Kripto bağış Türkiye için yeni fırsatlar yaratıyor

Figopara Kurucu Ortak & CEO'su Koray Gültekin Bahar: "Kripto paralarla bağış toplamak birçok faydayı beraberinde getiriyor. İşte bu faydaları kamuya daha iyi anlatabilirsek düzenlemeler de daha hızlı ve daha kapsayıcı bir şekilde hayata geçecektir."

Öncelikle 6 Şubat’ta art arda yaşanan ve on binlerce vatandaşımızı kaybettiğimiz deprem felaketi nedeniyle hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, ailelerine sabır ve yaralılara acil şifalar diliyorum. Tüm halkımıza geçmiş olsun diyorum. Ülke olarak çok büyük bir felaket yaşadık, yaralarını sarmak da uzun yıllarımızı alacak. Gidenleri geri getirmek mümkün değil ancak artık bu tür afetlere bilimin ışığında hazırlanmalıyız. Maalesef her deprem sonrasında aynı şeyleri konuşuyoruz ama hayata geçirmekte yavaş kalıyoruz. Umuyorum ki sonuçları çok ağır olan bu afet bize ev ödevimizi iyi yapmamızın ne kadar önemli olduğunu göstermiştir. 

Yaşanan her facia, finansal teknoloji dünyasının önemini bir kez daha ortaya çıkarıyor. Tüm dünyayı sarsan KOVİD-19 salgınıyla birlikte temassız ödemeler, alternatif yöntemler hızla kullanılmaya başlandı. İrili ufaklı milyonlarca şirket dijitalleşme sürecini hızlandırdı, e-ticaret büyük bir patlama yaşadı. Sektör olarak 5-6 yıl sonra gelebileceğimiz noktaya KOVİD-19 nedeniyle birkaç yıl içinde ulaştık. Benzer bir duruma 6 Şubat’taki depremden sonra da tanıklık ettik. Aslında her şey Ahbap Derneği’nin kurucusu Haluk Levent’in bir tweeti ile başladı… Ve bir anda blokzincir teknolojisi üzerinden kripto paralarla deprem için bağış toplama uygulaması başladı. Önce Ahbap Derneği, ardından AFAD, Kızılay, İhtiyaç Haritası, Toplum Gönüllüleri Vakfı ve belli başlı kripto para borsaları kripto para bağış hesaplarını oluşturup kamuoyuyla paylaştı. Oysa sektör bu konu için uzun süredir uğraş veriyor, kamu ile görüşmeler yapıyor, yasal düzenlemelerin bir an önce çıkması için uğraşıyordu. Hayatın dinamikleri bir anda süreci hızlandırdı ve MASAK’ın sözlü de olsa verdiği olurla kripto borsaları ve diğer FinTek’ler kolları sıvadılar. Ve aslında bizim gibi FinTek sektörü oyuncuları için bile şaşırtıcı bir hızla dünyanın birçok yerinden kripto paralarla bağışlar toplanmaya başlandı. Bu süreçte kripto para dünyasının tanınmış isimleri, kripto para borsaları örnek olarak bir işbirliği sergiledi ve herhangi bir teknik aksaklık dahi yaşanmadan sistem çalışmaya başladı. En son 120 milyon TL gibi bir bağış toplandığını okudum. Kampanya hâlâ devam ettiği için bu rakam daha da artacaktır. 

Dünyaya örnek olabiliriz
Kripto paralar, tüm dünya için önemli bir yatırım aracı olsa da henüz günlük yaşamda kullanımı oldukça az. Bazı ülkelerde alışverişlerde, çeşitli ödemelerde kullanılıyor ancak çoğu henüz deneme aşamasında. Özellikle de kripto paralarla bağış yapılması yeni bir konu. Birkaç kez denendiğini, konuşulduğunu biliyoruz ancak popüler hale gelmesi Ukrayna-Rusya savaşı ile oldu. Ukrayna için başlatılan kripto paralarla bağış kampanyasında 66 milyon dolar toplandı. Popülerliği savaş gibi bir konuyla başlamış olsa da bu kez deprem felaketinin ardından hayat kurtarma için devreye girmesi de güzel bir durum. Deprem için kripto paralarla bağış toplanmasının tüm dünyada sektör için yeni bir kapı açtığını düşünüyorum. Zira kripto dünyasında bu bağış kampanyası hakkında çok sayıda haber yayımlandı. 

Kripto paralarla bağış toplanması aslında birçok faydayı da beraberinde getiriyor. İşte bu faydaları kamuya daha iyi anlatabilirsek düzenlemeler de daha hızlı ve daha kapsayıcı bir şekilde hayata geçecektir. 

