Gıda perakendeciliğinde dijitalleşmenin etkisi

Pandeminin sağlık ve gıda sektörlerine yarattığı yüksek taleple birlikte, gıda alışverişlerinde dijitalleşmenin etkisi daha da artmaya başladı.

İnternet üzerinden market alışverişi yapmaya iyice alıştık. 2000'li yıllardan itibaren ADSL internetin hayatımıza girmesiyle öncelikle çevrimiçi yemek söyleme alışkanlığı edinmeye başladık. Özellikle 2010'lu yılların ikinci yarısıyla beraber buna market alışverişleri dahil oldu. Çevrimiçi market alışverişleri öyle bir boyuta ulaştı ki, bu sektöre yatırım yapamayan küçük ölçekli işletmeler de aracı işletmeler yoluyla sektöre dahil oldular. Sektördeki en önemli oyunculardan olan Yemeksepeti uzun yıllar birçok ödüle layık görüldü. Şimdi ise Getir'in "agresif" büyümesini hep birlikte izliyoruz. Batı Avrupa ve Kuzey Amerika'daki genişlemesine şahit oluyoruz.

Sektörün bu kadar büyümesinde tüketici alışkanlıklarının sadece bu sektördeki değişimi tek etken değil. Hacettepe Üniversitesi İİBF Dergisinde Kasım 2021'de yayınlanan Türkiye’de Gıda Perakendeciliğinde Dijitalleşme ve COVID 19’un Dijitalleşme Üzerindeki Etkilerini Belirlemeye Yönelik Nitel Bir Araştırma başlıklı makaledeki ayrıntılar dikkat çekiyor. Covid-19'dan önce çevrimiçi tüketim alışkanlıklarının artmasındaki önemli etkenlerden biri, farklı sektörlerde faaliyete geçen tüm çevrimiçi hizmetlerin birbirini pozitif yönde anlamlı olarak etkilemesi gösteriliyor. Örneğin e-bankacılık, çevrimiçi fatura ödeme, e-devlet hizmetleri vb. birçok işlemi ve hizmeti çevrimiçi kanallardan alıyoruz. Pandeminin sağlık ve gıda sektörlerine yarattığı yüksek taleple birlikte, gıda alışverişlerinde dijitalleşmenin etkisi daha da artmaya başladı.  

Makaleye göre, gıda perakendeciliğinde yaygın olan çevrimiçi iş modelleri incelendiğinde dört temel modelin ön plana çıktığı ifade ediliyor. İlk modelde, depo üzerinden müşterilere hizmet verilmesi amaçlanıyor. Temel olarak araçlarıyla gelen müşteriler arabalarından inmelerine gerek kalmadan kısa bir süre içinde alışverişlerini tamamlıyor. İkinci model olan mağaza temelli tıklama ve teslim almada, belirli bir zamandan önce verilen siparişlerin önceden hazırlanarak aynı gün içinde müşteriler tarafından mağazalardan teslim alınmasına dayanıyor. Üçüncüsü, sadece çevrimiçi kanalı benimseyen perakendecilerin merkez bir depo üzerinden evlerine dağıtımı yapılan model olarak açıklanıyor. Dördüncüsü, çevrimiçi pazara girmek isteyen geleneksel perakendecilerin ağırlıklı olarak tercih ettikleri model olan mağaza tabanlı ev teslimat modeli olarak boyutlar açıklanıyor. 

Makalede yapılan nitel araştırmanın sonuçlarına göre, yeni dijital iş modellerinin gıda perakendeciliğini geleneksel yapıdan, ağ yapısına doğru değiştireceği ifade edilmektedir. Çevrimiçi alışverişin sayesinde aracılarından olabildiğince arınmış, dar boğazdan kurtulmuş ve kısalmış bir tedarik zincirinin gıda perakendeciliğinin geleceğini oluşturacağı iddia ediliyor.Tüketicilere yakın konumlanan küçük ölçekli tesislerin, depolama ve nakliye maliyetlerini düşürerek, çevreye verilecek olumsuz etkilerin azaltılmasını destekleyebileceği ifade edilerek sonuçlar açıklanıyor.

Bir sonraki yazıda görüşmek üzere.

Kariyer
Sosyal Medyayı Kadınlar mı, Erkekler mi Daha Etkin Kullanıyor?

Geçtiğimiz günlerde onuncu yılını tamamlayan Facebook’un  bugün 1,23 milyar aylık aktif kullanıcısı mevcut. Dünya çapında 37 ofis ve 6 binden fazla da [...]

Bunlar İlginizi Çekebilir