Reklamlar da
cinsiyetçi söylemler son yıllarda büyük bir yükseliş gösteriyor. Giderek
ataerkilleşmeye başlayan
Türkiye toplumunda günlük hayatı yansıtıyoruz bahanesiyle birçok marka bu duruma tabiri caizse çanak tutuyor. Üzerine hiç düşünmeden hazırlanan iletişim çalışmalarının toplumun
bilinçaltına işlediğini unutan sözüm ona iletişimciler(?) toplumda nasıl bir yara açtıklarının acaba farkındalar mı?
Artemis Halı'nın çektiği bu reklam filmi yukarıdaki cümlelerimizi tam olarak destekler nitelikte. Filmde bir evin içinde toplu olarak dans eden kadınları görüyoruz. Kadınlar dans ederken içerisinde kocacım bana halı alki, dırdır etmeyeyim gibi cümleler kuruyor. Filmi izleyen kişilerin zihninde oluşan algıyı hiç mi düşünmüyoruz arkadaşlar. Kadın dırdır yapan, erkeğe muhtaç, erkeğin ona bir şeyler almasına ihtiyacı olan varlıklar mıdır?
Toplumun genelinde kadına baskı her geçen gün artarken, kadına şiddet zirvelere tırmanmış, kadınlar sokakta yürüyemez hale gelmişken bu tarz reklamlar, filmler kadının güçsüz olduğu fikrini perçinleyici olmaktadır.
Sevgili meslektaşlarım ve sevgili markalar lütfen toplumumuzun, kadınlarımızın geleceği ve hayatı ile bu derece alay etmeyin.
https://www.youtube.com/watch?v=7Fm6KA50he8