Blockchain ekosisteminde kadın olmak

Teknoloji Yazarı ve ELYT.net Kurucu Ortağı Ahmet Usta: "Başlığı okuduğunuzda konuyu geleneksel bir “kadına övgü” gayreti gibi düşünebilirsiniz ama durum görünenden daha farklı."

İstanbul Teknik Üniversitesi’nden Uzay Mühendisi diploması almak üzere son senem devam ederken, beynimin formüller ve hesaplamalar arasında yanmak üzereydi. Toplamda dört kredilik sosyal bilim derslerini alma fikrine hiç sıcak bakmıyordum ama bu dört krediyi almak zorunluydu. Neyse ki bir düzine ders arasından seçme hakkımız vardı ve ben pek düşünmeden Osmanlı’da Gündelik Yaşam ile Cinsiyet Sosyolojisi başlıklı dersleri seçiverdim. Her iki ders, daha önce farkına varmadığım, yeni dünyaların kapılarını açtı.

Osmanlı’da Gündelik Yaşam bu yazının konusu değil. Diğer yandan Cinsiyet Sosyolojisi dersinde ele alınan; cinsiyet ayrımcılığı, bunun nasıl sistematik hale geldiği, konunun küresel ölçekte farklı kültürlerdeki yansımaları gibi başlıklar aradan 20 yıldan fazla zaman geçmesine rağmen tazeliğini koruyor. Bir erkek olarak gündelik yaşamda bizler pek fark etmesek de sürekli birlikte yaşadığımız karşı cinsiyeti taşıyan bireylerin, yani kadınların, maruz kaldığı ayrımcılık ve dışlanmışlık devam ediyor. Günümüz dünyasında kadınların sesini biraz daha fazla duyurma ve taleplerini dile getirme imkânı buldukları inkâr edilemez ancak arzu ettikleri eşitlikçi koşullara eriştiklerini söylemek pek mümkün değil. Üstelik bu konu seçme ve seçilme hakkından, çalışma hayatına katılmaktan çok daha fazlasını barındırıyor.

Tarihten gelen bir birikim veya kültürel faktörler ile coğrafyanın karışımının bir tezahürü… Kadın ve erkek arasındaki fiziksel farklılıkların bir istismarı… Altında yatan nedenler her ne olursa olsun 21. yüzyılın beşte biri geride kalmışken kadınlar hâlâ hak ettikleri saygı ve toplumdaki yeri edinemediklerini düşünüyorlar. Haksız bir düşünce değil zira bu ayrımcılığın izlerini benim yazmama gerek yok, her yerde ve her daim görmeniz mümkün.

Blockchain ekosistemindeki “kadın” yapılanmalarını ilk gördüğümde kendi kendime “ne gerek var ki?” diye sormuştum. Öyle ya kadına hak ettiği değeri vermek için teknolojik bir alandaki sivil örgütlenme gerekli değildi, hele de bu yeni ortaya çıkan bir başlık ise. Haklar kendilerine verilmeli, saygı gösterilmeli ve ekosistem birlikte büyütülmeliydi. Üstelik bu tarz yapılanmalar ister istemez kadınlar ve erkekler olarak iki gruplaşmayı beraberinde getirme potansiyeline sahipti.

Blockchain ekosistemi ve kadınlar

Blockchain odaklı bir sivil kadın örgütü olan CryptoFemale tarafından 21 Ocak Cumartesi günü Avrupa Birliği desteği ile düzenlenen “Blockchain Ekosisteminde Kadın Olmak” başlıklı etkinliğe katıldım. Sektörde aktif olarak çalışmalar yürüten 40 kadının yer aldığı farklı panellerde, toplumsal cinsiyet eşitliğine katkı sağlanması için, kadınların sektördeki durumları hakkında kişisel deneyimler paylaşıldı.

