016 yılında yüzde 1,4’üne ve 2020 yılında ise yüzde 1’ine denk gelmektedir. 2016 yılında AB’nin en büyük 9. organik tarım arazisine sahip ülkesi iken 2020 yılında 22. sıraya gerilemiş olduğu görülüyor.  (Tarım ve Orman Bakanlığı, 2022, FİBL, 2022) Türkiye, AB ülkeleri arasında 2006 yılında 2 milyon pazar hacmine sahipken bu rakam 2020 yılı itibarıyla 46 milyon Euro’ya ulaştı. 2020 yılı verilerine göre Türkiye, organik ürünlerde AB’ye en çok ihracat yapan 7. ülke konumunda.

Türkiye'deki organik ürün pazarının büyümesi olumlu bir gelişme olarak değerlendirilebilir. Ancak, halen organik tarımın genel tarım alanı içindeki payı düşük ve organik ürünlerin fiyatları diğer ürünlere göre daha yüksek olabiliyor. Bu nedenle, organik ürünlere erişimi kolaylaştırmak ve daha fazla tüketiciyi bilinçlendirmek için çabaların sürdürülmesi önemli. Organik tarımın teşvik edilmesi ve organik ürünlerin pazarlanması için daha fazla destek sağlanması gerekiyor. 

Dünya çapındaki Etko/Cosmos sertifikasyonu sahibiyiz
Organik ürünler konusunda toplumun bilinçlenmesi ve bizim gibi bu konuda uzmanlaşmış markaların kullanıcıları eğitmesi en önemli konulardan birisi diye düşünüyoruz. Çünkü; günümüzde maalesef organik kelimesi çoğu zaman gerçeği yansıtmıyor ve  bir pazarlama aracı olarak kullanılıyor. Piyasada gerekli koşullarda üretilmemiş, organik sertifikasına sahip olmayan ürünler karşımıza çıkabiliyor ve tüketici farkında olmadan bu ürünlere itibar edebiliyor. 

Öncelikli olarak tüketicilerin aldıkları ürünün organik olup olmadığını anlamaları için, gerekli organik yada doğal ürün sertifikasına sahip olup olmadığına bakmaları gerekiyor. Organik ürün sertifikasının ne demek olduğunu da açmak gerekirse;  üretimi esnasında hiçbir zararlı kimyasal bulunmayan ve tüm üretim süreci boyunca kontrole açık olan ürünler için verilen bir belge türü. Organik sertifikası verilebilmesi için uygulanan kontrol ve sertifikasyon süreçleri son derece kapsamlı ve denetime tabidir. Clooe organic ailesi tüm bu zorlu süreçleri aşarak dünya çapındaki en önemli sertifikasyon olan Etko/Cosmos sertifikasyonu sahibi. Hatta belirtmeden geçemeyeceğiz. Tabii ki kesinlikle önermiyoruz ama bebek yağımız yenilebilir gıda statüsündedir. Özetleyecek olursak; alacağımız ürün hangi organik sertifikalara sahip, hangi yöntemlerle üretiliyor veya işleniyor, hangi bileşenler kullanılıyor ve bu bileşenler organik mi sorularına yanıt bulunmalıdır.

Clooe Organik Kozmetik olarak, müşterilerimize yüksek kalitede organik ve doğal kozmetik ürünleri çevreye ve insan sağlığına saygı duyarak ve ürünlerimizi sürdürülebilirlik ilkeleriyle uyumlu bir şekilde formüle ederek sunmayı taahhüt ediyoruz. Tüm ürünlerimiz, bağımsız organik sertifikalara sahip ve bu sertifikaların standartlarına tam olarak uygunluk gösterir. Aynı zamanda, hayvan dostu bir marka olarak canlılar üzerinde test yapmıyoruz ve vegan ürünler sunmaktan gurur duyuyoruz. 

Tüketicilerimize güven veriyor ve onların ihtiyaçlarına odaklanıyoruz
Bizim gibi kurumlar için en kritik konu bu güveni inşa etmek. Çünkü organik ürün kullanıcıları, normal tüketicilere göre çok daha fazla bilinçli ve her detayı anlamak isteyen kullanıcılar.Ürünlerimize o kadar güveniyoruz ki öncelikli olarak dünya çapında geçerliliği olan tüm sertifikasyon kurumlarından gerekli sertifikaları almış durumdayız. Ürünlerimizi bağımsız laboratuvarlarda test ettiriyoruz ve kalite standartlarına uygun olduğunu doğruluyoruz.

İkinci olarak bir markanın içeriklerinin şeffaf olması çok önemli. Ürünlerimizin etiketlerinde, içeriklerin açık ve anlaşılır bir şekilde belirtilmesine özen gösteriyoruz. Böylece tüketiciler, ürünün içeriği hakkında doğru bilgilere sahip olabilirler. Aynı zamanda, kullanılan organik bileşenlerin ve sertifikaların belirtilmesiyle şeffaflık sağlamayı amaçlıyoruz. Kullandığınız içerikler organik olsa da nerede ve ne standartlarda üretildiği çok önemli. Ürünlerimizi en son teknoloji ile organik üretim tesislerinde üretiyoruz ve organik tarım yöntemlerine ve sürdürülebilirlik prensiplerine uygun olarak hareket ediyoruz. En baştada söz ettiğimiz gibi o kadar çok ürünlere dair soru alıyoruz ki; müşterilerimizle sürekli etkileşim halinde olmak her tür detayda sorularını yanıtlamak, geri bildirimleri dinlemek ve müşteri memnuniyetini sağlamak için büyük çaba harcıyoruz. Bu şekilde, tüketicilerimize güven veriyor ve onların ihtiyaçlarına odaklandığımızı gösteriyoruz.

Clooe ile Türkiye’yi uluslararası platformlarda temsil etmek ana amacımız
Kurulduğumuz günden beri hayalimiz, dünya çapında annelerin kendileri ve en değerli varlıkları için güvenerek ve severek kullandığı bir marka olmak. Tüketicilerimizden gelen yoğun talepler doğrultusunda çok yakında sizlerle güvenle kullanabileceğimiz yeni ürünlerimizi de tanıştırmayı hedefliyoruz. Büyük bir hayal ve tutku ile çok severek yarattığımız bir kadın girişimi olan Clooe markası ile Türkiye’yi uluslararası platformlarda temsil etmek ve cesareti olan herkese ilham vermek ana amacımız. Dubai merkezli ofisimizle MENA bölgesi ile birlikte Avrupa ve Amerika için de yeni pazar çalışmalarımız son hızla  devam ediyor.  

 

Kariyer
Sosyal Medyayı Kadınlar mı, Erkekler mi Daha Etkin Kullanıyor?

Geçtiğimiz günlerde onuncu yılını tamamlayan Facebook’un  bugün 1,23 milyar aylık aktif kullanıcısı mevcut. Dünya çapında 37 ofis ve 6 binden fazla da [...]

Bunlar İlginizi Çekebilir