Cinsiyet eşitliğinde sektörel ayrım yapılmamalı

Banvit BRF Pazarlama ve Kurumsal İletişim Direktörü Yasemin Gürleroğlu ile, sektörün toplumsal cinsiyet eşitliği karnesine dair yorumlarını ve kadın istihdamını artırma adına yürüttükleri çalışmalarını konuştuk.

Toplumun cinsiyet eşitliği konusunda farkındalık seviyesini ve cinsiyetçi kalıp yargılara karşı tavrını ortaya koymak için yapılan birçok araştırma, hem globalde hem de yerelde çarpıcı veriler koymaya devam ediyor. Araştırmalara göre karnemizde yine pozitif bir tablo yok, gelişmiş ülkelerin kadın-erkek eşitliğini sağlamada diğerlerinden ileride olduğunu görüyor ancak dünyanın hiçbir yerinde tam bir cinsiyet eşitliğinden söz edilmediği gerçeği ile yüzleşiyoruz. Bu bağlamda, Banvit BRF Pazarlama ve Kurumsal İletişim Direktörü Yasemin Gürleroğlu ile, sektörün toplumsal cinsiyet eşitliği karnesine dair yorumlarını ve kadın istihdamını artırma adına yürüttükleri çalışmalarını konuştuk.

Cinsiyet eşitliğinde sektörel ayrım yapılmamalı
Toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda ülkemizde alınacak çok yol var. Kadınlar olarak bizler üretken, yenilikçi, empati kurabilen ve mücadeleci yapımız ile iş hayatında önemli farklar yaratarak başarılı olabiliyoruz. Ayrıca kadınların iş hayatında yarattığı bu farkı ve beraberinde gelen başarıyı sadece beyaz yaka ya da üst düzey yöneticilerde değil, farklı sektör ve kurumların tüm kademelerinde de görmek mümkün. Bu bağlamda toplumsal cinsiyet eşitliği konusunun beyaz yaka ya da mavi yaka, kamu veya özel sektör gibi ayrımlar olmadan tüm kademeler için ele alınmasının, kadınların iş hayatındaki konumuna daha fazla katkı sağlayacağına inanıyorum. Bunun için de yönetici rollerinde yer alan kadınların bu dönüşümü hızlandırmak amacıyla gerekli adımların atılmasını sağlaması ve liderlik etmesi gerekiyor. Son yıllarda birçok sivil toplum kuruluşunun bu amaç için kurulduğunu ya da çalışmalar yaptığını görmek çok umut verici gelişmeler. Diğer bir önemli nokta ise daha iyi yarınlar adına kız çocuklarımıza karşı olan sorumluluğumuz. Çalışan ve üreten kadınlar olarak kızlarımızın eğitimlerine önem vermeli, büyüdüklerinde kimseye bağlı kalmadan ayakta durabilme yeteneğini kazandırmalı ve onlar için doğru rol modeller olmalıyız.

Kız çocukları ve anneler, pozitif ayrımcılık gözettiğimiz bir konu
Şirketimizde üretimden satışa, pazarlamadan insan kaynaklarına tüm fonksiyonlarımızda kadınlar görev alıyor. Çalışanlarımızın yüzde 46 gibi önemli bir oranı kadınlardan oluşuyor. Kadınların iş hayatına katılımlarını etkileyen en önemli konulardan birisinin de çocuklarının bakımları için doğru çözümü bulmak olduğunun bilincindeyiz. Çalışanlarımıza yıllardır süren kreş desteğimizin kapsamını genişlettik. Bandırma kampüsümüzde çalışanlarımızın çocuklarına hizmet veren bir kreş uygulamamız vardı. İzmir ile Elazığ kampüslerimizin faaliyete başlaması ve kadın çalışan oranımızın artması sonucunda tüm çalışanlarımıza eşit imkânlar sunabilmek adına anlaşmalı kreşler ve kreş yardımı olarak desteğimizin kapsamını artırdık. Kız çocukları ve anneler bizim toplumsal alanda da pozitif ayrımcılık gözettiğimiz bir konu. Bu nedenle geçmişte Sivil Toplum Kuruluşları desteği ile Kızlar Banvit’le Okula Burs Programı ve Göç Alan Bölgelerde Anne- Çocuk Eğitimi projeleri imza attığımız çalışmalar arasında yer almıştı.

Toplumsal algıyı güçlendirecek kampanyalar yapıyoruz
Sürdürülebilirlik vizyonumuzu oluşturan 5 ana başlıktan birisi olan “Eşitlik ve Kapsayıcılık” konusunu, geçtiğimiz yıl 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde tekrar ele aldık. Hem çalışanlarımızın algısını hem de toplumsal algıyı güçlendirecek şekilde bir kampanya başlattık. Çalışanlarımıza “Türkiye Sürdürülebilirlik Akademisi” işbirliği ile “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Eğitimleri” verdik. Şirket içi iletişim kanalları ile bu konudaki mesajları çalışanlarımıza aktarmaya çalıştık. Erkeklerin ev işlerine katkısının aslında bir yardım ya da fedakârlık olmadığının, aksine müşterek hayatta bir sorumluluk olduğunun altını çizen ve çalışanlarımızın rol alıp seslendirdiği bir kampanya filmi hazırladık. “Ev işi sadece kadının sorumluluğu değildir, hayat müşterektir” mesajını içeren filmimizi dijital mecralarda ve sosyal medyada yayınladık. Bu projemizle Reklamcılar Derneği’nin 34.’sünü düzenlediği ‘Kristal Elma Ödülleri’nde ‘Reklamda Toplumsal Cinsiyet Eşitliği’ kategorisinde ödül almak bizleri ayrıca mutlu etti.

Sosyal Medyayı Kadınlar mı, Erkekler mi Daha Etkin Kullanıyor?

Geçtiğimiz günlerde onuncu yılını tamamlayan Facebook’un  bugün 1,23 milyar aylık aktif kullanıcısı mevcut. Dünya çapında 37 ofis ve 6 binden fazla da [...]

Bunlar İlginizi Çekebilir