Genel olarak etkinlik süresi boyunca olumsuzluklardan çok fırsatlar, imkânlar ve kadınlar için avantajların konuşulduğunu gözlemledim. Farklı medya organlarını temsil eden konuşmacıları kadın istihdamının Türkiye’de iyi bir aşamada olduğunu belirttiler. Hukuki alanda kadınların aktif çalışmalarından bahsettiler. Blockchain projelerinde yer alan kadınların ekipler içinde oranlarının giderek arttığına dikkat çekildi. Aynı sektörde farklı alanlarda çalışan kadınların deneyimlerinin paylaşıldığı etkinlikte genç kadınların yoğun katılımıyla dayanışma, istihdam ve network başlıkları ön plana çıktı ve ilham veren konuşmaları ile geleceğin Web 3 projelerinde daha fazla kadının yer alması adına önemli farkındalık oluştu.

Istanbul Blockchain Woman Derneği Kurucu Ortağı ve Yönetim Kurulu Başkanı, aynı zamanda arkadaşım Ebru Güven’e bu konudaki düşüncelerini sorduğumda şöyle özetliyor, “Blokzincir teknolojisinin de aralarında bulunduğu ve gelecekte iş yapış modellerinden yeni gelir yaratma imkânlarına kadar birçok alan için teknolojik ve sosyo-ekonomik altyapı sunacak olan gelişmekte olan teknolojilerin inşa aşamasını yaşadığımız bu dönemler, geleceği şekillendirici mekaniklerin de temellerinin atılacağı zamanlar. Dolayısıyla belirli bir kitle, zümre, cinsiyet ve ırkın tekelinde kalacak bir geliştirme, beklenen dönüşümün kapsayıcılığı açısından kısıtlı kalacak. İşte tam da bu nokta da toplumun her kesiminin bu inşa aşamasında bizzat aktif rol alması önemli. Bizler de Istanbul Blockchain Women olarak bu dönüşüm sürecine kadınların mümkün mertebe daha fazla katkı vermesi ve yer alması için farkındalık yaratmaya yönelik aksiyon almak için pozisyonlandık. Blokzincir’in multi-disipliner yapısı, toplumu dönüştürücü etkisi ve merkeziyetsizlik üzerine kurulu felsefesi aynı zamanda ekonomik ve refah anlamında katma değer yaratacak bir olgu. Kadınlar bu olgu ile şimdiden alternatif gelir imkânı yaratabiliyorlar. Cinsiyetten bağımsız, özgür ve demokratik olarak katılım sağlayan kadınlar finansal açıdan avantaj yaratabiliyorlar. Teknolojiyi geliştirmekle birlikte uygulama alanlarında da tasarım, modelleme, finans, hukuk, etik ve hatta psikolojik anlamda kadınların yer alması sadece çeşitliliği değil, sürdürülebilirliği de mümkün kılacak.”

Yukarıdaki paragraflardan ne anlamak gerekiyor? Kadınların başarılarına bir övgü olarak okuyabilirsiniz. Blockchain ekosistemindeki cinsiyet eşitliğine verilen önem gibi de ele alabilirsiniz. Ancak her ikisi de doğru mesajı içermeyen çıkarımlar olacaktır.

Kadınlar, cinsiyet ayrımcılığının ortadan kalktığı bir dünya arayışındalar. Konu Blockchain ile alakalı değil. Konu Blockchain ekosisteminin bu arayış için bir kapı açması ve mesajı taşımak için bir fırsat yaratması. “Biz başarabiliriz, başarıyoruz ve başaracağız” mesajını ulaştırmaya vesile olması. İşte bu sebeple kadınların herhangi bir ekosistem içindeki yapılanmasını “ne gereği var, kadının hakları bunun çok ötesinde” şeklinde değerlendirmek, maalesef zaman zaman içine düşebildiğimiz hatalı bir bakış açısı. Tüm bunlar, bir üst perdeden baktığınızda, aslında çok daha fazlası için harcanan çabaların küçük temel taşlarından bir tanesi ve bu yolda çok daha fazlası için kadınlar tüm gayretleri için takdiri hak ediyor. Bir erkek olarak kendimize sormamız gereken ise, biz bu çabanın içinde nasıl bir görev üstlenmeliyiz? Peki, ya siz sizce?

Kariyer
Sosyal Medyayı Kadınlar mı, Erkekler mi Daha Etkin Kullanıyor?

Geçtiğimiz günlerde onuncu yılını tamamlayan Facebook’un  bugün 1,23 milyar aylık aktif kullanıcısı mevcut. Dünya çapında 37 ofis ve 6 binden fazla da [...]