Besler, 57 marka ve 1500’ü aşkın ürünle yer aldığı gıda sektöründe, 8. Sürdürülebilirlik Raporu’nu kamuoyuyla paylaştı. Bu yıl ayrıca Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (TSRS) uyumlu ilk rapor da yayımlandı. Raporda iklim riskleri, bu risklerin finansal etkileri ve alınan önlemler çerçevesinde hedefler ve performans göstergelerine yer verildi.
Şirket, 2024 yılında gerçekleştirdiği “çifte önemlilik analizi” ile çevresel, sosyal ve finansal etkileri dikkate alarak öncelikli konularını belirledi. Bu analiz sonucunda sürdürülebilirlik ve iklim odaklı riskler ile fırsatlar değerlendirildi ve değer zinciri boyunca dayanıklılığı artırmaya yönelik stratejik hedefler oluşturuldu.
Besler, gıdanın sürdürülebilir geleceği için gıda kaybı ve israfı, kaynak verimliliği, gıda güvenliği ve sürdürülebilir ham madde tedariği gibi alanlarda çalışmalarını sürdürdü. SuperFresh’in “Topraktan Tabağa Sıfır Gıda Kaybı” projesi kapsamında çiftçilere düzenli eğitimler verildi, sözleşmeli tarım desteğiyle yerli üretim desteklendi. Tatlı mısır ekiminde damla sulama yönteminin yaygınlaştırılmasıyla 31 milyon TL’ye yakın verim artışı sağlandı; yaklaşık 4,1 milyon ton su ve 2 milyon kWh enerji tasarrufu gerçekleştirildi.
SuperFresh’in “Tarımın Kadın Yıldızları” projesiyle kadın çiftçilerle çalışma oranı yüzde 30’a ulaştı. Kadın üreticilere finansal ve ekolojik okuryazarlık, girişimcilik ve yapay zekâ gibi konularda eğitimler verildi.
Besler, iklim değişikliği ile mücadele kapsamında 2024’te 9 milyon TL’nin üzerinde yatırım yaptı ve yıl içinde 14 enerji verimliliği projesini hayata geçirdi.
Teknoloji odaklı projeler arasında yer alan SAFER (Smart Agriculture Fields in the Europe Region) ile patates üretim süreçlerinde verimlilik artırıldı. Yapay zekâ ve nesnelerin interneti destekli erken uyarı sistemiyle tarlalarda su ve besin ihtiyacı tespit edilerek ürün kalitesinde yüzde 25, verimlilikte yüzde 17 artış sağlandı. Kaynak kullanımında ise yüzde 40 oranında azalma kaydedildi.
Besler CEO’su Mert Altınkılınç, şirketin yaklaşımını şu sözlerle değerlendirdi: “Tarladan sofraya değer zincirimizin her aşamasında gıda sistemlerinin dayanıklılığını artırmak için tüm paydaşlarımızla birlikte çalışıyoruz. Besler olarak çevresel sürdürülebilirliği ve doğal kaynakların korunmasını yalnızca bir öncelik olarak görmüyor, stratejimizin merkezinde konumlandırıyoruz. Bu anlayışla, enerji verimliliği, ambalaj optimizasyonu ve atık yönetimi gibi alanlarda çevreye olan negatif etkimizi her yıl sistematik olarak azaltırken çeşitlilik ve kapsayıcılığı kalıcı bir şirket kültürüne dönüştürerek toplumsal etkimizi güçlendiriyoruz. Gıda gibi hayati bir sektörde faaliyet göstermenin sorumluluğuyla, sürdürülebilirliği bütüncül bir yaklaşımla ele alıyor; hiçbir paydaşımızı geride bırakmadan birlikte dönüşmeyi hedefliyoruz.”