adidas ve Nike, spor giyimin gündelik yaşamda ağırlıklı olarak tercih edilmeye başlaması ile daha çok tercih edilmeye başladı. Aynı zamanda sokak modasının "high fashion" öğesi haline gelmesi de bu iki ikon markanın önüne yeni fırsatlar çıkardı.
adidas, New York borsasında daha çok kazandırdı.
Oluşan fırsatları iki markanın avantaja çevirmesi sayesinde işletmelerin hisselerine sahip olanlar karlı bir yatırım yapmış oldular. 2019 yılı sonunda Wall Street'te adidas hisseleri %56.5; Nike hisseleri ise %33.6 değer kazandı. adidas'ın bu başarısında satış ve gelir işlemlerinin orantılı olarak ilerlemesi gösteriliyor.
Gelişmekte olan pazarlarda adidas önemli bir büyüme sağladı. Rusya Federasyonunda %14, Çin pazarında ise %11 oranlarında satışlarını artırdı. Kuzey Amerika'da ise bu oran %10 olarak kaydedildi.
Nike daha çok satıyor, adidas daha yüksek kar ediyor.
Nike, satış adedi bakımından daha yüksek rakamlara ulaşsa da, adidas daha karlı bir işletme profili çiziyor. adidas'ın satışları Nike'dan daha düşük olmasına rağmen brüt satış kar oranı %52.08 olarak gerçekleşti. Nike ise %44.7 brüt satış kar oranı yakaladı.
adidas'ın, işletme olarak başarılı bir grafik yakalamasında sadece ana marka olan adidas değil, aynı zamanda Reebok ve Runtastic başta olmak üzere satın aldığı markaların gösterdiği performans da etki ediyor. adidas'ın Reebok'ı satın alması ile Reebok, "ana akım" spor markası çizgisinden spesifik spor dallarında uzmanlaşan bir markaya evrildi. Akıllı telefon uygulamalarından olan Runtastic de adidas'ın dijital ortamda kendisini göstermesine imkan sağlıyor.
Geri dönüştürülebilir malzemelerle üretim ve teknolojik üretimler önem kazanıyor.
Giyim ve ayakkabı ürünlerinde gelişen teknolojiye dayalı yapılan üretim, tüketici için bir tercih nedeni haline gelebiliyor. Ayrıca, yenilenebilir ve geri dönüştürülebilir malzemelerden yapılmış, çevreyi koruma prensibi ile üretilen ürünlere tüketiciler ilgilerini artırmaya başladılar. adidas'ın Futurecraft.Loop koşu ayakkabısı bu amacın somut çıktısı olarak görülebilir. Nike ise geçtiğimiz yıl kendiliğinden bağlanıp çözülebilen Nike Adapt BB model ayakkabı ile teknolojiye verdiği önemi göstermiş oldu.
adidas ve Nike, milenyum kuşağına (15-30 yaş) hitap etmeye büyük önem veriyor.
adidas ve Nike arasında ana rekabet alanlarından biri tüketici profilleri olarak görülüyor. Sürekli olarak yeni ürün lansmanları gerçekleştiren, sanatçı ve sporcularla ürün koleksiyonları çıkaran markalar milenyum kuşağına ve erken benimseyenler kategorisindeki tüketicilere ulaşmaya çalışıyor. Bu aşamada Nike, adidas'tan daha başarılı görülüyor. Tüketicisine doğrudan pazarlama kanalı kullanarak ulaşmayı bir strateji olarak benimseyen Nike, Avrupa pazarında adidas'tan daha başarılı bir performans yakalamış durumda. Bu da adidas'ın anavatanı olan Avrupa topraklarında Nike'a "deplasman golü" avantajı sağlıyor. Nike, aynı zamanda milenyum tüketicilerine daha uzun süreli bir "değer" sunmaya çalışıyor. Bunu ürünlerin limitli sayıda üretilerek satılması, satın alınan ürünün tekrar satılabilmesi değeri ve sembolik faydalar sağlıyor.
adidas x Ivy Park, adidas'ın son marka ortaklıklarından biri olarak lanse edildi.
2020'li yıllarda Nike-adidas rekabeti artarak devam edeceğe benziyor. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere.
Not: Yazıdaki veriler Forbes dergisinde yayınlanan makalelerden alınmıştır.