Blokzincir teknolojisi aslında başlı başına bir devrim, var olan sisteme bir başkaldırı da diyebiliriz. Çünkü insan müdahalesini ortadan kaldırarak tamamen sanal dünya üzerinden yürüyen güvenlikli bir yapı sunuyor. Bu da beraberinde hız, şeffaflık, maliyet düşüklüğü ve en önemlisi güven getiriyor. 

Haluk Levent, telefon bağlantısıyla katıldığı kripto bağışlarla ilgili bir yayında, "Afet dönemlerinde yapılan bağışların hızlı ulaşması, özellikle afetin ilk günlerinde ulaşması bizler için hayati önemde. Bu nedenle kripto para ile yapılan bağışlar bize bu hızı sağlayabilir" diyor. Öte yandan Ukrayna'nın dijital bakan yardımcısı şubat ayı sonrasında yaptığı bir açıklamada, "Rus işgalinin başlangıcında paraya acil ihtiyacımız olduğu için bağışları Bitcoin ve kriptopara olarak almaya karar verdik" diyor. Bu iki açıklama sanırım kripto bağışının öneminin altını yeterince çiziyor.      

Güven, şeffaflık, hız ve düşük maliyet
Deprem kampanyasından yola çıkarak sürece biraz daha detaylı bakalım. Öncelikle dünyanın herhangi bir yerindeki bir kripto para sahibi, bağış için oluşturulan cüzdanlara para gönderebildi. Bir başka deyişle aslında gelemeyecek olan bir kaynağın aktarılmasını sağladı. İkincisi hız. Yurt dışından para transferinin uzun süreler aldığını biliyoruz. SWIFT sistemi kullanıldığında bazen paranın gelmesi birkaç günü bulabiliyor. Tabii bu paranın transferi için de komisyon ödenmesi gerekiyor. Oysa aynı tutarda kripto parayı birkaç dakika içinde ve çok düşük komisyon ücretleriyle bağış toplayan hesaba gönderebiliyorsunuz. Bence bu sistemin en büyük özelliği güvenlik ve şeffaflık. Blokzincir teknolojisinde sanal dünyada bıraktığınız tüm izler görülebiliyor ve dışarıdan müdahale edilmesi mümkün değil. O nedenle ne kadar para gönderildiği, kimin gönderdiği biliniyor. Herhangi bir suistimalin yaşanması mümkün değil. Tabii akıllara şu soru gelebilir? Paranın toplanması aşamasında güvenlik ve şeffaflık var ancak bu bağışların fiziki paraya çevrildikten sonra nasıl harcandığını nasıl bileceğiz? İşte burada kamu otoritesinin devreye girmesi gerekiyor. Bağış hesabında toplanan kripto paraların bağışı toplayan kurumun hangi banka hesabına aktarılacağı, harcamaların faturalandırılması ve istendiğinde denetleyici kurumlara sunulmasını sağlamak kamu otoritesinin kurması gereken bir sistem. Aslında bağışlar karşılığında alınacak yardım malzemelerinin de kripto para ile satın alınması mümkün olsaydı yani kripto paralar alışverişlerde de kullanılabilse bu bürokratik süreç kendiliğinden ortadan kalkar. 

Karşımızda örnekleri de var. Örneğin İsviçre’de, ABD’nin Ohio eyaletinde insanlar vergilerini kripto parayla ödüyor. Oradaki kamu otoritesi bu düzenlemeyi yapmış durumda, en kritik alan olan vergi ödemelerinde kullanılıyorsa kişiler ya da kurumlar arası ödemeler, alışverişlerde de neden kullanılmasın! Bu günlerin de uzak olmadığını söyleyebiliriz, zira hayat, zorunluluklar ve beklentiler bunu zorluyor. Salgın döneminde hayatın dayatması ve teknolojinin sunduğu çözümler birleşince yeni bir sürece girmiş olduk. Aynısını şimdi de blokzincir teknolojisinde göreceğiz, yaygınlaşma hızı artacak, günlük hayata daha çok girecek ve kamu da hızlı bu alandaki düzenlemeleri yapacak. Çünkü önümüzde bir fırsat var, Türkiye bu alanda teknolojilerin, yeni ürün ve çözümlerin geliştirildiği bir merkez olabilir. Bu da ülke ekonomimiz için ciddi bir katma değer yaratacaktır. Kamunun konuyu bu perspektiften de değerlendirmesini bekliyoruz. Başkanı olduğum TOBB Türkiye Finansal Teknolojiler Meclisi olarak bu konunun takipçisi olacağız. 

Kariyer
Sosyal Medyayı Kadınlar mı, Erkekler mi Daha Etkin Kullanıyor?

Geçtiğimiz günlerde onuncu yılını tamamlayan Facebook’un  bugün 1,23 milyar aylık aktif kullanıcısı mevcut. Dünya çapında 37 ofis ve 6 binden fazla da [...]