Oglivy Public Relations Genel Müdür’ü Gül Altan Yeltik, "2024’ü yaptıklarımızı daha da iyi yaparak devam ettirme yılı olarak görüyorum. Dünya ve ülke olarak daha olumlu bir döneme girmemizi diliyorum ve öncelikle ‘iyilik olsun’ istiyoruz ki biz de bu iyiliğin bir parçası olalım." diyor. Yeltik ile 2023 yılını, 2024 yılına dair öngörülerini ve gelecek planlarını konuştuk.
Ogilvy olarak her zaman büyük bir amacımız var. O da markaların ve insanların dünyayı etkilemeleri için ilham kaynağı olmak. Köklü bir ajans olmamızın getirdiği ve sahip olduğumuz değerli miras, en kritik dönemlerde bile yönümüzü belirlemede bizim için önemli bir rehber. Örneğin son yıllarda Ogilvy’nin 75 yıllık geçmişinin her anında varlığını sürdüren ‘değerli kılma’ misyonunun daha da ön plana çıktığını gördük. Bizim DNA’mızda yer alan bu pozitif tutum, sadece 2023’te değil, tüm dünyaca çeşitli trajediler ve dönüşümler yaşadığımız son 3 yıl boyunca bizi ayakta, güçlü ve olumlu tutan bir etken oldu. ’Değer’in ve dolayısıyla ‘değenin’ ne anlama geldiği çok konuşuldu. Biz de sadece beraber çalıştığımız markalar için değil, ajans olarak hem kendi varlığımız hem de içinde bulunduğumuz ekosistemin her parçası için bu konuyu sorguladık.
Çözüm sunan bir platform olmayı önceliklendirerek her anlamda bir çözüm ortağı olmayı seçtik. Sadece bir iletişim aracı olmakla kalmayıp, aynı zamanda iletişime taşınacak doğru hikayeleri yaratmada da destek olmayı hedefledik. Bu süreçte stratejilerimizi yenilikçi ve sürdürülebilir bir bakış açısıyla güncelledik. Bünyemizde bulunan güçlü sosyal medya ve reklam kaslarımız sayesinde her zaman var olan 360 derece bakış açımızı tüm projelerimize, disiplinler ötesi bir yaklaşımla entegre ettik. Var olan iletişim kanallarımızı korumayı ve teknolojiden beslendiğimiz yeni mecralar yaratmayı önceliklendirerek adeta bir ar-ge yapısı sahiplendik. STK’lar ile markalar arasında köprü olduk; odak noktamızı değer, fayda yaratacak projelere çevirdik. Markalarımızın ihtiyaçlarının farkına vardık, ülkemizden çıkan projeleri daha iyi tanıtabilmek adına sadece Türkiye sınırları içinde değil, yurtdışına ulaşan destekler vermeye başladık. Türkiye’den yurtdışına tanıtım yapan firmalara yönelik destek sağladık, lokal ekiplerimizle birlikte 30 farklı pazarda iletişim çalışmalarına imza attık.
Pandemi süreciyle birlikte başlayan zaman kontrolünün çalışanların inisiyatifine geçmesi de özgüveni, sorumluluk bilincini, inisiyatif alma konusunda istekliliği artıran bir gelişme oldu. Bizi daha da verimli ve esnek bir yapıya dönüştürdü. Bu şekilde çevik ve esnek yapımız kolay dönüşmemize ve kendimize yeni dallar yaratmamıza olanak sağladı.
2024’te stratejik PR daha da önemli olacak
2024’ün ilk altı ayında yine siyasi gündemin yoğun olacağı bir dönemle karşı karşıyayız. Bu dönemde tüketicinin nabzını iyi tutarak, stratejik ve güven inşa eden stratejik iletişim çalışmalarına odaklanmak, içerik ve “context” yani bağlamla beslenen işleri hayata geçirmek kritik bir rol oynayacak. Kalkınma, ekonomik canlanma ve yeni yatırım açıklamalarının ön planda tutulmasının gündemde ve dolayısıyla iletişim araçlarında yer bulacağına inanıyoruz. Bu olumlu gelişmeleri hepimiz umutla bekliyoruz.
İş yapış şekillerindeki büyük değişimle birlikte çok farklılaşan yeni bir döneme daha giriyoruz. Sürdürülebilir inovasyonları sahiplenmek ve doğru anlamda kullanmak hayati öneme sahip. Virtual influencerlar’dan yapay zeka ürünü CEO’lara bizi derinlemesine düşündürecek kapsamlı hikayelerle çok sık karşılaşacağız. Yapay zeka kesinlikle hayatımızın her alanında karşımızda çıkacak. Bu yolda teknolojinin tüm fırsatlarını kullanırken, bir yandan da insana yatırım yapmanın önemini unutmamamız gerekecek. Elbette bu uygulamaların insan kaynakları üzerinde iş kaygısı yaratması kaçınılmaz. ‘Human’ başlığını sadece toplumsal fayda projelerinde değil aslında en önemli sorumluluğumuz çalışanlarımızı da içine katacağımız bir perspektifte ele almalıyız. Yaptığımız dış yatırımları içeri taşımak ‘İnsan’ı kaybetmemek önemli bir öncelik olacak. ‘İnsan’ yani sınırsız hayal gücü... Hiçbir alanda bunu kaybetmeyi göze almamalıyız.
Hayat biçimlerimizdeki hızlı değişim tabii ki beraberinde ruhsal ve bedensel sağlık gündemini de devam ettirecek. Wellness ve wellbeing yine ön plandaki konular arasında olacak. Bu anlamda Ogilvy’nin wellness inisiyatifinden aldığımız destekle projeler yaratmaya devam edeceğiz.
Metaverse’in iyilik için kullanılacağı sosyal fayda projelerine ev sahipliğinin artacağına inanıyorum. Ayrıca kapsayıcılık, cinsiyet eşitliği de metaverse dünyasında kendine önem bir yer edinecek. Tabii tüm bunlar olurken geçtiğimiz yıllarda çokça karşımıza çıkan siber güvenliğin de metaverse bir soruna dönüşmesi kaçınılmaz. Tüm bu trendleri, gündemleri takip ederek dünyada datadan ve teknolojiden beslenen bir yaratıcı iletişim ajansı olma vizyonumuzu sürdüreceğiz. Markaların kendi gerçekleriyle ve kültürleriyle uyumlu bir şekilde bu dönüşümü hayata geçirme yolculuklarında onlara büyük bir keyifle eşlik edeceğiz.
En önemlisi 2024’ü yaptıklarımızı daha da iyi yaparak devam ettirme yılı olarak görüyorum. Dünya ve ülke olarak daha olumlu bir döneme girmemizi diliyorum ve öncelikle ‘iyilik olsun’ istiyoruz ki biz de bu iyiliğin bir parçası olalım. Fayda sağlayacak, anlatmaya değecek projeler ve hikayelerle yola devam edelim. Hep birlikte iyilikle destek olarak daha güçlü bir şekilde her anlamda “dünyamız” için daha iyisini, daha değerlisini gerçekleştirelim.